Şam halkının iradesini kırmak ve onları Amerikan siyasi çözümüne boyun büktürmek planı kapsamında Rus savaş uçakları, 20 Aralık 2015 Pazar sabahı, iki katliam işledi. Biri İdlib kentinde. İlk belirlemelere göre elliden fazla şehit ve onlarca da yaralı var. Diğeri de Batı Halep kırsalındaki Kefernaha kasabasında. 15’ten fazla şehidin olduğu bildirildi. Bir hafta önce de Batı Halep kırsalındaki Atarib kasabasında bir başka katliam daha işlendi. 25’den fazla şehit var. Guta ve diğer yerlerde işlenen günlük katliamların da eşi benzeri yok. Suçlu sadece Beşşar değil, aksine uluslararası toplum ve Batı ajanı komplocu yöneticiler de bir o kadar suçludur. İdlib kenti Kefraya ve Fua ateşkesi kapsamına dâhildir. Ancak rejim ve efendilerinin her zaman alışık olduğumuz gibi hiçbir ahit ve zimmeti yoktur. Bilsinler ki ateşkes ve müzakereler yoluyla rejimi devireceğini sananlar, büyün bir yanılgı içindedir. Bu bombalamalar, bunun açık kanıtıdır ve rejimin yalanlarını ifşa etmektedir. Öğüt alacak kimse yok mu?

Biz bir hususa dikkat çekmek istiyoruz ki Suriye ile ilgili düzenlenen Batılı konferanslar ve alınan kararlara eş zamanlı olarak her zaman bombalar yağdırılıyor ve katliamlar işleniyor. Böylece insanlar, çözümleri kabule zorlanıyor. Viyana konferansı ile eş zamanlı olarak BM kararına kadar bombardımanlar artmıştır. Bu cürüm ve katliamlar, Şam halkının iradesini kırmak ve onları ateşkesi kabule zorlamaktan başka bir şey değildir. Dünya devletleri zalim Şam rejimini devrilmekten kurtarmak, şehitlerimizin kanı ve onurlu kadınlarımızın haysiyeti üzerinden rejim ile pazarlık yapmak amacıyla ateşkes üzerinde hemfikirdir. Böylelikle ateşkes, geçici hükümet oluşumuna dönüşecek, sima ve yüzlerin değişimiyle devletin askeri ve güvenlik kurumları öylece korunacaktır.

Biz, dünyanın 34 ülkenin katılımıyla İslami koalisyon oluşturduğuna tanık olduk. Ancak onların hiçbirinden Rusya ve Amerika, Şam zorbası ve İran terörüne karşı bir kelime dahi ettiklerini duymadık, işitmedik. Bu, hiç de şaşırtıcı değildir. Çünkü onlar, Müslümanlara yardım etmek yerine İslam ile savaşmak ve Raşidi Hilafet Devletinin dönüşünü önlemek için koalisyon kuruyorlar.

Ey İslam’ın Payitahtı Biladu’ş Şam Müslümanları!

Bu kutlu devrimde sabır ve sebat abidesi gösterdiniz. Devrimin uzaması ve ablukanın şiddeti sakın sizi üzmesin. Bu, sadece Allah’ın günahlardan arıtma ve temizlemesinden başka bir şey değildir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلِيُمَحِّصَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَيَمْحَقَ الْكَافِرِينَ “Bir de (böylece) Allah, iman edenleri günahlardan temize çıkarmak, kâfirleri de helâk etmek ister.” ^{[Ali İmran 141]}

Rejimin orada burada yaptığı ateşkesler sakın sizi aldatmasın. Bilin ki nusret, sabır iledir. Şafağın aydınlığı gecenin şiddetli karanlık ve kasvetinden önce gelir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَأَنْتُمُ الْأَعْلَوْنَ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ  إِنْ يَمْسَسْكُمْ قَرْحٌ فَقَدْ مَسَّ الْقَوْمَ قَرْحٌ مِثْلُهُ وَتِلْكَ الْأَيَّامُ نُدَاوِلُهَا بَيْنَ النَّاسِ وَلِيَعْلَمَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَيَتَّخِذَ مِنْكُمْ شُهَدَاءَ وَاللَّهُ لَا يُحِبُّ الظَّالِمِينَ “Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz. Eğer siz bir acıya uğradınızsa, o kavim de benzer bir acıya uğramıştır. O günleri biz insanlar arasında döndürür dururuz. Ta ki Allah, iman edenleri ortaya çıkarsın ve aranızdan şahitler edinsin. Allah zalimleri sevmez.” ^{[Ali İmran 139-140]}