حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SD-BA-2010-RS-TR-0006 |
H. 30 Rabi’-ul Âhir 1431 M. Çarşamba, 14 Nisan 2010 |
-Basın Açıklaması- وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ بِغَيْرِ مَا اكْتَسَبُوا فَقَدِ احْتَمَلُوا بُهْتَانًا وَإِثْمًا مُبِينًا "Mümin erkeklere ve mümin kadınlara, yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler, şüphesiz bir iftira
Batı Darfur vilayetinin başkenti Cenine şehrinin güvenlik ve istihbarat birimleri, adeta çetelerin yaptığı gibi Hizb-ut Tahrir'in iki şebabı olan kardeşlerimiz Ömer Hımed ve Şeyh Muhammed İbrahim Yunus'u tutukladılar. Ardından Ömer kardeşin yarı ölü yarı baygın bir şekilde evinin yakınına atıldığı 12.04.2010 pazartesi sabahının ilk saatlerinde serbest bırakılmasından önce her ikisini de şiddetli bir şekilde döverek işkence ettiler ki evinde Hizb-ut Tahrir'e ait kitap, dergi ve neşriyatların ele geçirildiği Şeyh Muhammed İbrahim hala tutuklu bulunmaktadır.
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Vilayet Meclisinden bir heyet, kardeşimiz Ömer ile Şeyh Muhammed İbrahim'in başına gelenler ve gelmekte olanların bütün sorumluluğu yüklenmeleri amacıyla Hartum'daki güvenlik ve istihbarat birimleri başkanlığına gitti. Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti'nin Cenine bölgesinde, "Ey Müslümanlar Seçimleri Boykot Ediniz, Hüznünüzü Açığa Vurunuz ve Gerçek Değişim İçin Çalışınız" başlıklı neşriyatı dağıtmasının akabinde meydana gelen güvenlik güçlerinin bu davranışı gerçekten çok şaşırtıcıdır. Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak bu vakıa bağlamında aşağıdaki hususları ifade deriz:
-Vatani güvenlik ve istihbarat birimlerine yaraşan görevlerini yerine getirerek ümmeti kalkındırma ve en barizi (Nifaşa) parçalama anlaşması olmak üzere ümmete karşı kurulan komploları ifşa etme çalışmasının yükünü omuzlarına alan ve bu yolda sabreden Hizb-ut Tahrir şebabını tutuklamak yerine ülkenin birliğini ve güvenliğini tehdit eden hükümet ortaklarını, onların işlerini yapanları veya onları destekleyenleri tutuklamalarıdır.
-Azim İslam, suçu ispatlanıncaya kadar bir Müslümanın suçsuzluğuna ve onun ancak mahkeme kararıyla cezalandırılacağına hükmetmiştir. Bu gibi cürümsel eylemlere gelince; haram olmasının ötesinde bunu işleyen kişinin cehenneme gitmesine yol açar Allah korusun! Aleyhi's Saletu ve's Selam şöyle buyurmuştur:
صِنْفَانِ مِنْ أَهْلِ النَّارِ لَمْ أَرَهُمَا : قَوْمٌ مَعَهُمْ سِيَاطٌ كَأَذْنَابِ الْبَقَرِ يَضْرِبُونَ بِهَا النَّاسَ "Cehennem ehlinden iki sınıf var ki henüz onları görmedim: (Bunlardan birisi) yanlarında insanları dövdükleri inek kuyrukları gibi kamçıların olduğu kavimdir..." [Muslim Sahih'te rivayet etti]
Bir fikirle bu tür fillerle mücadele edilmez ve Hizb-ut Tahrir de ancak esası ümmetin akidesi olan bir fikre dayanmakta olup şebabını, hayatlarını, nefislerini ve mallarını onun için feda etmektedir. Nitekim Azze ve Celle şöyle buyurmuştur:
إِنَّ اللَّهَ اشْتَرَى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنْفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُمْ بِأَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ "Muhakkak ki Allah, müminlerin canlarını ve mallarını cennet karşılığında satın almıştır." [et-Tevbe 111]
Bunun ötesinde Darfur ve bezlerleri gibi ihtilaflı bölgelerde bu tür eylemler, insanları isyancılara yardım etmeye (zulüm işlemeye ve adaletsizlik duygusuna) sevk eder ki böylece onlar da kafirlerin maşaları haline gelirler Allah korusun!
Zalimlerden intikam almak ve dünyanın dört bir tarafına adaleti yaymak amacıyla Hilafet'in güneşi kaçınılmaz doğacaktır. Böylece Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in: كُلُّ الْمُسْلِمِ عَلَى الْمُسْلِمِ حَرَامٌ دَمُهُ وَمَالُهُ وَعِرْضُهُ "Bir Müslümanın kanı, malı ve namusu diğer Müslümana haramdır" emrine itaat ederek insanlar şüpheyle tutuklanmayacak ve hurumatları ihlal edilmeycektir.
Ey Müslümanlar:
Yeniden insanlar için çıkarılmış hayırlı ümmet haline dönmek için Hilafeti ikame etmek amacıyla ciddi bir şekilde çalışınız ki korkmaksızın güven ve mutmainlik içerisinde yaşayasınız da geri dönmesini beklemek yerine Hizb-ut Tahrir ile birlikte Hilafeti ikame etmek için çalışma şerefine nail olasınız. Sakın kafirlerin ve avenelerinin çoklukları sizleri aldatmasın. Zira onlar örümcek ağından daha zayıftırlar. Onların sabaha kadar vakitleri vardır. Sabah ise çok yakın değil midir?
الَّذِينَ قَالَ لَهُمُ النَّاسُ إِنَّ النَّاسَ قَدْ جَمَعُوا لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ إِيمَانًا وَقَالُوا حَسْبُنَا اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ "İnsanlar onlara: İnsanlar size karşı toplandılar, artık onlardan korkun dedikleri halde bu onların imanları artırdı ve Allah bize yeter, O ne güzel vekildir dediler." [Âli İmran 173]
İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmî Sözcüsü
Sudan Vilâyeti
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |