Sudan Savunma Bakanı Yasin İbrahim’in geçen hafta Hartum’a yaptığı ziyaret sırasında Yahudi varlığı istihbarat Bakanı Eli Cohen’e bir saldırı tüfeği (M16) hediye ederken, Cohen’in sebze ve zeytinyağı sepeti hediye ettiği bildirildi.

Müslümanların ilk kıblesi ve Haremeyn’i Şerifin üçüncüsü olan, Müslümanların yüzlerce yıl koruduğu, Hilafetin yıkılmasıyla kaybedilen, maymun ve domuzların kardeşi Yahudilerin eline geçen İsra ve Miraç toprakları gaspçısı düşmana bir hediye verilmesi, kuşkusuz semboliktir. Düşmana silah verilmesi, iğrenç vatanseverlik kriterinde bile düşmana teslim olmak, boyun eğmek anlamına gelir. Sudan’da özellikle Doğu Sudan’da birçok kez soğukkanlılıkla insanları katleden Yahudi varlığı değil mi? Her defasında hükümet, cevap verme hakkını saklı tuttuğunu söylüyor ama hiçbir zaman yanıt vermiyor. Bu mutant varlık en son Hartum’daki Yermuk silah depolarına hava saldırısı gerçekleştirdi. Hükümet hiçbir karşılık vermedi. İnsanlar, silahlarını düşmana teslim eden önceki ve şimdiki yöneticilerin yaptıkları aşağılıkların farkında. Bu nasıl bir utanç ve ayıptır. Bu, Müslümanların uzun tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir emsaldir. Müslümanlar, en zayıf anlarında bile düşmana boyun eğmediler, darmadağın olmadılar, böyle çirkin bir şekilde yüzükoyun yatmadılar!

Tarih, İslam ümmetinin izzetli pozisyonunun kanıtıdır. İslam ümmeti, Hilafet varken izzetli ve haysiyetliydi. Rivayet edildiğine göre Pers fethinde Müslüman orduların komutanı olan Sad b. Ebi Vakkas, Asım ibn Amr El Temimi’yi Pers Kralı Kısra’ya yolladı. Yezdecir, bir torba toprak istedi ve onu Asım’a verdi. Asım’a hakaret ettiğini düşündü. Asım toprağı alarak Müslüman ordusuna yöneldi ve onlara: “Müjdeleyin, Allah’a yemin olsun ki topraklarını size teslim ettiler.” Böylece Kadisiyye Savaşı’nda zafer Müslümanların oldu.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, bu cüce yöneticilerin eylemlerinden Allah’a sığınıyoruz ve bu ümmetin Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin kurulmasıyla ancak izzet bulacağını biliyoruz. Hilafet, Sudan yöneticilerinin yaptığı gibi Yahudi varlığına silah hediye etmeyecek, tam tersine Yahudiler ile savaşacak, onları kutsal topraklardan sürecek ve Kutsal toprakları onların pisliklerinden arındıracaktır. Allah’ın izniyle bu, yakında mutlaka olacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَن يَكُونَ قَرِيباً “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!”^{[İsra 51]}