Ankara'nın Altındağ ilçesinde çıkan kavgada 18 yaşında bir gencin hayatını kaybetmesinin ardından 10.08.2021 Salı akşamı başlayan bir dizi kaotik olaylar yaşandı. Suriye’den gelen muhacirlerin evleri taşlandı, dükkânları yağmalandı. Masum kadın ve çocuklar evleri basılarak darp edildi. Bu olaylar bir dizi provokasyonun neticesidir ve Müslüman Türkiye halkının eğilimlerini asla yansıtmamaktadır. Kışkırtılmış, ırkçı söylemlerle duyguları kabartılmış bir avuç vandalın kabul edilemez çirkin saldırılarıdır. Aynı zamanda Türkiye’de yaşanan ekonomik krizi, işsizlik oranının artmasını, Türk lirasının önlenemez değer kaybını özellikle Suriyeli ve Afgan kardeşlerimizin Türkiye’ye gelmesine bağlayan, mültecilere suyu 10 kat pahalı satacağını ilan eden, her fırsatta Suriyelileri kovmaya çalışan siyasilerin bu olayların azmettiricisi olduğu da aşikârdır.

Türkiye halkı, kendi üzerinde oynanan tüm oyunlara, bir asırdır tatbik edilen laik kapitalist nizama, yaşanan kültür erozyonuna rağmen kendisine sığınan Müslüman kardeşlerini bağrına basan, ekmeğini, aşını paylaşan bir halktır. Elbette bu halkın içinde ırkçı söylemlere aldanmış, laik ideolojiye inanmış, batı hayranı birtakım kesimler de vardır.

İşte bizim bu sözlerimiz onlar içindir: Daha geçenlerde Konya’da aralarında kadınların da bulunduğu 7 kişilik bir aileyi katleden ve evlerini ateşe veren cani Suriyeli miydi? 92 yaşındaki komşusuna cinsel saldırıda bulunup boğarak öldüren 23 yaşındaki genç Suriyeli miydi? Kırıkkale’de eski eşini çocuğunun yanında sokak ortasında boğazını keserek öldüren katil Suriyeli miydi? Hayır! Gaddarca işlenen bu fiilleri yapanların hepsi Türk vatandaşıydı. Ama Elazığ depreminde enkazı tırnaklarıyla kazarak, canı pahasına beton yığınlarının altından Aydın ailesini kurtaran Mahmud, Suriyeli idi! Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı sokağa çıkan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önünde vurularak komaya giren Ömer Halid, Suriyeli idi! Şanlıurfa’da içinde 100 bin lira değerinde telefon olan çantayı bulan ve sahibine teslim eden 23 yaşındaki Kusay, Suriyeli idi!

Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in buyurduğu gibi. İnsanlar kavimlerine göre değil, Allah katında değerli olup olmamalarına göre sınıflandırılır.

فَالنَّاسُ رَجُلاَنِ رَجُلٌ بَرٌّ تَقِيٌّ كَرِيمٌ عَلَى اللَّهِ وَفَاجِرٌ شَقِيٌّ هَيِّنٌ عَلَى اللَّهِ وَالنَّاسُ بَنُو آدَمَ وَخَلَقَ اللَّهُ آدَمَ مِنْ تُرَابٍ “İnsanlar iki gruptur: İyi, takva sahibi, Allah katında değerli kişi ve günahkâr, bedbaht, Allah katında değersiz kişi. İnsanlar Âdem’in çocuklarıdır. Ve Allah Âdem’i topraktan yaratmıştır” (Tirmizî, Ebû Dâvûd)

Irkçılık, düşük fikirli insanların yakalandığı bir hastalıktır. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

لَيْسَ مِنَّا مَنْ دَعَا إِلَى عَصَبِيَّةٍ وَلَيْسَ مِنَّا مَنْ قَاتَلَ عَلَى عَصَبِيَّةٍ وَلَيْسَ مِنَّا مَنْ مَاتَ عَلَى عَصَبِيَّةٍ “Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık davası uğruna savaşan bizden değildir. Irkçılık davası uğruna ölen bizden değildir.” (Ebû Dâvûd)

Kuşkusuz Ankara’da yaşanan bu hadise karşısında iktidar gerekli tüm tedbirleri almalı ve benzer olayların yaşanmasının önüne geçmelidir. Suriyeli, Afgan ya da kim olursa olsun suç işleyenler varsa elbette ki suçun şahsiliği göz önüne alınarak cezalandırılmalıdır. Bununla birlikte Müslüman göçmen kardeşlerimizi kullanarak siyasi çıkar elde etmeye, ırkçı söylemlerle gündemde kalmaya çalışan azmettirici siyasilere de gereken cezalar verilmelidir. Muhakkak ki ırkçılık hastalığını kökünden kurutacak, Müslümanlar arasında oluşturulan sunî sınırları kaldıracak ve onları kardeş kılarak yeniden tek vücut haline getirecek olan Raşidi Hilafet Devleti’nden başkası değildir.