Yedi yıldır verilen fedakârlık, kurban edilen hayatlar, genelde Şam özelde Guta halkınca sergilenen efsanevi duruşun ardından Guta da diğer kentlerin akıbetine maruz kaldı. Grup liderleri tarafından sponsor ülkelerden alınan paralar karşılığında Guta altın tepside Şam tiranına teslim edildi. Bazı anlaşmalar, grup liderlerini kanları, onurları ve bölgeleri satan savaş tüccarlarına dönüştürdü. Şam tiranına karşı herhangi ciddi bir eylemi girişilmemesi, zamanı geldiğinde kurtarılmış bölgelerin Şam tiranına teslim edilmesinde bu anlaşmalar kilit rol oynadı. Birçok bölgede yaşanan olaylar ve gerçekler bunun kanıtıdır. Halep, başlangıç, Guta da son olmayacaktır. Guta ve daha önce de Humus, Halep ve Daraya’nın maruz kaldığı bu küçük düşürücü akıbetin nedeni herkesçe malum olduğu gibi ülke ve halkı, onur ve kanları satan anlaşmalar karşılığında kâfirleri dost edinmektir.

Ey İslam’ın kalbi Biladu’ş Şam Müslümanları!“Hilafet” Devletinin yıkılışından bu yana yöneticiler, İslam ümmetini kontrol altına almak için Müslümanların evlatları eliyle bir kaç kez sırtından hançerlendi. Yağmalanan zenginlikleri de bu konuda finansör olarak kullanıldı. Beceriksizler, emanet zayi ettiler. Düşmanlar, ümmetin üzerine kuduz köpekler gibi üşüştü. Şam devriminde de benzer senaryo ve sahne sergileniyor. Grup liderleri, İslam dünyasındaki ajan yöneticilerin misyonunu üstlendi. Bilindiği gibi bu ajan yöneticiler zorla halklara empoze edildiler. Ümmetin uyanışını ve düşmanların prangalarından kurtuluşu ifade eden yetim devrimin başına musallat oldular.

Hizb-ut Tahrir, dostunuzdur. Rejimin devrilişine ve İslami yönetimin ikamesine götüren bir devrim pusulası resmetti ve bu pusuladan sapılmasından şiddetle sakındırdı. Devrimin dostu olduğunu iddia etseler bile ümmet düşmanlarına yalvarmakla zafer elde edilmez. Zafer, Allah katındadır. Hizb, siyasi liderliği uyanık gruba vermeye davet ediyor ve etmeye de devam edecektir. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti gibi yüce bir İslam projesine sahiptir. Bu proje, Allah’ın kullarına vaat ettiği zafere ulaşmanın şartıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ“Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar.” ^{[Muhammed 7]} Kimin düşman kimin dost olduğu açıkça ortadadır. Artık sakındırdığı şeyin tehlikesinin farkındasınız değil mi? Vücudunuzda sizi öldürmeyen ve öldürmeyecek yaralar açıldı. Sakın bu yaraların sizi öldürmesine izin vermeyin. Hak üzerinde sebat edin ve zerre kadar haktan sapmayın. Ümmetin fedakârlıkları üzerinden ticaret yapanların pislikleri faş olduğu için deliye döndüler. Ödünler bataklığına gömüldüler. Onlara aldırış etmeksizin yolunuzda yürümeye devam edin. Allah’a tevekkül edin ve emirlerine sımsıkı sarılın. O’na ve gücüne güvenin. Gevşemeyin, üzülmeyin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَلَا تَهِنُوا وَتَدْعُوا إِلَى السَّلْمِ وَأَنتُمُ الْأَعْلَوْنَ وَاللَّهُ مَعَكُمْ وَلَن يَتِرَكُمْ أَعْمَالَكُمْ“Üstün durumda iken gevşeyip barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O amellerinizi asla eksiltmeyecektir.” ^{[Muhammed 35]}

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu Başkanı