Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları marjında 22 Eylül 2023 Cuma günü Egemenlik Konseyi ve Sudan Genelkurmay Başkanı Korgeneral Abdul Fettah El Burhan ile bir araya geldi. Kerim Han, Darfur’daki ihlallerle ilgili soruşturmaların askeri komutanların yanı sıra El Burhan’ı da kapsayacağını açıkladı. Han El Arabiya kanalına yaptığı açıklamada, kanıt bulunmadığı sürece herhangi bir tarafa karşı suçlamada bulunulmayacağını belirtti. “Darfur’daki olayları El Burhan da dahil olmak üzere tüm taraflarla birlikte soruşturma yetkisine sahibiz” diyen Han, “Güvenlik Konseyi’nin kendilerine Darfur’daki olayları soruşturma hakkı verdiğine” dikkat çekti.

Bilindiği üzere Uluslararası Ceza Mahkemesi, Avrupa’nın Amerikan ajanlarına baskı uygulamanın siyasi araçlarından biridir ve kendisine fayda sağladığını gördüğünde devreye soktuğu bir karttır. Zira Müslümanların kanının akması, namuslarının çiğnenmesi Avrupa’nın umurunda değil. Avrupa ile Amerika suç konusunda aynıdır, Avrupa’nın, özellikle İngiltere ve Fransa’nın Müslümanlara karşı tarihi karanlıklarla doludur.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı, başta İngiltere olmak üzere Avrupalı ​​ajanlar yani Özgürlük ve Değişim Güçleri lehine bazı tavizler koparmak için Sudan’daki Amerikan ajanları askeri komutanlara baskı yapıp aşağılamaktadır. Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Akar, Özgürlük ve Değişim Güçlerinin Hızlı Destek Güçlerinin siyasi kuluçka merkezi olduğunu söyledi ve kendilerini iktidar koltuğundan etmelerinin bir girizgahı olmakla suçladı. Akar yaptığı açıklamada, “Bu aşamada tüm hesaplardan çıkacakları güvencesi aldıktan sonra Hızlı Destek Güçleri darbesiyle yeniden iktidara gelme çabaları başarısızlıkla sonuçlandı.” dedi. El Burhan, 22 Eylül 2023 Perşembe günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu önünde yaptığı konuşmada, kısa bir geçiş döneminin ve bağımsızlardan oluşan bir sivil hükümetin olacağını, bunun da Avrupa’nın adamları olan Özgürlük ve Değişimin Güçlerine geçiş yetkisi veren çerçeve anlaşmasının iptali anlamına geleceğini vurguladı.

Ülkemizin, sömürgeci kafir Batı’nın hem askeri hem de sivil ajanlarının çarpık iktidar koltuğu uğruna komplolarına sahne olması gerçekten talihsiz bir durum. İktidarı sömürgeci kafir ya kendisi ya da araçları üzerinden yönetmektedir!

Darfur halkı, daha doğrusu tüm Sudan halkı, başına kötü bir iş gelmesini bekleyen ümmet düşmanlarından ve sahtekâr sözde adalet kurumlarından hiçbir adalet beklememektedir. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet, yeryüzünü hidayet ışığıyla aydınlattığında ancak adalet olacaktır. Allah’ın izniyle Hilafet çok yakında geri dönecek, ümmete ve tüm insanlığa karşı suç işleyenlerden intikamını alacaktır. İşte çalışanlar bunun için çalışsın.

إِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَعِيداً وَنَرَاهُ قَرِيباً“Doğrusu onlar, onu uzak görüyorlar. Biz ise onu yakın görüyoruz.” ^{[Mearic 6-7]}