Cuma günü Sudan’ın başkenti Hartum’da Arap Film Festivali etkinliklerinin ikinci günü törenle açıldı. Etkinlikler, beş gün sürecek ve bu süre içinde 34 film gösterime girecek. Festivalin amacına ilişkin yaptığı açıklamada Sudan Kültür Bakanı Seyyid Harun, gelişmekte olan film sektöründeki durgunluğu canlandırmak diye konuştu. Devletin film endüstrisinin gelişimine özel önem verdiğini belirten bakan, Sudan film etkinliklerini geliştirmek amacıyla sinema alanında çalışan herkesi aynı etkinlikte bir araya getirdiğini ifade etti. ^{[27.08.2016 Skynews]}

Savaşlar, entrikalar ve adi suçlar nedeniyle İslam ümmetinin parçalanmış organları ortalıklarda geziyor. Ümmet, yoksulluk, cehalet ve geri kalmışlıkla boğuşuyor. Hal böyleyken Sudan ajan hükümeti sponsorluğunda film festivalleri ile ilgili haberlerle güne uyanıyoruz. Enerjik ve dinamik gençler, düşman projeleri hizmetinde kullanılarak doğru yoldan saptırılıyorlar.

Diğer bir deyişle insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetin gençleri, safsata işlerle oyalanarak maniple ediliyorlar. Oysa ümmet, kalkınmak ve bulunduğu içler acısı durumdan kurtulmak için enerjik gençlere muhtaçtır. Bu yüzden hükümetler, ölüm kalım meselelerinin en etkin değişim aracı olan gençleri saptırmak için elinden geleni yapıyorlar. Her milletin gençleri, tabii ki, yoksulluğun bel kemiğidir, hareketlilik ve canlılık unsurudur. Zira gençler, dinamik ve yenilenebilir enerjiye sahiptir. Her ümmet, gençlerle kalkınır. Çünkü gençler, uyanık ve bitmek tükenmez coşkuya sahiptir. İşte bu yüzden onları oyalamak için festivaller düzenleniyor!

İsimleri tarihe altın mürekkeplerle yazılmış büyük şahsiyetler hakkında etkinlikler düzenleyerek Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in gençlerinin serüvenini akıllara kazımak yerine bugün tüm İslam ülkelerinde aktörler, şarkıcılar ve benzeri bozguncuların hayatı gençlerin beyinlerine işleniyor. Bu konuda çok büyük paralar ve çabalar harcanıyor. Devlet sponsorluğunda böyle anlamsız festivaller düzenleniyor. Hiç şüphesiz bu festivaller, enerjik gençleri heder eder, arzularını yozlaştırır, medya ve film etkinliklerinin gelişimi aracılığıyla onlara kötü örnekler sunulur. Öte yandan film sektörü, örneğin karışım, teberruc ve lüzumsuz birliktelik gibi açıkça şeri hükümlere aykırıdır. Batılı yaşam tarzını betimleyen etkinlikler de cabası.

Ey ümmetin gençleri! Aldatma politikalarını ve oyalama taktiklerini deşifre etmenin zamanı gelmiştir. Bu politikalara uymak ve peşinden gitmek size yakışmaz. Sizin yeriniz saptırıcı hükümetlerin de istediği gibi film festivalleri değil... Sizin taşıdığınız Risalet, diğer gençlerin taşıdığı Risalet gibi değildir... En büyük ve en yüce görev size düşüyor... Büyük bir Risalet sahibisiniz. Onu tebliğ etmek ve yaymakla yükümlüsünüz. Gururunuz, medarı iftiharınız, kurtuluşunuz olan bu ebedi Risâleti, İslam devletinde ikame edin ve onu tüm dünyaya can simidi olarak taşıyın.

لِمِثْلِ هَٰذَا فَلْيَعْمَلِ الْعَامِلُونَ“İşte Çalışanları bunun için çalışsın.”^{[Saffat 61]}