Sosyal Güvenlik ve Yardım Bakanı Kemal Hasan Ali, kadının 2010 yılındaki genel seçimlere katılım oranını gösteren ve bir sonraki seçimlerin geleceğine yönelik tavsiye ve sonuçlar içeren Çalıştay raporunu doğruladı. Bakan, 22 Ocak 2015 Perşembe günü Hartum Dostluk Salonunda bir dizi bakan, devlet bakanları, bakanlık müsteşarı, haklar merkezi müdürü ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla İnsan Hakları Kadın Merkezi tarafından düzenlenen çalıştaya hitaben yaptığı konuşmada, "Çalışmayı, bilimsel araştırmanın tüm koşullarını barındıran bir araştırma olarak" tanımladı. Bakan, önceki seçimlere nazaran bir sonraki seçimlerde kadınların seçimlere katılımının daha geniş olacağı beklentilerini dile getirdi. Kadın Hakları Merkezi'nin ve her alanda Sudanlı kadınların gerçekleştirdiği tüm kazanımları övdü. Çabaların, hukuki desteğin ve kadınların siyasete katılım oranlarının daha da artırılmasını istedi.

Bakan, "Kadınların şuan siyasete daha geniş katılım isteği, bir boşluktan ya da devletin şeklini süsleme nezaketinden kaynaklanmıyor. Aksine liyakat ve yeterlilikten kaynaklanıyor." dedi. Bakan, bu çalışmanın beş eyalette yapılan ankete ek olarak veri analiz işlemi içerdiğini de anımsattı. Çalışma, 2010 seçimlerine %52'ye ulaşan kadınların katılımının %48'de kalan erkeklerin katılımından daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Seçimlere genel katılım ise %65 olarak gerçekleşti. Kadınların %75'i bir sonraki seçimler için hazır olduklarını vurguladılar. ^{[Sudan Haber Ajansı]}

Kadının önceki seçimlere katılımı, günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmaktır. Övülmez aksine yerilir. Çünkü bu, Güney Sudan'ın Kuzey'den ayrılmasına meşruiyet veren seçimlere katılmak anlamına gelir. Bu ise iğrenç bir suçtur. Ayrıca bu, halkın iradesini temsil eden ve Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyen Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmak demektir. Yine bu, arzu ve heveslerine göre insanlara kanunlar koyan, helalı haram, haramı da helal sayan Parlamento oluşturma seçimlerine katılmaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَاحْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ عَمَّا جَاءَكَ مِنَ الْحَقِّ "Artık, Allah'ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma." ^{[Maide 48]}

Kadınların görevi, bu seçimlere katılmamaktır. Sudanlı erkeklerin görevi de budur. Aksine kadınlar, zamanı gelen Hilafet Devletinde Allah'ın Şeriatını hâkim kılmak için ciddiyetle çalışarak Birr ve takva üzerinde yardımlaşmaları gerekir. Çünkü İslam Devletinde egemenlik, İslam'ın hükümlerine, değerlerine ve mukaddesatına aittir. Referandumun ya da şeri hükme aykırı küçük büyük herhangi bir görüşün hiçbir değeri yoktur. Ona oy verenler ve sempati duyanlar ne kadar kalabalık olursa olsun hiç fark etmez.

Yine Müslüman kadın, İslam'ın kendisine farz kıldığı yüce rolü gereği İslam toplumunda İslam temeline dayalı siyasi hayat ile gurur duymalıdır. İslam toplumunda Halifenin seçiminde, Şeriatın uygulanmasında gösterilen kusur ya da sapmaya karşılık ya da ümmetin çıkarları uygun şekilde gözetilmediğinde onu muhasebe etmek erkekler kadar kadınlara da farzdır. İşte bu rol, kadından söküp alındı. Onun yerine kendisini Allah'ın Şeriatından uzaklaştıranları seçmek için seçimlere katılma hakkı verildi. Bu yüzden dar bir geçime müstahak oldu.

وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكًا "Her kim de benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır." ^{[Taha 124]} Böyle bir zamanda Çalıştay'ın bu araştırmasını kamuoyuna açıklamak, siyasi şantaj ve rant içindir. Zalim yöneticilere yasallık kazandırmak için Allah'ın indirdiklerinden başkası ile hükmedenlerin günahlarının yeniden gözden geçirilmesi içindir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأُولَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ "Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir." ^{[Maide 45]}

Belki de Allah Subhânehu ve Teâlâ önceki cürümün boyutunu ve günahın büyüklüğünü fark etmeyen kadınlar hakkında önümüzdeki seçimlere katılmayarak büyük günaha kefaret olsun diye hayır murat etmiş olabilir. Kadın, iyiliği emrederek ve kötülükten nehyederek şeri rolünü yerine getirmelidir. Yanlış fikir ve mefhumları değiştirmek, siyasi ikiyüzlülüğü ortadan kaldırmak için siyasi mücadele ve fikri çatışma yapmalıdır. Böylece İslam'ın fikir ve mefhumlarına dayalı kamu uyanıklığından fışkıran kamuoyu oluştursun. Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletinin kurulmasına aktif katkıda bulunsun.