Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu

No: TN–BA–2020–MB–TR–07 H. 20 Raceb 1441
M. Pazar, 15 Mart 2020

Corona Virüsünün Yayılmasını Önlemek, İslami Değerlerin Gerektirdiği Şeri Bir Sorumluluktur

Corona virüsünün küresel bir salgın haline gelmesinin ardından Tunus hükümeti, virüsün yayılmasını önlemek için bir dizi tedbirler aldı. Bu kapsamda eğitime ara verdi, camileri kapattı, cemaatle namazı yasakladı, ama diğer yandan kafelerin, kulüplerin, restoranların her gün saat 16.00’ya kadar açık kalmalarını sağladı. Virüsün yayılmasını önlemenin en etkili yollarından biri olarak görülen toplu ulaşım araçlarındaki kalabalıklara ilişkin hiçbir önlem almadı. Böylece insanların kaderini tehlikeye atmış oldu.

Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti olarak biz, Tunus halkına güvenilir tavsiyelerde bulunuyoruz:

1- Virüsle mücadele etmenin en etkili yolu, bazı kişisel hijyenik adımlar atarak enfeksiyondan korunmak, sıkça dokunulan yerleri sterilize etmek, elleri yıkadıktan sonra ağız, burun ve göze dokunmak, tokalaşma ve öpüşmekten kaçınmak, kalabalıklardan, hastalardan ya da hastalık, öksürük veya yüksek ateş semptomları olanlardan uzak durmaktır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şu buyruğuyla bunu tavsiye etmiştir:

لاَ تُورِدُوا المُمْرِضَ عَلَى المُصِحِّ “Hasta olan kişi sağlıklı bir kimseye gitmesin” [Buhari] Ahmed’in Müsned’inde ise

فِرَّ مِنَ الْمَجْذُومِ فِرَارَكَ مِنَ الْأَسَدِ “Cüzzamlıdan, aslandan kaçar gibi kaçın.” yer alıyor.

2- Evde kalmak. Kim, işi gereği evinden çıkmak zorunda kalırsa, hastalığın kendisine ve ailesine bulaşmasını önlemek için gerekli talimatlara uymalı, lazım olan önlemleri almalı, ailesine karşı büyük bir sorumluluğu olduğu için ailesinin yanına girmeden ve birlikte oturmadan önce ellerini yıkayıp dezenfekte etmelidir. Zira Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لَا ضَرَرَ وَلَا ضِرَارَ “Zarara zararla karşılık vermek yoktur.”

3- Şeri bir yükümlülük olmasından ötürü hastalığa yakalananlar karantina kurallarına uymalıdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِذَا سَمِعْتُمْ بِالطَّاعُونِ بِأَرْضٍ فَلاَ تَدْخُلُوهَا، وَإِذَا وَقَعَ بِأَرْضٍ وَأَنْتُمْ بِهَا فَلاَ تَخْرُجُوا مِنْهَا “Bir ülkede veba olduğunu duyarsanız, oraya gitmeyin. Eğer veba olan bir yerde bulunursanız sakın oradan çıkmayın!” [Buhari] Annemiz Aişe Radiyallahu Anha, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e vebadan sordum da bana şöyle cevap verdi:

أَنَّهُ كَانَ عَذَابًا يَبْعَثُهُ اللَّهُ عَلَى مَنْ يَشَاءُ، فَجَعَلَهُ اللَّهُ رَحْمَةً لِلْمُؤْمِنِينَ، فَلَيْسَ مِنْ عَبْدٍ يَقَعُ الطَّاعُونُ، فَيَمْكُثُ فِي بَلَدِهِ صَابِرًا، يَعْلَمُ أَنَّهُ لَنْ يُصِيبَهُ إِلَّا مَا كَتَبَ اللَّهُ لَهُ، إِلَّا كَانَ لَهُ مِثْلُ أَجْرِ الشَّهِيدِ “Taun (veba), şüphesiz bir azaptır; Allah dilediği kuluna gönderir. Yine muhakkak ki, Allah, taunu müminler hakkında şehadet vesilesi kılmıştır. Bir yerde taun zuhur eder de orada bulunan bir mümin, sabrederek, sevap umarak, bu taun yalnız Allah’ın takdir ettiği kimseye isabet eder, kanaatini besleyerek- bulunduğu şehirde kalırsa, muhakkak Allah ona şehit ecrinin misli sevap takdir eder.” [Buhari]

4- Zorda olanın yardımına koşmak, zayıf olana yardım etmek, salgınla mücadele etmek için ülkedeki sorumluluk sahibi tüm güçlerle işbirliği yapmak gibi herkesin, İslam’ın tavsiye ettiği yüksek değerlere uyma gereksinimi. Zira Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

كُلُّكُمْ رَاعٍ وَكُلُّكُمْ مَسْؤول عَنْ رَعِيَّتِهِ، الإِمَامُ رَاعٍ وَمَسْؤولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، وَالرَّجُلُ رَاعٍ فِي أَهْلِهِ وَهُوَ مَسْؤولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، وَالْمَرْأَةُ رَاعِيَةٌ فِي بَيْتِ زَوْجِهَا وَمَسْؤولَةٌ عَنْ رَعِيَّتِهَا، وَالْخَادِمُ رَاعٍ فِي مَالِ سَيِّدِهِ ومَسْؤولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، - قَالَ: وَحَسِبْتُ أَنْ قَدْ قَالَ: وَالرَّجُلُ رَاعٍ فِي مَالِ أَبِيهِ وَمَسْؤولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ - وَكُلُّكُمْ رَاعٍ وَمَسْؤولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ “Hepiniz çobansınız; hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Devlet reisi de bir çobandır ve sürüsünden sorumludur. Erkek ailesinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur. Kadın kocasının evinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur. Hizmetkâr, efendisinin malının çobanıdır; o da sürüsünden sorumludur. İbn Ömer der ki: “Bunları Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den işitmiştim. Zannediyorum ki şöyle de demişti: “Kişi babasının malında çobandır, o da sürüsünden sorumludur. Netice itibariyle hepiniz çobansınız ve güttüğünüz sürüden sorumlusunuz.”

5- İslam ümmeti, bu veba ile karşı karşıya kaldığında, Allah’a tevekkül etmeli, korunma ve tedavi yollarına başvurmalı, Allah ile bağını ve O’na tevekkülü güçlendirmeli, O’ndan mağfiret dilemeli, Allah’ın kazasına teslimiyeti gerektiren doktrinsel kavramları hatırında tutmalıdır.

İnsanlık bugün şiddetle hizmeti ve insani değerleri maddi değerler ve kardan daha önemli gören gerçek pastoral bir devlete muhtaçtır. İnsanlık, aşırı şekilde Hilafet Devletine gereksinim duyuyor. Hilafet, âlemlere nur ve rahmeti yayacak, hastalığı insani bir sorun olarak görecek, zarar veya maddi kazanç olarak veya çıkarlar rekabeti olarak ele almayacaktır. O yüzden insanları tedavi etmek ve hastalığın yayılmasını önlemek için bütün olanaklarını seferber edecektir.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 71345949 / 21430700
http://www.ht-tunisia.info/ar/
Fax: 71345950
E-Mail: tunis@htmedia.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER