Medya, 29 Eylül’de Tataristanlı 8 Müslümanın gözaltına alındığını bildirdi. Terör örgütünün faaliyetlerine katılmak ile ilgili Rus Federal Anayasa’nın 205,5 maddesinin 1 ve 2 bendi uyarınca haklarında dava açıldı. Güvenlik güçlerine göre gözaltına alınanlar, Hizb-ut Tahrir üyesi. Fakat medyadan anladığımız kadarıyla biz, gözaltına alınanların çoğunun Hizb-ut Tahrir ile hiç bir bağlantısının olmadığını söyleyebiliriz. Bu kişileri davaları sulandırıp bulandırmak için gözaltına alan güvenlik birimleri, Müslümanları sindiriyor ve Hizbin üyesi olmayan kişilerden Hizbin terörist faaliyetler yürüttüğüne dair itirafnameler alıyor. Çünkü bunların itirafı, Hizb-ut Tahrir üyelerinin itirafından çok daha kolaydır. Bunu da fırsat bilen güvenlik güçleri, Hizble mücadelede başarılı olduğunun mesajını veriyor. Görünüşe göre bu gözaltıların amacı, Müslümanları sindirmek ve onların Hizb-ut Tahrir üyeleri ile temasa geçmelerini önlemektir.

Her zamanki gibi güvenlik birimleri, medyayı kullanarak da bu gözaltılara gerekçe oluşturmak çalışıyor. Operasyon günü İslami bir web sitesi, Hizbe olan güveni sarsmak amacıyla eski bir Hizb-ut Tahrir üyesiyle bir röportaj yaptı. Hizb-ut Tahrir ile alakasını neden kestiğine dair tek bir şeri delil daha sunamadı. Güvenlik birimlerinin iftiralarını terennüm edip durdu. Özetle röportajda, yargısal süreçten kurtulmak, aile ve yakınları sıkıntıya sokmamak için Hizb’ten uzak durma çağrısı yapılıyor. Röportajda Hizbin terör örgütü olduğu ve üyelerine karşı uyduruk davalar konusunda tek bir kelime bile sarf edilmiyor. Evet, Rusya’nın İslam’a karşı uyguladığı sistematik baskı ve düşmanlık politikası, Hizb-ut Tahrir’li gençlerin aileleri, çocukları ve yakınlarını sıkıntıya düşürdüğü doğru. Ama Rusya da (terör) gibi yanlış suçlamalarla Müslümanları cezaevini tıkıyor. Dolayısıyla Rusya, mücrim bir devlettir. Ancak böyle de olsa bu Hizbin saflarını terk etmek gerektiği anlamına gelmez.

Hizb-ut Tahrir, evrensel siyasi bir partidir. Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatmaya davet eder. Buna göre Rusya gibi ülkelerde Hizbin faaliyetleri, Müslümanları kültürlendirmek ve İslami değerleri korumakla sınırlıdır. Hizb, bu gibi ülkelerde siyasi mücadele yapmaz. Yönetimin amaçlandığı İslam ülkelerinde ise Peygamber metodunu adım adım izleyerek fiziksel eyleme başvurmaz. Bu nedenle Rus Terörle Mücadele Yasası uyarınca Hizb-ut Tahrir faaliyetlerine katılım nedeniyle Müslümanları kovuşturmak, güvenlik güçlerinin keyfi uygulamasıdır ve terörle mücadele başlarını taklit etmektir.