Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SD–BA–2019–RS–TR–41 H. 26 Zilka’de 1440
M. Pazartesi, 29 Temmuz 2019

24 Temmuz 2019 Tarihinde El Hurra Sitesinde Geçen “Hizb-ut Tahrir, Sudan’da Hilafet Devleti Kurulması Çağrısında Bulundu” Başlıklı Makaleye Yanıt

Babiker Faysal kardeş, makalesini net bir temele dayandırmadı. Devrik El Beşir rejiminin İslami bir rejim olduğunu iddia ederek sahte suçlamalarla Hizb-ut Tahrir’e saldırmaya kalktı ve Hizb-ut Tahrir’in uygulamak istediği rejimin El Beşir rejimiyle aynı olduğunu iddia etti. Ardından hangisinin hak, hangisinin batıl olduğunu, bu hak veya batılın temelini açıklamadan duyguları ateşleyici sloganlar attı. Biz, adilane davranmak adına makalede geçenleri analiz edip yanıt vereceğiz.

Yazar, Yürüyüş ve gösterilerle sokakları dolduran milyonlarca Sudanlının, özgürlük, barış ve adalet talebinde buluştuğunu...söyledi. Biz ise insanları sokağa döken unsurun, özgürlük, barış ve adalet söylemlerinden ziyade kapitalist sistemden (demokratik veya diktatör) kaynaklanan zulüm olduğunu söylüyoruz. Bu sloganları dillendiren malum kesimler, gençlerin devrim dalgasını istismar edip devrime önderlik ettikleri iddiasıyla halen gençler adına konuşmayı sürdürüyorlar. Oysa bu kesimler, göstericilerin adalet ve iyi bir yaşam arayışıyla rejimin zulmüne başkaldırdıklarını çok iyi biliyorlar. Yazarın hoşuna gitsin veya gitmesin adaleti sadece İslam rejimi sağlayabilir. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ açıkça şöyle buyurdu:

وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَا أنزَلَ اللَّهُ فَأُوْلَـئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ “Allahın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.” [Maide 44]

Yazar, Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’in “güç ve kuvvet ehliordudan nusret talep etmesi, Hilafet kavramı ile büsbütün çelişen sivil devlet kurulması çağrısında bulunan devrim sloganlarından sapmak demektir. Çünkü sivil devlette hak ve hukukun temeli vatandaşlıkken Hilafette (din)dir. Hilafette gayrimüslimler ikinci sınıf vatandaştır.” dedi.

Bu cümlenin başı doğru, sonu yanlıştır. Çünkü evet sivil devlet, Hilafete aykırıdır, zira Hilafet, âlemlerin Efendisinin hükümleridir. Sivil devlet ise sapık ve bilgisiz cahillerin arzu ve hevesleridir. Yüce Allah açıkça şöyle buyurdu:

أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ حُكْمًا لِّقَوْمٍ يُوقِنُونَ Onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Kesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü Allahınkinden daha güzeldir?[Maide 50]

ثُمَّ جَعَلْنَاكَ عَلَى شَرِيعَةٍ مِّنَ الأَمْرِ فَاتَّبِعْهَا وَلا تَتَّبِعْ أَهْوَاء الَّذِينَ لا يَعْلَمُونَ Sonra da seni din konusunda bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy; bilmeyenlerin isteklerine uyma.[Casiye 18] Gayrimüslimler, ikinci sınıf vatandaşlardır sözü ise şarlatanlıktır. Çünkü İslam Devleti uyruğu taşıyan herkes, Müslüman ya da gayrimüslim olsun, her türlü hak ve hukuka sahiptir. Yöneticinin Müslüman olması gibi İslam’ın şart koştukları müstesnadır. Gayrimüslimden İslam ile hükmetmesi beklenemez.

Bu iftiraya yanıt olarak Hz. Ali ile, zırhını alan ve olayı yargıya taşıyan Yahudi arasındaki mesele yeterlidir. Yargıç, Yahudi lehine hüküm vermiştir. Kıssa çok ünlüdür.

Yazar, Hizb-ut Tahrir, din devleti kurulmasına çağırdığı gibi demokrasiye de inanmıyor, haram kabul ediyor ve küfür sistemi olduğunu söylüyor...dedi. Biz ise demokrasinin küfür sistemi olduğunu, alınması veya uygulanmasının haram olduğunu söylüyoruz. Biz, bunu katı delillerle açıkladık. Peki demokrasinin helal olduğunu ve İslam’la çelişmediğini söyleyen yazarın delilleri nerede?

Yazar, İslami hayata ilişkin betimlemenin olduğunu söylemek, ideolojik bir yanılsamadır.sözünü iki kez tekrarladıktan sonra, Hizb-ut Tahrir aslında diğer siyasal İslami hareketler gibidir. Hilafete nasıl ulaşacağına ya da yöneticinin seçim yollarına ilişkin net bir vizyonu yok... dedi.

Sömürgeci Batıdan çözüm dilenen birinin, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletinde İslami hayata ilişkin net bir vizyonu olan Hizb-ut Tahrir’i ideolojik yanılsamayla suçlaması garip ve oldukça tuhaftır. Ümmetin sorunlarına ilişkin doğru çözümler içermeyen modernite, bilim, sivil devlet gibi göz kamaştırıcı sloganlar, despot ve acımasız kapitalist sistemin bir parçasıdır. Bilmedikleri hakka düşman kesilmeleri felakettir. Eğer yazar, söylediklerinde samimi olsaydı, Hizb-ut Tahrir’in Hilafet Devleti Anayasası’nı inceler, partinin günümüz vakasına ilişkin sunduğu siyasi, ekonomik, ictimai çözümler ve diğer şeri hükümler hakkında bilgi sahibi olur, sonra da bilerek bir yargıya varırdı. Ama ne diyebiliriz ki, insan bilmediğinin düşmanıdır! Yazar Babiker Faysal’a birden fazla reddiyeler yazdık ve bizi ziyaret etmeye davet ettik, ancak yapmadı ve partiyi tanımadan sadece duyumlarla partiye saldırmayı sürdürdü! Ziyaret talebimizi yineliyor, bilgi sahibi olmak, zan ve tahmine dayalı değil anlayış ve kavrayışa dayalı hüküm vermek üzere kendisini partinin projesini yakından tanımaya, küçük büyük her şeyi tartışmaya çağırıyoruz.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER