Pazartesi, 23 Muharrem 1446 | 2024/07/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu

No: TNu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu201323 H. 16 Ramazan 1435
M. Salı, 15 Temmuz 2014

Basın Açıklaması Geçici Hükümet Bakanının Hizb-ut Tahrir'e Uyarısı Hakkında

Çoğu partilerin liderleri İngiltere ve Fransa'dan sonra art arda ABD Büyükelçiliği'nde toplandıkları ve yağlı sofralarına üşüştükleri zaman...

Bu ve benzeri ve daha birçok elçiliklerin merkezinde ve evlerinde sabah-akşam elçilerle temasa geçtikleri zaman...

Basın Ataşesi'nin Hükümet Başkanlığında "Bu temaslar bizi ilgilendirmiyor, biz siyasi partilerin işlerine karışmıyoruz ve bu işler onları ilgilendirir, onların sorunudur." dediği zaman...

Amerika, Fransa, İngiltere ve Almanya'nın, "İsrail'in saldırılara -Filistin kardeşlerimizi hunharca öldürdükleri bu üslupla- cevap verme hakkı vardır." diye açıklama yaptığı ve hükümetin sessizliğe gömülmesinin sürpriz olmadığı bir zamanda...

Evrensel isimleri ile bilinen mason derneklerin ülkede enine boyuna dolaşıp eğlendikleri, oruçlulara iftar sofraları donatıp aşama aşama gençlerimizi karanlık dehlizlere çektikleri bir zamanda...

Elçilerin ülkede enine boyuna dolaşarak, insanları uyuşturup onlara refah vadettikleri, göçebelere sürüleriymiş gibi baktıkları ve onlara değersiz miktarlarda sadaka verip belli amaçlarla konsolos ve elçiliklerde görevlendirdikleri bir zamanda...

Bu hükümetin anormal bir şekilde kurulduğu, dünya basınının, "Bu başbakan Batı'nın tercihi olduğunu ve onun rızasıyla geldiğini" söylediği bir zamanda... Hangi zamanda? Devrimden sonra.

Hükümet, işgalin saldırı ve yıkımından kaçan ve aziz Tunus'a sığınan Filistinli kardeşlerimizi kabul etmeyi reddederek saygınlığını kaybettiği, Turizm Bakanı'nın, "İsrail ile çalışmamızı yasaklayan bir kanun mevcut değildir" deyip İsrail pasaportuyla İsraillileri ülkeye kabul ettiği bir zamanda...

Başbakan, daha mürekkebi kurumadan ülke servetinin talan edilmesine ve komisyoncuların maaşa bağlanmasına engel olduğunu düşündüğü anayasanın 13. bölümüne uyulmamaya davet edildiği bir zamanda...

Mehdi Cuma ve hükümeti, "Gizemli Adam" yönetiminde eski rejimin adamları ile birlikte ülkeyi korkunç oranlarda IMF'ye rehin bıraktığı bir zamanda...

Hile ile dayatılan kir ve çöp arasında düşük ücret ve pahalı hayat ile insan hayatının dayanılmaz boyutlara vardığı, köy ve kasabalarda hayatın kokuştuğu bir zamanda...

Güvenlik birimlerinin çoğunun reddetmesine rağmen, diktatörler zamanında bile olmadığı kadar Allah'ın evlerine ve mescitlerine yönelik zulüm boyutuna varan haksız uygulamalarla saygınlığının çiğnendiği bir zamanda...

Birçok ihlaslı vatandaşın, çoğu bu hükumet üyesi olan kişiler hakkında Bin Ali döneminde bile rastlanmayan yolsuzluk dosyalarını sayıp durduğu bir zamanda...

Ülke, daha önce hiç olmadığı kadar param parça olduğu, insanların genel hatlarıyla ve ayrıntılarıyla yapısal gidişatı reddettiği ve anayasayı kötü bir şaka olarak algıladığı, seçim hazırlığı yapmak ve onu yönetmek açısından en berbat hükumet olduğundan, halkın seçim bürolarına seçmen olarak yazılmaktan imtina ettiği bir zamanda...

Siyasilerden çoğunun kameralar önünde başkaldırmaya, isyana ve intikam almaya çağırdığı, tehdit ve şantaj ettiği, güvenlik birimlerine sövüp haklarında kötü sözler sarf ettiği bir zamanda...

Çoğu vatandaşın, güvenlik birimlerinin güneyde bir partinin merkezinde ele geçirilen ve üstü örtülen yüklü miktardaki silahlarla ilgili tahkikatın yapılmasını istediği bir zamanda...

Hizb-ut Tahrir'in ülkeyi ve ümmeti hainlerden korumakta çaresiz kaldığı, yabancılara bağımlı olmayı Allah'a, Rasûlü'ne ve Müminlere ihanet saydığı ve temel ilkelerden birinin uşakları/kuklaları deşifre etmek olan bir siyasi çalışma içine girmek üzere şeref sözü vermeye çağırdığı bir zamanda...

Hizb-ut Tahrir'in ülkenin yer altı kaynaklarını Allah'ın emrettiği gibi kamu mülkiyeti ilan etmeye, insanların hayat standardını dört kat yükseltecek olan gelirini şirketlerin talanından kurtarıp toplumun bütün kesimlerine harcamaya çağırdığı bir zamanda...

Hizb-ut Tahrir'in Müslümanların kanını döken bütün cürüm ve terör eylemlerini reddettiğini ve kirli bir oyun ve bölgesel komplolara güvenlik güçlerinin kurban edilmemesi için gerçek manada hile ve desiseleri açığa çıkarmaya çağırdığı bir zamanda...

Hizb-ut Tahrir'in benzersiz bir şekilde halkın desteğini elde ettiği, yüksek beğeni ve hüsnü kabul gören, şekil ve içerik bakımından eşsiz seminer ve konferanslar düzenlediği bir zamanda...

Halkın gençlerine ve ofislerine sahip çıktığı, kendilerine musallat olan, ümmetin şerefini ve devrimini ayaklar altına alan düzenbaz, rezil, bu siyaset ve siyasetçilerin yerine Hizb-ut Tahrir'den sorunlarını çözmelerini talep ettiği bir zamanda...

İşte böyle bir zamanda Başbakan, Hizb-ut Tahrir'e hem de yalnızca Hizb-ut Tahrir'e, besmelesiz, giriş cümlesi olmayan, her türlü incelik ve edepten yoksun, selamsız bir uyarı gönderiyor. On yıllardır üzerine yürüdüğü gidişatını değiştirmesini talep ediyor. İki yıldan beridir idari güveni kazanmaya odaklanan, anayasayı tanımayan ve genel seçimi boykot eden tutumundan dolayı güya onu hesaba çekmektedir. Bu durum bizim açımızdan sürpriz değil, bilakis beklenen bir durumdur. Bir süredir Hizb-ut Tahrir konusunun siyaset simsarları ve ülkeyi satılığa çıkaranların masasında olduğunu, iki ecnebi devlet ile anlaşmaya varıldığını biliyoruz. Hizb ile mücadele Batının onlara şart koştuğu bir durumdur. Bu onların Batıya olan sadakatlerinin göstergesidir. Bakanın ofisi bu planda son istasyondan başka bir şey değildir. Meselenin iç yüzünü açığa çıkarma hususunda biz onlardan öndeyiz. Yüzleri gizlenmiş olsa da haberleri bizdedir.

Sonuç olarak biz işin başında ve sonunda işimizi Allah'a dayandırmışızdır. Bu uyarıları, bizim onların bütün siyası oyun ve entrikalarını reddettiğimizi perçinlemektedir. Şüphesiz biz Allah'a ve insanlara söz verdiğimiz gibi doğru söyledik. Kamuoyunu temin ederiz ki; biz idare hakkında bir bildiri veya haber yayımladığımızda hiçbir dolaylı anlatıma, ikiyüzlülüğe ve maskeye başvurmadan, fikri ve siyasi kimliğimizle onu olduğu gibi ortaya koyduk. İş, tamamen bu hal ve esas üzere cereyan etti. Belgeler onların da bizim de yanımızda vardır. Artı, benimsediğimiz anayasanın bir nüshasını da onlara taktim ettik.

Onlar işi evirip çevirip alt-üst ettiler. Dâhili ve harici bütün taraflarla beraber ve her açıdan delilini göstere biliriz ki; onların cevabı iki ay sonra ve cevaplama süresinin en son gününde bize geldi.

Ey hükumet! Sorun bizde değil, sizdedir. Bin Ali Sani'nin adamı olan Fuat Mebazaa'nın çarçabuk ve zorla imzaladığı kararname ile bize gelmeyin. Hükumete diyoruz ki: Bir parça doğruluk ve azıcık akıllılık, daha önce inadına işlemiş olduğunuz hatayı yeniden işletmek üzere olduğunuzu size idrak ettirmeye yetecektir. Hükumete diyoruz ki: Çelişkileriniz, haddi aşmalarınız ve zulümleriniz artmış ve çoğalmıştır. Kibirlenmeleriniz de çoğalmıştır. Muhakkak ki siz, ülkenin ve halkın işlerini gütmeye dair sözleştiniz. Lakin devrimin kazanımlarını heba ettiniz. Siyasi sorumluluk ve itiraflardan kurtulmak için arkanıza gizlenerek size bu görevi verenin kim olduğunu biliyoruz. O, bu özellikleriyle sizin hükumetinizin doğrudan partisel ve siyasi bir sorumluluğu taşıyamayacağını bilmektedir. Fakat içinden geçtiğiniz zamanı iyi düşünün. Geçmişle kıyaslamak geçersiz ve batıldır. Ayrıca Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in yönetim hakkındaki şu sözünü hatırlayın:

إنّها أمانة وإنّها يوم القيامة خزي وندامة إلاّ من أخذها بحقّها وأدّى الذي عليه فيها "Şüphesiz yönetim işi bir emanettir. Kıyamet günü de utanç ve pişmanlıktır. Ancak onu hakkıyla alan ve onu hakkıyla yerine getiren müstesna!" Yolun dosdoğrusuna yönelten Kur'an'ı örnek alınız. Nitekim Kur'an'ı azim şöyle buyurmaktadır:


وَلَا يَحِيقُ الْمَكْرُ السَّيِّئُ إِلَّا بِأَهْلِهِ "Oysa kötü tuzak, ancak sahibini kuşatır." [Fatır 43]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 71345949 / 21430700
http://www.ht-tunisia.info/ar/
Fax: 71345950
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER