04 Mayıs 2018 Cuma günü namaza müteakiben Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti’nin “Başarısız ve yalancı politikadan tek çıkış yolu İslam’dır”başlıklı yayınladığı bildirinin dağıtımının ardından güvenlik güçleri, Omdurman’da Şeyh İsa İshak’ın evine gangsterler gibi baskın düzenlediler. Evde yapılan arama sonrası Kemal, Halid ve İshak adındaki üç oğlunu alıp bilinmeyen bir yere götürdüler. Şeyh İsa’nın özel kitaplarına el koydular. Daha sonra geceleyin alıp götürdükleri oğullarını serbest bıraktılar. Hartum’da da Ekrem Sad Hüseyin adlı kardeşi gözaltına aldılar ve bu basın açıklaması yazılana kadar da hâlâ gözaltındaydı!

Bildiride geçen bilgiler, günlük gazetelerde yer alan yozlaşmış gerçekler hakkındaki bilgilerdi. Fakat rejim, gerçeklerin deşifre olması ve ideolojik çözümlerden tedirgin oldu. Rejim, IMF ile birlikte ülke ve halkın çıkarlarına aykırı hareket ettiği için insanları yanıltmak istiyor. Bildiri açıkça bunu ifşa ediyordu: “... Ekonomik kötüleşmenin ve ardışık krizlerin gerçek sebebi, hükümetin, Allah’a itaatten el çekip Allah’ın düşmanları olan Amerika ve kurumları IMF ve Dünya Bankası’na tamamen boyun eğmiş olmasıdır.”Ardından Hizb-ut Tahrir, ideolojik çözümü ortaya koydu. Bildiride şöyle geçmektedir: “Hizb-ut Tahrir’in inandığı köklü çözüm, yüce İslam ideolojisidir. Çünkü İslam, Hâkim ve Habir katından gelen bir hayat sistemidir. Dünya ve ahiret hayatımızı ıslah eder, çünkü önce Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya tevekkülü sonra da öz güveni bize farz kılar. Üretimi iptal eden, işsizliğe yol açan, halkı yoksullaştıran, ülkeyi ve halkı düşmanlara teslim eden kapitalist sistemin yükünü ve vergi zincirini bizden bertaraf eder. Dolayısıyla hükümet, düşmanların kapısında dilenmekten başka bir çözüm ufku bulamıyor, Allah’ın metin ipini kesip düşmanların ipine tutunuyor. Oysa evlerin en zayıfı, kuşkusuz örümcek ağıdır keşke bilselerdi.”Bu söz, kâfir Batıyı tedirgin edip uykularını kaçırmış olmalı ki Hizb-ut Tahrir’in haykırdığı hakkın sesini susturmak için yerli ajanlarına talimat verdi. Rejim de ülke ve halkın güvenliğini korumaktan sorumlu olan güvenlik birimlerini, sömürgeci kâfir Batının ajanları elinde maşa olmak için seferber etti. Güvenlik birimleri de ümmetin sadık evlatlarına baskı yaptılar... Ama hayal kırıklığı ve başarısızlığa uğradılar. Çünkü tutuklamalar, baskınlar, hapishaneler vb. hakkın sesini susturamayacak, Batı ve uşaklarını korkutan İslam’ın sesini engellemeyecektir.

Hizb-ut Tahrir, Allah’ın gücü ve kudreti sayesinde İslami hayatı yeniden başlatma ve Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurma yolunda ilerleyecektir. Hilafet, ülkemizde bozgunculuk çıkaran, zenginliklerimizi yağmalayan kâfir Batının elini kesecektir. O zaman zalimler nasıl bir inkılapla sarsılacaklarını bileceklerdir.

إِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَعِيدًا وَنَرَاهُ قَرِيبًا“Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar. Biz ise onu yakın görmekteyiz.” ^{[Miraç 6-7]}