28 Ağustos 2017 Pazartesi günü ofisinde Hartum’da görev süresi dolan Dünya Bankası Sudan Temsilcisi Xavier Furtado ile bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı Asya Muhammed, Dünya Bankası’nın temel eğitimin güçlendirilmesi için eğitim projelerine verdiği desteği, bağış ve finansman katkısını övdü. Görüşmede Xavier Furtado, kendisinden sonra yeni Dünya Bankası temsilcisi Edme Coulibaly’i de takdim etti. Xavier Furtado da eğitim projelerini destekleme konusunda Dünya Bankası’nın başarısından ötürü kendileriyle işbirliği yapan bakanlığa teşekkür etti.

Biz şiddetle uyararak çok açık ve net bir şekilde diyoruz ki:

2012 yılında Global Eğitim Ortaklığı’na üye olan Sudan hükümeti, (2012-2014) yılı temel eğitim için belirlenen geçici stratejiye sağladığı katkıdan dolayı hibe de aldı. Şimdi ise 2015-2017 yılı eğitim sektörü stratejisini uygulamak için kolları sıvıyor. 2017-2021 yılı eğitim sektörü stratejisinin geliştirilmesine start da verecek.

Global Eğitim Ortaklığı tarafından finanse edilen 76,5 milyon dolar tutarındaki bu proje, Darfur dâhil olmak üzere on bir eyaletteki yerel toplulukları kapsıyor. Proje, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uygulanıyor. Dönemin Eğitim Bakanı tarafından yapılan açıklamada “Federal, eyalet ve yerel düzeyinde devletin katılım payı çok önemlidir. Biz, bu projenin başarı için kararlıyız. Bu önemli girişime verdiği destek ve katkıdan ötürü Dünya Bankası Grubuna ve Global Eğitim Ortaklığı’na teşekkür etmek istiyorum.” ifadeleri kullanılmıştı. ^{[29.10.2017 Dünya Bankası sayfası]}

Sudan temel eğitimine yabancı desteğin en büyük kaynağı bu projedir. Eğitim sektörü faaliyetlerini koordinasyon örgütü olarak UNICEF’in yanı sıra İngiltere ve Avrupa Birliği gibi diğer ortaklar da Sudan temel eğitim sektörüne katılım desteği vermektedir. Burada yanıtlanması gereken bazı sorular var:

Birincisi: Hükümetin eğitim desteğindeki rolü nedir? Hükümet, geleceğin omurgası olan gençleri kollama sorumluluğundan niye kaçınıyor? BM ve diğer kuruluşlar, yardım kuruluşları mıdır? Yoksa Batı uygarlığını küreselleştirme ve İslam uygarlığı ile mücadele gibi açıkça ağızlarına doladıkları siyasi gündemlerini mi zerk ediyorlar?

Eğitim desteğinin bir gereği olarak “İslam tevhit dinidir” dersi, bu yılın ikinci yarısında üçüncü sınıf derslerinden kaldırıldı. Temel eğitim aşamasında altıncı sınıf öğrencilerine öğretilen “İslam’ın hurafelerden arındırılmasına özen gösterme” dersi de müfredattan kaldırıldı.

Ey Müslümanlar! Çocuklarınız tehlikededir. Dikkat edin ve bir araya gelip ne yapacağınıza karar verin.

Hükümet, çocuklarımızı koruyup kollama, onlara akide ve dinleri temelinde eğitim verme misyonundan vazgeçip onların beyinlerini Allah ve Müslüman düşmanlarına teslim etmiştir. Nitekim daha önce de ülke kaynaklarını ve insanların kaderini Allah düşmanlarına teslim etmişti. Böyle bir hükümetin bir saat bile yaşama hakkı yoktur. Ne zaman kanlarınız kaynayacak? Ve daha ne kadar susacaksınız?

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, inatla sömürgeci kâfir Batının peşinden giden bu hükümeti uyarıyor ve diyoruz ki, Allah Subhânehu ve Teâlâ sadece kendisine itaat edilmesini farz kılmıştır. Her kim isyan ederse, kendisine isyan etmiş olur.

Hizb-ut Tahrir olarak biz, Kitap ve Sünnetten türetilen mükemmel bir anayasa taslağına sahibiz. Taslakta Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletinin uygulayacağı örgün eğitim ile ilgili temeller var. Hilafet, politikalarında asla Batıyı takip etmez. Tersine İslami sistemleri uygular ve dünyayı kapitalizmin zifiri karanlıklarından kurtarıp İslam’ın aydınlığına eriştirmek için İslam’ı dünyaya taşır.