Hilafet’in kaldırıldığı 3 Mart 1924 tarihinin üzerinden tam 100 yıl geçti. İslam tarihi boyunca Müslümanların yaşadığı en büyük felaketin üzerinden koskoca bir asır geçti. Sömürgeci Batı’nın Müslümanların arasına ektiği fitne tohumları İslam beldelerinde kök salınca vatancılık ve milliyetçilik fikirleri Müslümanlar arasında yayıldı ve 1300 yıllık çınar yıkıldı. Kâfirlerin savaş meydanlarında yenemediği Hilafet Devleti’ni İngilizler yerli işbirlikçiler eli ile yıktılar. Ümmetin koruyucu kalkanı kırılıp, İslam’ın otoritesi olan Hilafet yıkılınca Müslümanlar kâfirlere karşı izzet ve güçlerini kaybettiler. Hilafet’in yıkılmasıyla sadece İslam beldelerinde değil tüm dünyada eman ve emniyet kayboldu. Dünya kapitalizme mahkum oldu. Sömürgeci Batılı devletler, Müslümanların kanlarını oluk oluk akıtarak topraklarımızı işgal ettiler, dünyanın bütün kaynaklarını yağmaladılar.

İslamsız geçen bu yüz yıl, sadece Müslümanlar için değil tüm insanlık için kayıp bir asırdır. Çünkü dünya kapitalizmin karanlık dehlizleri içerisinde bocalamakta, insanlık sömürü düzeni altında ezilmektedir. Batı’nın insan halkları, insani değerler, hak, hukuk ve adalet dediği şeylerin hepsinin yalan olduğu apaçık ortadadır. İşte bugün Batılı devletlerin hepsi işgalci Yahudilere destek vererek dünyanın gözü önünde yaklaşık beş aydır Gazze’de bir avuç Müslüman’ı sistematik bir şekilde katletmekte ve soykırım yapmaktadır. Batılılar kapitalizmin çöktüğünü ve sömürge düzenlerinin yıkılacağını gördükleri için İslam’ın yükselişini ve Hilafet Devleti’nin kurulmasını engellemeye çalışıyorlar. Ancak bunu başaramayacaklar,  çünkü kayıp yüzyılın ardından istikbal İslam’ın olacaktır.

Hizb-ut Tahrir /Türkiye Vilayeti olarak Hilafet’in kaldırılışının 100. Yılı münasebetiyle “Kayıp Asırdan Müjdelenen İstikbale İslam’ın Yüzyılı” başlıklı bir çalışma başlatıyoruz. Bu kapsamda Türkiye’nin birçok şehrinde konferanslar, paneller ve seminerler gerçekleştireceğiz. Çalışmalarımızın hayırlara vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz. Tüm Müslümanları çalışmalarımıza destek olmaya, faaliyetlerimize iştirak etmeye ve Hilafet’in kurulması için mücadeleye davet ediyoruz.

Ey Müslümanlar! Hilafetsiz geçen 100 yıldan sonra artık ayağı kalkmanızın ve dünyaya liderlik etmenizin zamanı gelmiştir. İslam’ın nuru, adaleti, rahmeti ve bereketi ile dünyayı yeniden yaşanılır hale getirmenizin zamanı gelmiştir. Sadece son beş ayda Gazze’de yaşananlar bile Hilafet’e ne kadar muhtaç olduğumuzu göstermektedir. 100 yıl önce bir devletimiz, bir halifemiz vardı, bugün 57 ülke, 57 lider var ama bir Halife etmiyorlar. Gazze’de yaşananlar yöneticilerin maskelerini düşürmüş ve koltuk sevdalısı işbirlikçi kuklalar olduğunu göstermiştir. O halde bu rejimlerden ve köhne düzenlerden yüz çevirin! Allah’ın nizamının dünyaya hâkim olması, Hilafet’in kurulması için çalışın! Küresel koşullar, Hilafet’in kurulması için elverişlidir. Müslümanlar ve hatta Batılı halklar bile İslam ve Hilafet’i arzulamaktadır. Dünya Hilafet’e muhtaçtır ve kayıp asırdan sonra bu yüzyıl İslam’ın yüzyılı olacaktır.

Öyleyse Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın vaat ettiği şeyi gerçekleştirmek için kalkın, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesine nail olabilmek için çalışın. Unutmayın, zafer yalnızca Allah katındadır ve muhakkak ki o gün Müminler sevineceklerdir.

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ

“Sonra da Nübüvvet Minhâcı üzere [Râşidî] Hilâfet olacaktır.” Ahmed b. Hanbel