حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
No: TN–BA–2019–MB–TR–23 |
H. 22 Rabi’-ul Âhir 1441 M. Perşembe, 19 Aralık 2019 |
Sömürgeciliğin Öncüsü Vampir İngiliz Büyükelçisi, Ülkede Özgürce Dolaşıyor Tunus Yiğitlerden Yoksun Mu?
Sömürge devleti İngiltere, ülkeyi enine boyuna dolaşmak, plan ve program yapmak, politikalar üretmek için “Büyükelçisini” gönderdi. Meclisi ziyaret eden İngiliz büyükelçisi, uzun süre Londra’da kalan meclis başkanı Raşit Gannuşi ile bir araya geldi. Sonra güneyin en ücra köşesindeki Kabili iline uçtu. İki gün boyunca orada kaldı. Niçin? Bir büyükelçinin ülkemizde ne işi olur? Devletler geleneğine göre büyükelçilerin işi, ülkelerindeki insanların işlerini önemsemek değil mi? Tunus’un en büyük illerinden ve en önemli zenginlik depolarından biri olan Kabili de İngilizler var mı? Ya da egemenlik ve otoritenin merkezi kabul edilen parlamentonun bulunduğu Bardo’da İngilizler nerede?
İngiltere’nin Tunus Büyükelçisi Louisa de Souza, 18 ve 19 Aralık 2019 günlerinde Kabili’ye iki günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. Kabili Valisi Sami El Ğabi, Kabili, Duz, Racim, Matuk belediye başkanları, turizm, kültür, tarım ve kalkınma bölge müdürleri, sanayi, ticaret ve geleneksel sanayi federasyonu başkanı, büyükelçiyi karşılamak için Valilik binası önünde sıraya girdiler. Ülkenin sırları ve olasılıkları hakkında brifing vermek için başlarına “yönetici” şapkası giydiler. Büyükelçi bu toplantılardan memnun kalmamış olmalı ki belediye binasına gitti. Belediye Başkanı Ahmed Yakup, yardımcısı Nebiha Murabıt, Belediye Meclis üyeleri, bölgedeki çevre dernek temsilcilerinden bir grubun katıldığı bir oturuma başkanlık etti. Bölgenin içsel talepleri olarak bazı konular tartışıldı. Yani bir grup memur, gerçek yöneticilerinden bölgeye önem göstermesini istedi.
Kabili valisi, Belediye Başkanı ve beraberindekiler, Kabili’deki kurumlar ile İngiltere’deki kamu ve özel kurumlar arasında gelecekte ilişkileri ve işbirliğini geliştirmek için çalıştıklarını iddia ettiler:
- Bölgesel Konsey ve eyalet belediyeleri ile İngiliz belediyeleri arasında ortaklık anlaşmaları imzalamak.
- Kabili merkezli İngiliz Kültür Merkezi şubesinin ve Güney eyaletlerinde müdahale alanlarının önemi.
- İmalat sanayi ve yenilenebilir enerji projeleri oluşturmak için İngiliz yatırımcıları davet etmek.
Bu, İngilizlerin Tunus’un en büyük ilini işgal ettiği anlamına gelmez mi? İngiltere’nin orduya, silaha, teçhizata ihtiyacı yok. Seyahat masraflarının karşılanması yeter. Gerisi Tunuslu memurlara aittir. Tunus’ta bir devlet var mı?
Hizb-ut-Tahrir / Tunus Vilayeti olarak biz, bu ziyareti, ülkenin ve egemenliğinin aşağılanmasını reddediyor ve şu gerçekleri vurguluyoruz:
1- İngiltere, sömürgeci bir ülkedir. Müslümanların en azılı düşmanlarından biridir. 1924’te Hilafet Devletini yıktı, ülkemizi paramparça etti. Filistin’e suçlu Yahudi varlığını yerleştirdi ve Müslümanları öldürmesi için bugüne kadar para ve silah ile onu destekledi.
2- İngiltere, halkların kanını emen bir vampirdir. Çok güzel yağmalama yapar, komplo kurar ve halkları köleleştirir. İngiltere, -diğer büyükelçilerini başka nüfuz alanlarına gönderdiği gibi- mali ve ekonomik krizinin üstesinden gelmek için büyükelçisini Kabili iline gönderdi. Gittiği her bölgede İngiliz Büyükelçisinin imzaladığı anlaşmalar bunun göstergesidir. Bu anlaşmalar Tunus için bağlayıcıdır ve Tunus’u İngiltere’ye bağlıyor. Yatırım olduğunu iddia ettikleri birkaç proje karşılığında Tunus ve gençleri İngiltere ve şirketlerinin hizmetine veriliyor. Görünüşe göre Tunus rejimi, borç batağında ve yurtdışına ipoteklidir. Peki, bu” yatırım” önceliklerini ve alanlarını kim belirliyor?
Aslında yönetici olmayıp yönetici geçinenlere, kölelik ve zilletten hoşnut kalanlara diyoruz ki, size defalarca sorduk ve bugün de sorumuzu yineliyoruz: Ülkenin her tarafını kirleten sömürgeci İngiliz Büyükelçisi gözlerinizi kör mü etti? Bu, Büyükelçi değil, yöneticiler gibi hareket eden, emirler yağdıran, rejimin başından en küçük memuruna kadar emirlerine uyduğunuz bir kayyumdur. Seçilmiş olmak bu mu?
Mücahit ve kahramanların torunları olan Tunus halkına da diyoruz ki, bunlar, ülkenizin yöneticileridir. Hem de seçilmiş yöneticileri. Emanete ihanet edip ülkeyi ve halkı sattılar. Hakkımızda hiçbir zimmet ve ahit gözetmeyen sömürgeci kâfir ve haçlı düşman katında izzet arıyorlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمُ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعاً “Onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah’a aittir.”[Nisa 139]
Onurlu bir yaşam ve Rabbimizin Hâkim ve Âlim Şeriatı sömürgeciliğin kökünü kazımayı gerektirir. Allah davetçisi, sizi dinine yardım etmeye çağırıyor. Çünkü İslam ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet izzettir.
وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ “Hâlbuki asıl üstünlük, ancak Allah’ın, Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler.” [Münafikun 8]
وَللهِ عَاقِبَةُ الأُمُورِ “İşlerin sonucu Allah’a aittir” [Hac 41]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 71345949 / 21430700 http://www.ht-tunisia.info/ar/ |
Fax: 71345950 E-Mail: tunis@htmedia.info |