حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SD-BA-2009-RS-TR-0008 |
H. 9 Cumâde’l Ûlâ 1430 M. Pazartesi, 04 May 2009 |
-Basın Açıklaması- Faizli Krediler, Ancak İnsanların Hayattaki Sıkıntısını Arttırır
Sudan Hükümeti Maliye Bakanlığına bağlı bir temsilci, (Orta Sudan'daki) rezerv hazinesini arttırmak amacıyla 28 sene içerisinde ve 46 taksit halinde her senenin ilk altı ayında (yani ribâi nesî şeklinde) ödenmesi şartıyla %2 faiz oranında Kuveyt Fonu ile 15 milyon Kuveyt dinarı (52 milyon Amerikan doları) tutarında (faizli) bir kredi anlaşması imzaladı. Buna fon idaresinin giderleri ve kredi hizmet uygulamaları karşılığında senelik %5 oranında bileşik faiz eklenecektir.
Ribâ (faiz) ve ribâ ile muamelenin haramlılığını, bırakın âlimleri insanların geneli bilmektedir. Çünkü onun haram olduğuna dair şiddetli vurgu, tek bir mananın dışında başka bir mana ihtimali olmayan delaleti kat'î âyetlerle gelmiştir ki o; ribânın haram olması, onunla muamelede bulunanları âlemlerin Rabbinin şiddetle tehdit etmesi ve ona Allah'a ve Rasûlü'ne karşı açılmış bir savaş olarak itibar etmesidir. Zira Allahu Te'âla şöyle buyurmuştur:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَذَرُواْ مَا بَقِيَ مِنَ الرِّبَا إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ(278) فَإِن لَّمْ تَفْعَلُواْ فَأْذَنُواْ بِحَرْبٍ مِّنَ اللّهِ وَرَسُولِهِ وَإِن تُبْتُمْ فَلَكُمْ رُؤُوسُ أَمْوَالِكُمْ لاَ تَظْلِمُونَ وَلاَ تُظْلَمُونَ "Ey iman edenler! Allah'a ittikâ edin ve ribâdan geri kalan (alacaklarınızı) derhâl bırakın, eğer gerçekten mü'minler iseniz! [278] Eğer bunu yapmazsanız Allah ve Rasulü'nden (ribâcılara karşı) açılmış bir savaştan haberiniz olsun. Eğer tövbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir; (böylece) ne zulmetmiş, ne de zulmedilmiş olursunuz." [el-Bakara 278-279]
Yine ribâ, kebâirlerden ve yedi büyük günahtan (yani helak edicilerden) sayılmıştır. Nitekim Allah'ın Rasûlü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] şöyle buyurmuştur:
اجْتَنِبُوا السَّبْعَ الْمُوبِقَاتِ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَا هُنَّ قَالَ الشِّرْكُ بِاللَّهِ وَالسِّحْرُ وَقَتْلُ النَّفْسِ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إِلَّا بِالْحَقِّ وَأَكْلُ الرِّبَا وَأَكْلُ مَالِ الْيَتِيمِ وَالتَّوَلِّي يَوْمَ الزَّحْفِ وَقَذْفُ الْمُحْصَنَاتِ الْمُؤْمِنَاتِ الْغَافِلاتِ "Yedi büyük günahtan kaçınınız. Dediler ki: Ey Allah'ın Rasûlü! Nedir onlar? Dedi ki: Allah'a şirk koşmak, sihir yapmak, haksızlıkla Allah'ın haram kıldığı bir nefsi öldürmek, ribâ yemek, yetim malı yemek, savaş günü kaçmak ve gafil mü'mine evli kadınlara iftira atmak." [Ebî Hurayra kanalıyla müttefik-ul aleyh]
Ribâ, cürümlerin en şiddetlisi olmasına rağmen dünyaya korkunç bir şekilde yayılmıştır. Nitekim Ebî Hurayra'dan Nebî [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
لَيَأْتِيَنَّ عَلَى النَّاسِ زَمَانٌ لاَ يَبْقَى أَحَدٌ إِلاَّ أَكَلَ الرِّبَا فَإِنْ لَمْ يَأْكُلْهُ أَصَابَهُ مِنْ غبارهِ "İnsanların üzerine öyle bir zaman gelecek ki ribâ yemeyen tek bir kişi dahi kalmayacak. Onu yemese bile onun tozu isabet edecektir." [Ebû Ya'le ve başkaları tahriç etmiştir]
(Meleklerin yıkadığı) Abdullah Bin Hanzala'dan rivayet edilen bir hadiste Nebî [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] şöyle buyurmuştur:
لَدِرْهَمُ رِبًا أَشَدُّ عِنْدَ اللهِ تَعَالَى مِنْ سِتٍّ وَثَلاَثِينَ زَنْيَةً "Bir dirhem ribâ bile Allahu Te'alâ katında, otuz altı defa zina yapmaktan daha şiddetlidir." [Ahmed, Taberâni ve o ikisinin dışındakiler tahriç etmişlerdir.]
Abdullah İbn-u Mes'ûd, Nebî [SallallAhu Aleyhi ve Sellem]'in şöyle dediğini bildirmiştir:
الربا ثلاثة وسبعون بابًا أيسرها مثل أن ينكح الرجل أمه "Ribâ, yetmiş üç şubedir. En küçüğü kişinin annesi ile nikâhlanması gibidir." [el-Hakim tahriç etti]
Ribâ ile muamelede bulunanları, helak, yıkım ve büyük felaketlerle sakındıran ve tehdit eden hadisler zikredilmeyecek kadar pek çoktur.
Ribâ; beşeri ıslah edecek ve onun hayatını ifsat edecek olanı en iyi bilen el-Âlîm-ul Habîr olan Allah'ın haram kıldığı bir habistir.
أَلا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ "Hiç yaratan bilmez mi? Muhakkak ki O, Latîf'tir, Habîr'dir." [el-Mulk 14]
Nitekim tüm muamelelerinde ribâya dayalı Kapitalist İktisat Nizamına dayanan mevcut asrımızda ribânın, küresel ekonomik sistemi tamamıyla uçuruma düşürmemiş olsa da uçurumun eşiğine getirmiş balaların başı olduğu gün yüzü gibi açığa çıkmıştır. Devletin kâfir Batının Sudan'a yönelik hedefinden "hak bir söz" olarak bahsettiği bir zamanda apaçık bir şekilde Allah'a masiyete yeltenildiği ve haram olan ribâ ile muamele edildiği halde nasıl olur da bir nizam İslâm sloganları atabilir? Böylesi durumlarda yapılmaya en değer şey; Allah'a dönmeleri, O'na tevbe etmeleri, hayat ile devleti İslâm esası üzerine ikame etmeleri ve Allah'ın inzal ettikleriyle hükümetleridir ki Allah kendi katından medet ile onları desteklesin de O'na masiyette bulunup O'nu öfkelendirerek para almaya muhtaç olmasınlar. Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur:
وَمَن يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَل لَّهُ مَخْرَجاً وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لاَ يَحْتَسِبُ "Her kim Allah'tan ittikâ ederse, Allah ona bir çıkış yolu verir ve hiç hesaplamadığı bir yerden onu rızıklandırır." [et-Talak 2-3]
Dolayısıyla ne Allah'tan başka bir sığınak vardır, ne de O'nun şeriatı ile hükmetmek ve devletini ikame etmekten başka bir izzet, saadet, mutmainlik, güven ve hayat vardır ki o devlet, Allah'ın izniyle yakında kurulacak olan İkinci Râşidî Hilâfet Devleti'dir. Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ "Ey îman edenler! Allah ve Rasulü sizi, size hayat verecek şeylere çağırdığı an icâbet edin! Bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer ve siz, muhakkak O'nun huzurunda toplanacaksınız." [el-Enfâl 24]
İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmî Sözcüsü
Sudan Vilâyeti
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |