İngiltere liderliğindeki sömürgeci batılı devletlerin, Hilâfetin kaldırılması şartıyla varlığını tanıyacaklarını bildirdikleri Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun üzerinden tam yüz yıl geçti. Resmi tarih anlatısının aksine Müslümanların inancına düşman olan, İslâm’a ait ne kadar değer varsa varlığını bu değerler ile mücadeleye adayan Cumhuriyet, Müslüman Anadolu halkının kendi talebi ile değil aksine Batı hayranı bir avuç azınlığın oldubittiye getirmesi ile kurulmuş bir rejimdir. Bazen Kemalist tek parti diktası, bazen laik demokrat iktidarlar, bazen askeri vesayet ve darbeler, bazen de muhafazakâr demokrat iktidarlar ile kötülüğü korunmuş Cumhuriyet, bir asırdır ne Türkiye halkına ne de Müslüman dünyaya hiçbir şey vermemiştir. Çünkü Cumhuriyet insanlığın gelişmesi, refahı, huzuru ve emniyeti için Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın gönderdiği İslâm’a düşmanlığı kendisine akide edinmiştir. Yeni rejimin Batılı devletler tarafından tanınması için hemen harekete geçen Cumhuriyetin kurucuları Müslümanların Kur’an ile bağını kesmek için Arapçayı kaldırdılar, şapka kanununu çıkartarak Müslümanların giyim ve kuşamlarına müdahale ettiler, medrese ve mektepleri kapatarak dinin öğrenilmesini yasakladılar. Lozan’da İngiltere’ye verdikleri sözleri tek tek hayata geçiren bu din düşmanları bütün bunları yapabilmek için ilk önce Hilâfet’i kaldırdılar.

Cumhuriyetin kuruluşunun yüzüncü yılı münasebetiyle Türkiye Yüzyılı kampanyası çerçevesinde yapılan 29 Ekim etkinlikleri, Yahudi Varlığı “İsrail”in Gazze’deki katliamları sebebiyle bu yıl sönük geçti. Hiç şüphe yok ki Yahudi Varlığı’nın Gazze’deki vahşeti yaşanmıyor olsaydı Kemalistlerin bile kıskanacağı kutlamalara çok önceden başlanılacaktı. Hedef 2023 sloganıyla dolaşıma sokulan yalanlar ve hayaller ile Müslümanları kandıran iktidar, Türkiye Yüzyılı Vizyonu ile de Müslümanlara laik Cumhuriyeti sevdirmek için çalışmalar yapıyor. Her anlamda çürümeye yüz tutan Cumhuriyeti Müslümanlara kutsal göstermeyi amaçlıyor.

Ey Müslümanlar! Bugün, Kur’an ve Sünnet’in hayattan uzaklaştırılmasının yüzüncü yılı kutlanıyor. Erkeklere ahlaksızlığın, kadınlara çıplaklığın kanıksatılmasının yüzüncü yılı kutlanıyor. Çocuklarımızı ve gençlerimizi uyuşturucu batağına mahkûm eden, onları ateizm ve deizme sürükleyen, cinayetlerin, tecavüzlerin, şiddet olaylarının artmasını sağlayan sistemin yüzüncü yılı kutlanıyor. Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in Veda Hutbesi’nde her türlüsünü kaldırdım dediği faizi serbest bırakıp bütün bir halkı haram ve borç batağına sürükleyerek fakirleştiren düzenin yüzüncü yılı kutlanıyor. İşte Cumhuriyetin yüz yılda size layık gördükleri… İşte bunlar çağdaş medeniyetler seviyesi denilen şeyler. İşte bugün bütün bu kötülüklere, şerli işlere zemin hazırlayan Cumhuriyet’in yüzüncü yılı kutlanıyor. Siz bu rejimden razı olmamalısınız, siz bu düzene mahkûm olmamalısınız, siz dininizi ve değerlerinizi kötüleyen bu laik sistemi meşru görmemelisiniz. Geçen yüz yıldan sonra Cumhuriyet düzenine değil bir yüz yıl daha, bir yıl hatta bir gün bile tahammül etmemelisiniz. Artık özünüze dönmelisiniz, dininize sarılmalısınız, bu batıl nizamdan ve eserlerinden yüz çevirmelisiniz. Çünkü sizler Rabbimiz Allah Subhanehu ve Teala’ya iman etmiş ve O’nun üstün kıldığı ümmetsiniz. İslâm ümmetinin devlet düzeni Raşid-î Hilâfet’tir. İşte sizler bu devleti ikame etmek için çalışmalısınız.كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ“Siz insanlar arasından çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz, iyiliği emredersiniz, kötülükten alıkoyarsınız ve Allah’a iman edersiniz.” ^{[Âl-i İmran Suresi 110]}