Pazartesi, 16 Muharrem 1446 | 2024/07/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SR–BA–2015–MB–TR–21 H. 17 Zilka’de 1436
M. Salı, 01 Eylül 2015

Suriye Topraklarında Birbirleriyle Savaşan Taraflar, Suriye Halkının Üzerine Kimyasal Silah Yağdırıyorlar

Tertemiz Suriye toprakları üzerinde birbirleriyle savaşan kesimler, ister zalim rejim isterse bu zalim rejimle savaştığını iddia edenler olsun, her türlü silahı kullanmaktadırlar. Rejimi devirmek üzere devrime kalkışan bu kesimler, rejimin kökünü kazımak için silahlarını rejime doğrultması gerekirken, birbirlerine doğrulttuklarını ve böylece zalim rejimin ömrünü uzattıklarını görüyoruz... Sadece tank, tüfek ve varil bombaları kullanılmıyor, aksine 21 Ağustos 2013 Çarşamba günü Guta’da rejim tarafından kullanılan kimyasal silahın ardından bu silahlar da devreye sokulmuş oldu. Hatırlarsanız, o gün sinir gazının saçtığı zehirli gazlar nedeniyle bölge sakinlerinden yüzlerce insan ölmüştü. En son Bağdadi’nin örgütünün, 17 Zilka’de 1436/ 1 Eylül 2015 Salı sabahı Mara’da hardal gazı kullandığı basına yansıdı. Bunun sonucunda da onlarca insan yaralandı...Suriye topraklarında yaşayan Müslümanlar, dört yıldır ümmetin düşmanları kâfir Batı ve başta da İran olmak üzere onun bölgesel ajanları tarafından her türlü katliam, sürgün, abluka, açlık, kimyasal dâhil enva çeşit konvansiyonel silahlara maruz kaldılar. Kutsal Suriye devrimini desteklediğini iddia edenler bile kimyasal silah katliamlarına sessiz kaldılar, hatta devrimcilere silah ambargosu uyguladılar. Zorba rejimi devirmek bahanesiyle silaha sarılanların, bugün birbirleriyle savaşmaları ne tuhaftır. Rejimin Şebbihalarını katlettikleri gibi birbirlerini katlediyorlar... Rejim ve birkaç grup özellikle de IŞİD, Müslümanları ve Suriye halkını katletmek için adeta birbirleriyle rekabet ediyorlar. Ama bir farkla, rejim, laiklik ve dini devletten ayırmak adına katlederken, diğerleri, bazen ılımlı İslam, daha doğrusu revize edilmiş İslam adına, bazen de içi boş Hilafet adına katlediyorlar!

Ey Müslümanlar! İslam tektir. İslamlar diye bir şey yoktur. O da Aziz ve Güçlü olan Allah’ın Rasûlü’ne indirdiği İslam’dır. O, ubudiyet ve rububiyetin, rükû ve secdenin Allah’a ait olduğu bir İslam’dır. O, Beyaz Saray önünde diz çöken bir İslam değil… O, izzetin Allah’a, Rasûlü’ne ve müminlere ait olduğu bir İslam’dır, sömürgeci Amerika ve Rusya önünde zilleti kabul eden bir İslam değil... O, payitahtı İslam olan Suriye İslam’ıdır, payitahtı laiklik ve katliam olan Amerikan Suriye İslam’ı değil... İşte sözünü ettiğimiz İslam budur.

وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الْإِسْلَامِ دِينًا فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُ وَهُوَ فِي الْآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ “Kim, İslâm’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.” [Ali İmran 85]

Aynı şekilde Hilafet de birdir, Hilafetler olmaz. O da Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in kurduğu ilk İslam Devletidir. O, liderleri Raşidi Halifeler olan Nübüvvet metodu üzere ilk Raşidi Hilafettir... O, dini, canı, malı ve ırzı koruyan Hilafettir. Müslümanlar yardım istediğinde onların yardımına koşan Hilafettir. O, imamın bir kalkan olduğu, arkasında savaşıldığı, onunla korunulduğu bir Hilafettir. O, Rumların zulmü karşısında yetiş ya Mutasım diyen bir kadına yardım etmek için Umuriye’nin kapılarını döven bir Halifenin ordulara komutanlık ettiği Hilafettir. O, insanların kendisine sığındığında güven hissettikleri bir Hilafettir. O, mazlumlar kendisine geldiğinde, onlardan zulmü def eden ve bu yüzden insanların mutlu olduğu bir Hilafettir... O, söz verdiğinde sözünü yerine getiren, ceza verdiğinde adaletli davranan, hakka göre hükmeden bir Hilafettir... O, Allah’ın azabı ile azap etmeyen, aksine Allah ve Rasûlü’nün hükmüne göre azap eden bir Hilafettir... O, Rabbani bir sistem olarak İslam’a göre hükmeden, İslam’ın uygulanmasıyla da Müslüman veya Gayrimüslim tüm insanlığın mutlu olduğu bir Hilafettir... O, mutlu bir hayat için medeni şekillerin en moderni ile insanlığa iyi bir model sunan bir Hilafettir...

Hilafet kurduğunu iddia edenlerin uygulamaları, Müslümanların zihinlerindeki Hilafet anlayışını karalamayacaktır. Tarih sayfaları Hilafetin adaleti ile dolu olduğu için zamanında İslam düşmanları, Hilafete karşı komplo kurmak ve onu yıkmak için seferber oldular. Hilafeti tekrar getirmek için hiç kimse sizi çalışmaktan alıkoymasın ey Müslümanlar! Hilafet, farzların tacıdır. Trajedilerimiz onunla son bulacak, aramızda Allah’ın Şeriatı onunla hâkim olacaktır. Hilafet, Allah’ın bir vaadidir.

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آَمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ “Allah, içinizden inanıp Salih ameller işleyenlere, onlardan öncekileri halef kıldığı gibi, onları da yeryüzüne halef kılacağını dair söz vermiştir.” [Nur 55]O, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’inbir müjdesidir.

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”İşte Hilafet budur, hak da budur.

فَمَاذَا بَعْدَ الْحَقِّ إِلَّا الضَّلَالُ “Artık haktan (ayrıldıktan) sonra sapıklıktan başka ne kalır?” [Yunus 32]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria
www.tahrir-syria.info
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER