Devlet başkanı el-Beşir tarafından bu yılın başlarında ortaya atılan sözde Ulusal Diyalog kapsamında ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kapsamlı Ulusal Diyaloğu desteklemek için Toplumsal Ulusal Diyalog Komiteleri kuruldu. Sudan Toplumsal Diyalog Merkezi Komitelerinde Toplum Kuvvetleri Komitesi Başkanı Tabitha Boutros, Hizmet gazetesine verdiği demeçte Toplumsal Diyalog Komiteleri, sivil toplum kesimleri ile yoğun toplantılar yapacaktır açıklamasını yaptı. Devamında "Ulusal Diyalog sivil yönetim, tasavvuf, öğrenci birlikleri, gençler, kadın ve sanatkârları kapsayacak ve Ulusal Diyalog gündemi kapsamında bunların görüşleri alınarak tartışılmak üzere cumhurbaşkanlığına iletilecektir." diye de ekledi. Ayrıca Toplumsal Diyalog Komitelerinin, toplumsal barış, kimlik ve emeklilik gibi üç önemli sorunu ele alıp tartışacaklarını söyledi.

Toplumsal Diyalog mefhumunun anlam ve delaleti, karar almak için toplumsal katılım ilkesini çalıştırmanın önemini ifade eder. Bundan amaç, iddia edildiği gibi ülkenin sorunlarının çözümünün formüle edilmesinde herkesin söz sahibi olmasını sağlamaktır. Oysa bu, ülkenin sorunlarının çözümünün beşer fikirleri ve tağut hükümleri odaklı olduğunu perçinler. Hâlbuki ülkeyi bataklıktan bataklığa sürükleyen budur. Savaş, kabilecilik, Bölgeselcilik, cehalet, yoksulluk, hastalık, yolsuzluk ve siyasi başarısızlık gibi ne tür hastalıklar varsa dünya listelerinin başını Sudan çekmektedir. Kâfirlerin istediği bu değil midir? Rabbimizin Şeriatını Tağutların kanunları ile değiştirmemizi istemiyorlar mı? Aksi halde bu diyaloğu niye destekleyip yardımcı olsunlar ki? İngiltere'nin Hartum Büyükelçisi Peter Tyber, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen hedeflere ulaşmak için ülkesinin her yönüyle Sudan'ı desteklediğini vurguladı. Ardından "Biz, bu diyaloğu desteklemek için elimizden geleni yapıyoruz" diye konuştu. ^{[15.11.2014 Sudan Haber Ajansı]} Bundan önce de Amerika'nın Sudan özel elçisi Donald Booth, Troyka ülkelerinin Diyalog girişimini memnuniyetle karşıladıklarını vurguladı. ^{[14.11.2014 el-Yevm et-Tali]}

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Kadın Kolu olarak biz, Sudan'daki tüm kesimleri büyük günahlardan birine düşmekten sakındırıyoruz. Ki o da Âlemlere rahmet ve hidayet olan Allah'ın Şeriatını insanların heva ve hevesler ile değiştirmektir. İbn-i Kayyum -Allah rahmet etsin- şöyle dedi: "Her kim Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in getirdiklerinden başkasıyla muhakeme olursa, Tâğut'un hükmüne müracaat etmiş ve onunla muhakeme olmuş demektir. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ bize Tağut'tan sakınmayı emretti. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَالَّذِينَ اجْتَنَبُوا الطَّاغُوتَ أَنْ يَعْبُدُوهَا وَأَنَابُوا إِلَى اللَّهِ لَهُمُ الْبُشْرَى فَبَشِّرْ عِبَادِ "Tâğut'a kulluk etmekten kaçınıp, Allah'a yönelenlere müjde vardır. Kullarımı müjdele." ^{[Zümer 17]"}

Sözde Toplumsal Diyalog, özde mevcut sisteme perçinlemektir. Âlimlerin ve düşünürlerin Toplumsal Diyaloğa katılımı ise siyasi manipleden başka bir şey değildir. Sudan'da basiret ve feraset sahibi herkesi, âlimleri, aydınları ve politikacıları, bu büyük günahtan kurtulup gerçek çözümü aramaya davet ediyoruz. Ki onlar, kanların dökülmesini önleyen ve herkesi İslam'ın potasında eriten Allah'ın Kitabı ve O'nun Elçisinin Sünnetini herkesten daha iyi bilirler. Biz, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin gölgesi altında güven ve emniyet içinde olacağız. Hilafet, her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Rabden gelen çözümler ile toplumun tüm sorunlarına bir son verecektir.

وَأَنِ احْكُم بَيْنَهُم بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ ولا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَا أَنزَلَ اللَّهُ إِلَيْكَ فَإِن تَوَلَّوْا فَاعْلَمْ أَنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ أَن يُصِيبَهُم بِبَعْضِ ذُنُوبِهِمْ وَإِنَّ كَثِيرًا مِّنَ النَّاسِ لَفَاسِقُونَ أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ "Aralarında, Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır. Onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Kesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü Allah'ınkinden daha güzeldir?" ^{[Maide 49-50]}