وَقَدْ مَكَرُوا مَكْرَهُمْ وَعِنْدَ اللَّهِ مَكْرُهُمْ وَإِنْ كَانَ مَكْرُهُمْ لِتَزُولَ مِنْهُ الْجِبَالُ “Hilelerinin cezası Allah katında (malum) iken, onlar, tuzaklarını kurmuşlardı. Halbuki onların hileleriyle dağlar yerinden gidecek değildi!” ^{[İbrahim 46]}

26 Nisan 2019 Cuma günü Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da gerçekleşen 12. Astana Zirvesi sona erdi. Sonuç bildirgesinde Suriye Cumhuriyetinin egemenliğinin korunması, Şam liderliğindeki siyasi sürece olan bağlılık ve İdlib ile ilgili Soçi kararlarının uygulanması gerekliliği dâhil olmak üzere bir dizi karar yayımlandı. ^{[El Kuds El Arabi]}

Bu zirve 2017 yılında başlayan müzakereler turu kapsamında gerçekleşti. Moskova, Esed rejiminin beklenmedik ani düşüşünü önlemek için 2015’de Suriye’ye yaptığı müdahalenin ardından Astana zirvesi çağrısı yapmıştı. Dışişleri Bakanı Lavrov yaptığı açıklamada “Rusya müdahale etmeseydi, başkent Şam 2-3 hafta içinde teröristlerin eline geçeceğini.” belirtmişti. ^{[18.01.2017 El Cezire ]}

Ey İslam’ın Payitahtı Biladu’şŞam Müslümanları!

Bu yetim devrime kurulan tuzak şüphesiz büyük bir tuzaktır. Bu kumpasta ins şeytanları olan dünya liderleri ile Müslümanların yöneticileri işbirliği halindedir. Herkesin kendine özgü rolü ve misyonu vardır. Çerçevesini Allah düşmanlarının belirlediği muhkem politika kapsamında taraflar arasında tam bir koordinasyon söz konusu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un da belirttiği gibi “adım adım” ilerleme stratejisi çerçevesinde bu politika aşamalar halinde yürütülüyor. Münih Güvenlik Konferansında konuşan Lavrov, “Rusya, Türkiye ile İran devlet başkanları, Soçi kentinde bir araya gelerek, İdlib için mevcut durumu masaya yatırdılar. Moskova ile Ankara arasında Eylül’de varılan İdlib anlaşmasının yürürlüğe girmesinden sonra Rus ve Türk askerlerinin, Suriye hükümetinin rızasıyla, çatışmasızlık bölgesi içerisinde birkaç ortak devriye noktası oluşturulması için “adım adım” hareket edecekleri konusunda anlaşmaya vardılar.” dedi. ^{[16.02.2019 Russia Today]}

Buna göre 12. Astana Zirvesi, uygulanışını izlemek, ara hedefler belirlemek ve Soçi kararları önünde duran engelleri kaldırmak için bu konseptin bir parçasıdır. Soçi kararlarından en önemlileri şunlardır: Tampon bölge kurulması, Türk-Rus ortak devriyeler yürütülmesi, cephe hatlarının silahlardan arındırılması için hazırlık yapılması ve uluslararası otobanların yeniden trafiğe açılması. Bu, mücrim rejim güçleri ve milisleri ile cani Rus uçaklarının, kurtarılmış bölgelere neden şiddetli hava saldırıları düzenlediğinin açıklamasıdır. Zirvenin gerçekleştiği gün katil Rusya, hava saldırıları düzenlemeden önce Türkiye’yi bilgilendirme lüzumunu dahi görmemiştir.

Ey mübarek Suriye devrimi Müslümanları!

Kâfir Batı, cani ajan rejimini devirmek ve enkazı üzerine Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın yönetimini kurmak için uğrunda değerli ve enfes her şeyi harcadığınız devriminizi ortadan kaldırmak için gecesini gündüzüne katıyor. Bu garip değil, çünkü işinin özü budur ve bunun için uğraşıyor. Fakat garip olan, grup liderlerinin geçici ve hayali kazançlar elde etmek için meşgul olduklarını, cani rejimi devirme ve İslami yönetimi kurma gibi kalıcı ve gerçek kazançtan vazgeçtiklerini görüyoruz. Çok daha tuhaf olanı ise, sizin tüm bunlara sessiz kalmanızdır. Oysa siz yaşanan yıkım ve katliamı, devrimin günden güne uçuruma doğru sürüklendiğini, gemide büyük bir delik açıldığını yakinen görüyorsunuz. Sanki umurunuzda ve bu geminin yolcuları değilmiş gibi parmağınızı bile kıpırdatmıyorsunuz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

مَثَلُ القَائِمِ في حُدودِ اللَّه، والْوَاقِعِ فِيهَا كَمَثَلِ قَومٍ اسْتَهَمُوا عَلَى سفينةٍ، فأصابَ بعضُهم أعلاهَا، وبعضُهم أسفلَها، وكانَ الذينَ في أَسْفَلِهَا إِذَا اسْتَقَوْا مِنَ الماءِ مَرُّوا عَلَى مَنْ فَوْقَهُمْ، فَقَالُوا: لَوْ أَنَّا خَرَقْنَا في نَصيبِنا خَرْقاً وَلَمْ نُؤْذِ مَنْ فَوْقَنَا. فَإِنْ تَرَكُوهُمْ وَمَا أَرادُوا هَلكُوا جَمِيعاً، وإِنْ أَخَذُوا عَلَى أَيْدِيهِم نَجَوْا ونَجَوْا جَمِيعاً“Allah’ın çizdiği sınırları aşmayarak orada duranlarla bu sınırları aşıp ihlal edenler, bir gemiye binmek üzere kura çeken topluluğa benzerler. Onlardan bir kısmı geminin üst katına, bir kısmı da alt katına yerleşmişlerdi. Alt kattakiler su almak istediklerinde üst kattakilerin yanından geçiyorlardı. Alt katta oturanlar: Hissemize düşen yerden bir delik açsak, üst katımızda oturanlara eziyet vermemiş oluruz, dediler. Bu durumda, eğer üst kattakiler, onları bu istekleriyle baş başa bırakırlarsa, hepsi birlikte batmaya mahkûmdur. Eğer onlara engel olurlarsa, hem onlar hem de kendileri kurtulur.” ^[Buhari] Onun için ey Şam halkı! Geminiz batmadan önce yetişin, yok olmadan önce kendinizi kurtarın.

إِنَّهُمْ إِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ أَوْ يُعِيدُوكُمْ فِي مِلَّتِهِمْ وَلَنْ تُفْلِحُوا إِذاً أَبَداً “Çünkü onlar eğer sizi ele geçirirlerse ya taşlayarak öldürürler ya da kendi dinlerine döndürürler; işte o zaman ebediyen kurtuluşa eremezsiniz.” ^{[Kehf 20]} Ve bilin ki zafer, Yüce Allah katındadır, sadece O’na sığının ve yalnızca O’nun için samimi olun. Sadece O’na tevekkül edin, Şeriatını uygulayan, Müslümanları din düşmanlarının tuzağından koruyan Hilafeti kurmak için çalışarak O’na yardım edin. O zaman zafer, size hesap etmediğiniz yerden gelecek ve Allah’ın izniyle düşmanlarınızın tuzağı kendi başlarına geçecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَقَدْ مَكَرُوا مَكْرَهُمْ وَعِنْدَ اللَّهِ مَكْرُهُمْ وَإِنْ كَانَ مَكْرُهُمْ لِتَزُولَ مِنْهُ الْجِبَالُ * فَلَا تَحْسَبَنَّ اللَّهَ مُخْلِفَ وَعْدِهِ رُسُلَهُ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ ذُو انْتِقَامٍ “Onlar gerçekten tuzaklarını kurmuşlardı. Tuzakları yüzünden dağlar yerinden oynayacak olsa bile, tuzakları Allah katındadır (Allah, onu bilir). Sakın Allah’ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.” ^{[İbrahim 46-47]}