حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SRu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130029 |
H. 16 Zilhicce 1433 M. Cuma, 02 Kasım 2012 |
-Basın Açıklaması- Bilakis Beşar, Rejimiyle Birlikte Gidecek Ve Şam Ayaklanması, Tagutların Rüyalarına ve Komplocuların Özlemlerine Son Verecektir
Rusya, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, Fransız meslektaşı ile 31.10.2012'de Paris'te yaptıkları basın konferansındaki lisanı üzerinden şöyle bir açıklamada bulunmuştur: "İktidarın devrilmesi çerçevesinde yapılan felsefe, etkili değildir. Zira şayet bunu ana hedef olarak görürsek o zaman katliam devam edecektir." Bu arada en son olarak Çin ejderhası türemiş ve "içeriğinde rejime uzun bir mühletin verilmesinin ve onun geçici hükümet yoluyla pekiştirilmesinin olduğu Suriye krizinin çözümüne dönük girişim" olarak adlandırdığı bir fare doğurmuştur. Nitekim Lübnan el-Ahbar Gazetesi, 20.10.2012'de "Türkiye, Esad'ın Varlığının da Olduğu Bir Çözüm Üzerinde Anlaşmıştır" başlıklı bir yazı yayınlamıştır. Ayrıca İranlı kaynaklar, Türkiye başbakanı Recep Tayyib Erdoğan'ın, bu hafta başında İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedî Necat ile Bakü'de yaptığı görüşme sırasında "Suriye Devlet Başkanı'na olan sevgiden dolayı değil bilakis son bir şans seçeneği olarak" Beşar Esad'ın çatısı altında Suriye krizinin çözümüne dönük müzakerelerin gidişatını onayladığını ifşa eden bir belgeye ulaşmışlardır. Dolayısıyla Amerikan ajanları, Suriye'deki Müslümanların zihinlerine, Amerikalılar ile genelde Batılıların birçok nedenlerden dolayı Esad'ı devirmekten aciz kaldıkları fikrini ekmeye çalışmaktadırlar ki bu nedenlerden biri, Suriye rejiminin direnci ve bir diğeri de Esad'ın gitmesi de dahil herhangi bir formülü tartışmayı bile reddeden Rusya, Çin ve İran'ın koymuş olduğu kırmızı çizgidir. Tüm bunlar ise İbrahimî'nin Suriye ayaklanmasını sonlandırmaya dönük yaptığı çalışma atmosferlerinde gerçekleşmiştir... Bu şekilde Suriye'deki Müslümanlara yönelik komplo halkasının, nasıl da sıkı ve pek olduğu gösterilmektedir ki böylece onlar, Amerikan seçimlerinin ardından gelecek olan ve kendisinin "Lübnan Taif" modeli üzerinde olacağı şeklinde propagandası yapılmaya başlanan Devlet Başkanı ile birlikteki Amerikan çözümüne teslim olsunlar.
Ey Müslümanlar! Bu, Amerika'nın, onun yörüngesinde dönen kuyruklarının, Rusya'nın, Çin'in, Türkiye'nin, İran'ın ve geriye kalan gurupların olduğu Allah'ın düşmanlarının bir tuzağıdır. Ancak onlar, Allah'ın tuzağının daha şiddetli ve daha güçlü olduğunu bilmiyorlar mı? Zira Şam ayaklanması, İslam'a ve Müslümanlara tuzak kurmaktan başka dertleri olmayan Allah'ın düşmanlarının isteklerine itaat etmediği gibi bu gururlu ayaklanma, kahraman halkımız sokaklara indiklerinde bile İslam dünyasındaki Ruvaybidalarla istişarede bulunmamış ve İslam'ın hayat sahasına geri dönmesi yolunda çok büyük fedakarlıklar göstermişlerdir. Bizim yapmış olduğumuz bu yorum bir abartı değildir. Zira işte şer devleti Amerika'nın Dışişleri Bakanı 31.10.2012'de, Suriye muhalefetini, "radikallerin, Suriye ayaklanmasını çalmak için gösterdikleri çabalara" karşı koymaya çağırdığı bir açıklamada bulunmuştur. İşte bu Şam ayaklanmasına mukabil bizim rolümüz de Allah'ın izniyle onun azim bir mesele olacağını ilan etmektir. Allah'tan, bütün Müslümanların devleti olan İslamî Hilafet Devleti'ni kurmayı nasip etmesini niyaz ediyoruz. Zira Clinton'un açıklamalarında korkmasının yanı sıra herkesin korktuğu ve radikal olarak ifade ettikleri şey işte budur. الَّذِينَ قَالَ لَهُمُ النَّاسُ إِنَّ النَّاسَ قَدْ جَمَعُوا لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ إِيمَانًا وَقَالُوا حَسْبُنَا اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ فَانْقَلَبُوا بِنِعْمَةٍ مِنَ اللَّهِ وَفَضْلٍ لَمْ يَمْسَسْهُمْ سُوءٌ وَاتَّبَعُوا رِضْوَانَ اللَّهِ وَاللَّهُ ذُو فَضْلٍ عَظِيمٍ إِنَّمَا ذَلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَاءَهُ فَلا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ "Bir kısım insanlar onlara (müminlere); "Düşmanlarınız olan insanlar size karşı (bir ordu ile) toplandılar, aman sakının onlardan!" dediklerinde bu, onların imanlarını daha da arttırdı ve "Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!" dediler. Bunun üzerine kendilerine hiçbir fenalık dokunmadan Allah'ın nimeti ve keremi ile geri döndüler. Böylece Allah'ın rızasına ittiba etmiş oldular. Muhakkak ki Allah, büyük kerem sahibidir. İşte o Şeytan ancak kendi dostlarını korkutur. O halde -eğer iman etmiş kimseler iseniz- onlardan korkmayın, Benden havf edin (korkun)!" [Âl-i ‘İmrân 173-175]
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilayeti
Medya Bürosu Başkanı
Mühendis: Hişam el-Baba
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Suriye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria www.tahrir-syria.info |
E-Mail: media@tahrir-syria.info |