Özgür Suriye Ordusu içerisindeki bazı komutanlar bir bildiri yayınladılar. Bildiri de: "Mübarek Suriye devrimi üzerindeki uluslararası ve küresel komplonun belirgin hale geldiği, uluslararası yasaklı her türlü silah kullanıldığı, Mecusilerle birlikte Suriye kanının akıtılmasına ortak olunduğu, sahte vaatlerden sonra sözde Suriye Halkının Dostları devletlerinin kırmızı çizgilerinin bir önem arz etmediği..." vurgulandı. Yine aynı bildiride: "Arap ve özellikle Suriye devrimine destek iddiasında bulunan İslami devletlerin cılız tavırlarının, hiç bir zaman Suriye halkının sarf ettiği fedakârlık seviyesine ulaşamadığını, verdikleri mücadelenin İslami ümmet adına olduğunu, sorumluluklarını yerine getirmezlerse, bu yangının herkese bulaşacağını... Arapların ve İslami ülkelerin destek seviyesinin, Suriye halkının sarf ettiği fedakârlık boyutu ile orantılı olmazsa, bu oluşumdan istifa edeceklerini... Zalim rejimin kimyasal silah kullanımına yönelik acil uluslararası soruşturma açılmazsa ve hemen sorumlular mahkeme önüne çıkartılmazsa, Güvenlik Konseyinde söz sahibi devletler ile her türlü işbirliğini sona erdireceklerini" ve "İstifa ettiğimiz zaman koalisyon gayri meşru sayılacak ve Suriye halkını temsil etmeyecektir" dediler.

Bu bildiriyi yayınlayanlara, anlasınlar ve idrak etsinler diye güzel sözlerle şunları hatırlatmak isterim:

Şam devrimine yardım etmek ve Suriye topraklarında Hilafeti kurmak için Batı devletleri ve onların zebanileriyle, dinlerine ve ümmetlerine ihanet eden Arap yöneticilerinden ciddi bir tavır beklemeyin. Dolayısıyla bildirideki tavrınız muamma değil kesin olmalıdır. Bu gibi kimselerden hayır umulmaz.

Suriye rejimine saldırmak istediğini ilan eden Amerika önderliğindeki koalisyonun, kendi çıkarlarını elde etme ve gelecek siyasi sürece hükmetme endeksli bir pozisyon takındığını açıkça bildiriyoruz. İslami yönelimi olan herkese saldırmak, bu süreçten bir parçadır. Siz de bunlardan birisiniz. Hatırlatmak isteriz ki kim, Allah ile birlikte olursa, sadece Allah ile birlikte olur ve O'na ortak kılmaz. Akidevi duruş ve hakkınızdaki şeri hüküm, sadece Allah ile birlikte olmanızı elzem kılar. Allah'u Teâlâ şöyle buyurdu: فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ وَمَنْ تَابَ مَعَكَ وَلَا تَطْغَوْا إِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ وَلَا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ مِنْ أَوْلِيَاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ " Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de. Azgınlık yapmayın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı görür. Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez". ^{(Hud 112-113)}

Ey Şam'daki Sabırlı Müslümanlar!

Sizler, hile ve desise dolu günlerle karşı karşıyasınız. Onların üstesinden gelmek, ancak Allah'a hüsnü teveccühü artırmak ve sadece Ondan yardım dilemekle mümkündür. Amerika ve müttefiklerinin, Şam kırsalındaki kimyasal silah kurbanlarına yardım istemi, askeri eylem baskısı altında, siyasi görüşmelere hayat verme girişimidir. Çabalarını tüketmek, koalisyon ve onun türevi olan Genelkurmayı devirmelerini önlemeye yönelik ümmetin muhlis evlatlarını sarmalama teşebbüsüdür. Bu yüzden Şam devrimindeki kardeşlerimizin dikkatini, rejime saldırma kisvesi altında, devrime ve muhlis insanlara saldırmayı hedefleyen zalimane kampanyaya çekmek isteriz.

Allah'u Teâlâ şöyle buyurdu: وَقَدْ مَكَرُوا مَكْرَهُمْ وَعِنْدَ اللَّهِ مَكْرُهُمْ وَإِنْ كَانَ مَكْرُهُمْ لِتَزُولَ مِنْهُ الْجِبَالُ فَلَا تَحْسَبَنَّ اللَّهَ مُخْلِفَ وَعْدِهِ رُسُلَهُ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ ذُو انْتِقَام "Onlar hilelerini kurdular. Onların hileleri, Allah katındadır. Onların hileleri, dağları yerinden oynatacak türden olsa neye yarar! O halde, sakın Allah'ın Rasûl'üne verdiği sözden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah Aziz'dir, İntikam sahibidir." ^{(İbrahim 46-47)}