حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SD–BA–2017–RS–TR–44 |
H. 3 Zilka’de 1438 M. Çarşamba, 26 Temmuz 2017 |
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Sözcüsünün Mescidi Aksa’ya Destek Olmak Amacıyla Düzenlenen Konuşma Festivali’nde Yaptığı Konuşma...
Allah’a hamdolsun. O ki Mescidi Aksa’nın şanını yüce, etrafını mübarek kılmıştır. Salat ve Selam Mescidi Haram’dan Mescidi Aksa’ya gece yolculuğu yapan efendimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem, onun ali, hayırlı ashabı, tabiin, hidayetine uyanlar, metodu üzere dosdoğru yürüyenler üzerine olsun.
Ey Kerim kardeşlerim! Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh
Bu konuşmayı yaparken kelimeler boğazıma düğümleniyor, kalbim acı ve üzüntü ile dolu. Çünkü aşağılık bir hayat yaşıyoruz. Bugün Yahudiler, Mescidi Aksa’yı kirletiyorlar, acımasızca kontrol altına almaya çalışıyorlar. Doğrusu, Mescidi Aksa, ümmet birliğini kaybettiği, ulusal ve milliyetçi varlıklara parçalandığı, kalkanını yitirdiği gün zayi olmuştur. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ“İmam ancak bir kalkandır. Arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”O gün Hilafet yıkılmış, İslam ülkesi parçalanmış, Müslümanlar darmadağın olmuşlardır. Müslümanların tek bir devleti devletçiklere bölünmüştür. O devletçikleri sömürgeci kâfirler, halkları karşısında aslan, efendileri karşısında da kuzu kesilen yöneticiler aracılığıyla kontrol ediyorlar. Bu hain yöneticiler, Yahudi varlığını ortadan kaldırmak yerine bekçiliğini yapıyorlar. Yahudiler ile savaşmak ve onları kutsal topraklardan çıkarmak için çalışanlar ile savaşıyorlar.
Ey değerli kardeşlerim! Ey ümmetin âlimleri! Ey ümmetin komutanları ve liderleri!
Safları perçinleyin. Başların ve rızkların kesilmesi pahasına olsa bile hakkı söyleyin. Ümmet, herkesin tanıklığında bu bozuk vakayı Allah ve Rasûlü’nün hoşnut olduğu bir vakaya dönüştürmek için ciddiyetle harekete geçmenizin özlemini çekiyor. Öfke yürüyüşleri, kınama ve telin gösterileri yeterli değil. Bu mitingler ve yürüyüşlerde ümmetin vahdeti talep edilmeli, Allah yolunda cihat ve kutsal toprakları kurtarma şeri vecibelerini yerine getirmek üzere İslam ordularına bir çağrıda bulunulmalıdır. Çünkü bu ordularda subay ve askerlik yapanlar, sizin kardeşleriniz ve oğullarınızdır. Sizin gibi aynı duygu ve hissiyata sahiptirler. Damarlarındaki kan kaynıyor, ama prangalara vurulmuş durumdalar. O yüzden bu prangaları kırmak, zorbaların döneminden kurtulmak için onlara yardımcı olun. Zira bu zorbalar, kuvvet zoruyla ümmetin tepesinde oturuyorlar. Bu kuvveti onlardan söküp alın ve onu batılın karşısında hakkın gücü haline getirin. Allah’ın dinine yardım edin ki O da size yardım etsin.
إِنْ تَنْصُرُوا اللَّهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ“Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.” [Muhammed 7]
Ey Müslüman orduları!
Artık imbik taht ve koltukları korumak için birbirinizle yaptığınız savaşa bir dur deyin. Mutasım gibi bir haysiyete ve Selahaddin gibi ordusundaki bir askeri bile koruyacak kapasite olmayan bu devrik yöneticilere boyun eğmeyin artık.
Ey İslam ordularının subay ve askerleri!
Ümmetinizin bu durumundan razı mısınız? Mümin hakkında ne bir ahit, ne de bir antlaşma gözetmeyen yöneticilerin elinde maşa olmaya rıza gösteriyor musunuz? İslam ve dava adamları ile mücadele eden ajan yöneticilere körü körüne itaat etmeyi kabul ediyor musunuz? Âlemlerin ve Amerika’nın Rabbinin değil de Amerikan rızasını elde etmek için o yöneticilerin elinde maşa olmayı yeğliyor musunuz?
Hayır, vallahi siz buna razı olacak kimselerden değilsiniz. Hadi zorbalar karşısında aslanlar gibi kükreyin. Zafer tugaylarına komutanlık edin. Bu ümmeti yaşadığımız bu ceberut saltanattan sonra Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin gölgesi altında birleştirme uğrunda çalışanlara nusret verin. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً، فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا، ثُمَّ تَكُونُ خِلاَفَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةٍ ثُمَّ سَكَتَ“Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allah’ın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra sustu.”[Ahmed] Hadi Hilafetin dirilişi için çalışan Hizb-ut Tahrir’e nusret veren o ordudan olun. Kuşkusuz o ne güzel ordudur...
Safları sıklaştırın ve sömürgeci kâfirin hegemonya kurmak için ürettiği ulusal vatanların ulusal orduları olmak yerine İslam ümmetinin orduları olun. Biliyorsunuz, “böl ve yönet” kadim ve yeni bir politikadır. İslami fetihleri ve Halid Bin Velid, Selahaddin Eyyubi, Kutuz, Baybars, Fatih Sultan Mehmet gibi yüce komutanların biyografisini yeniden ihya edin. Ki Allah sizi katındakiler ile birlikte ansın. Onların şanını yücelttiği gibi sizin de şanınızı yüceltsin. Ümmete izzet ve onurunu yeniden iade etmenin, düşmanlarına karşı zafer elde etmesinin ve Mescidi Aksa’yı tekrar İslam’ın bağrına koymanın ve müstahkem kalesi haline getirmenin yegâne yolu budur. Bunun dışında başka bir yol yoktur.
لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلِ الْعَامِلُونَ“İşte Çalışanları bunun için çalışsın.”[Saffat 61]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |