Şerefli ve onurlu Bin Kardan bölgesinin tanık olduğu protestolar, insanların haysiyet ve rızklarına karşı yapılan zulmün boyutunu açıkça ortaya koymaktadır. Aslına bakılırsa Libya'ya bitişik olan bu bölge, hayra neden olmalıdır. Ama sömürgecilik tarafından çizilen yapay sınırlar, bu sınırlara komşu bölgeleri zulmün yuvası haline getirmektedir. Yöneticilere göre buralar, karanlık ve zulüm bölgeleridir. Buna göre bu bölgelere bakış, diğer bölgelere bakıştan farklı oluyor. Bu bölgelerde işlerin yürütülmesi ve çıkarların gözetilmesi değil, daha çok ıslah ve geliştirmek konusuna odaklanılıyor.

Bu protestolar, iyi bir yaşam talep etmek için insanların mevcut yönetime karşı bir başkaldırılarıdır. Yıllardır gelen hükümetler, insanlara böyle bir yaşam sunamadı. Kurulan bu hükümetler, otoriter ve insanlara tamamen yabancı kaldı. Bu yüzden bu hareketlilik kayda değer bir çabadır.

Aynı zamanda evlatlarımız ve Bin Kardan halkımız, farkında olmadan kaos ve maddi eylem tuzağına düşmemeye de dikkat etmelidir. Çünkü o zaman bu muazzam devrim enerjisi amacından sapar. Adil ve hakkaniyet açısından her konuda olduğu gibi bu konuda da İslam'ın hükümleri egemen olmalıdır. Ekonomi, servetlerin dağılımı ve ihtiyaçların giderilmesi konularında İslami hükümler beyan edilmelidir. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

إِنَّهُ لَا قُدِّسَتْ أُمَّةٌ لَا يَأْخُذُ الضَّعِيفُ فِيهَا حَقَّهُ غَيْرَ مُتَعْتَعٍ "İçlerinde güçsüz olan biri hakkını almadıkça bir ümmetin akıbetinden korkulur." ^{[İbn Mace]}