27 Şubat 2021’de Heyet Tahrir’uş Şam (HTŞ) güvenlik birimleri, Killi kasabasında Hizb-ut Tahrir’li iki genci tutukladılar. Hizb-ut Tahrir’in, mücrim Mustafa Kemal’in Hilafeti yıkmasının 100. yıldönümünde başlattığı “Hilafeti Kurun Ey Müslümanlar!”başlıklı kampanyanın etkinlikleri kapsamında, Müslümanlara ölüm kalım meselelerini hatırlatan etiketler yapıştırılması sonrasında 02 Mart 2021 tarihinde Sarmada kentinde, ardından Atarib kentinde iki genci daha tutukladılar. Azaz şehrinde Muhaberatın, bir grup Hizb-ut Tahrir gencini tutukladığını da belirtmekte fayda var. Bir tanesinin tutukluluğu hala devam ediyor. Daha önce de Ceyşül İslam, Sultan Murad milislerinin ortak operasyonuyla Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i desteklemek için Afrin’de düzenlenen bir gösteride yaptığı konuşmanın ardından bir genci tutukladılar. Üç aydan fazla bir süredir hala tutuklu.

Ey İslam’ın kalbi Biladu’ş Şam Müslümanları! HTŞ güvenlik birimlerinin zulmü, zorbaların zulmünü andırıyor. Hatta bazı aşamalarda geçtiği bile olmuştur. Cinayet, kovuşturma, tutuklama, işkence, gümrük vergisi, vergiler, baskı, sindirme, susturma, baskılama, zorbalık, bölgeleri teslim etme, Şam halkına karşı acımasız katliamlar yapan Rus devriyelerinin bekçiliğini yapmak gibi işlemedik hiçbir büyük günah bırakmadılar. Rus devriyeleri, HTŞ güvenlik birimlerinin koruması altında güven içerisindeyken, zulüm ve zorbalığı nedeniyle Şam halkı sıkıntı çekiyor ve mutsuz. Şam devrimini bitkin düşürdüler, zorba Şam rejimini devirme ve Allah’ın Şeriatını ikame etme çalışmasından saptırdılar. Uzak yakın herkes bunu biliyor.

Biz, Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti olarak, yalnızca kişisel çıkarlarını umursayan bir grubun eliyle devrimi tehlikeye atacağı bu kayganlığa karşı uyarıyoruz. Hizb-ut Tahrir gençlerinin tutuklanması, rejimlerin Hizbe karşı yürüttüğü savaşının bir parçasıdır. Bunun nedeni Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin kurulması yoluyla İslami hayatın yeniden başlatılmasını gayesi haline getirmesi ve İslam’a aykırı rejimler olarak dünyadaki tüm yönetim sistemlerine karşı savaş açmasıdır. Bu rejimlerde egemenlik Şeriata, otorite de ümmete ait değildir.

Baskı ve zorbalık politikası, Hizb-ut Tahrir gençlerini yola devam etmekten caydıramayacaktır. Şam zorbası baba ve oğlu ve daha pek çokları aynı politikayı denedi. Şam zorbası baba, yok olup gitti ama Hizb-ut Tahrir hala hayatta. Allah’ın istihlaf ve hâkimiyet vaadi, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin kurulması müjdesi gerçekleşene kadar Hilafeti kurma çağrısı devam edecektir. Akıbet muttakiler içindir.

تِلْكَ الدَّارُ الْآخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذِينَ لَا يُرِيدُونَ عُلُوّاً فِي الْأَرْضِ وَلَا فَسَاداً وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ “İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir.” ^{[Kasas 83]}