Hukuk Devleti ve Kalkınma Partisi (PPD), “Hukuk Devleti ve Hizb-ut Tahrir, Ümmeti Bilinçlendirmek İçin Ortak Çalışma Yapmayı Araştırıyor”başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, 23 Mayıs 2022 pazartesi günü Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti heyetinin Hukuk Devleti Partisi genel merkezini ziyaret ettiği ve PPD genel başkanı Dr. Muhammed Ali El Cezuli ile görüştüğü belirtildi. Haberde, “Tarafların, ümmeti bilinçlendirmek ve aydınlatmak için ortak çalışma yapmanın önemine, ümmetin inancını ve kimliğini hedef alan fikri saldırıları bertaraf etmek için bütün enerjilerini seferber etmenin gerekliliğine vurgu yaptıkları.” kaydedildi.

Yanlış anlayışa mahal vermemek için Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, şu gerçeklere vurgu yapmak istiyoruz:

Birincisi: Hizb-ut Tahrir, İslami hayatı yeniden başlatmak ve Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmak için çalışır. Bu amaçla politikacılar, düşünürler, gazeteciler ve diğer insanlarla görüşür. Onlara benimsediği programı açıklar ki ölüm kalım meselesi için çalışsınlar.

İkincisi: Biz, kitlesel siyasi çalışmalar yaparız. Politikacılardan, İslami hareketin liderlerinden ve diğerlerinden bu siyasi çalışmalara söylem ile katılmalarını isteriz ve bazıları gerçekten söylemle katılıyor. Nitekim kuruluşlardaki ve partilerdeki bazı kardeşler de, bizi düzenledikleri bazı etkinliklerde konuşma yapmamızı ister. Biz de o etkinliklerde mesele ile ilgili görüşümüzü paylaşırız. Başkaları neyse onu söylüyoruz ve onlardan da biz neysek onu söylemelerini istiyoruz.

Üçüncüsü: Biz, herhangi bir kimseyle ortak çalışma yapmayız. Çünkü net ve kristalize bir fikri benimsiyoruz. Fikir cinsinden saf ve temiz belli bir yöntem izliyoruz. Bu nedenle metodumuzu değiştirmeyiz, aksine herkesi bu metot doğrultusunda hareket etmeye davet ederiz. Bu metot, bizi uğrunda çalıştığımız hedefimize ulaştıracak yegâne şeri metottur. Sudan’ın, tüm Müslüman ülkelerin ve hatta tüm dünyanın sorunlarını sadece İslam çözebilir. İslam, Sykes-Picot ulusal devletlerde uygulanamaz. Sadece ve sadece İslam’ın tanımladığı küresel devlette; Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafette uygulanabilir.

قُلْ هَذِهِ سَبِيلِي أَدْعُو إِلَى اللَّهِ عَلَى بَصِيرَةٍ أَنَا وَمَنِ اتَّبَعَنِي وَسُبْحَانَ اللَّهِ وَمَا أَنَا مِنَ الْمُشْرِكِينَ “De ki: “İşte bu benim yolumdur. Ben ve bana uyanlar bilerek Allah’a çağırırız. Allah’ın şanı yücedir. Ben, Allah’a ortak koşanlardan değilim.”^{[Yusuf 108]}