Salı, 29 Safer 1446 | 2024/09/03
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu

No: TRu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu2013002 H. 14 Rabi-ul Evve 1434
M. Cuma, 25 Ocak 2013

-Basın Açıklaması- Dün 117, Bugün 119 Yıl Ceza... Yarın Daha Fazlasını da Verseniz İslam'dan Asla Vazgeçmeyeceğiz

26 Temmuz 2009'da Hilafet'in kaldırılmasının Hicri yıldönümü münasebetiyle İstanbul'da gerçekleştirilecek Hilafet Konferansı, İstanbul Valiliği tarafından engellenmiş, ardından bu konferans bahane edilerek 23 ilde operasyonlar yapılmış ve Hizb-ut Tahrir'den 200 kişi gözaltına alınmıştı. Bu operasyonlar silsilesinin İstanbul ayağıyla alakalı olarak İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 24.01.2013 tarihinde görülen karar duruşmasında 19 kişiye toplam 119 yıl ceza verilmiştir.

Hatırlanacağı gibi, geçen sene İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 2005 yılında İstanbul Fatih Camii önünde yapılan basın açıklaması nedeniyle 49 kişi için tam 117 yıl ceza vermişti. Şimdi aradan tam bir yıl geçtikten sonra, bu kez İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 19 kişiye 119 yıl gibi daha ağır bir ceza vermiş, böylelikle Türkiye Cumhuriyeti karanlık tarihine bir cürüm daha eklemiştir. İşte bu, Laik Türkiye devletinin Müslümanlara ve Hizb-ut Tahrir'e karşı mücadelesinde hem fikren, hem siyaseten, hem de hukuken iflas ettiğinin apaçık göstergesidir.

Fikri ve siyasi bir çalışma yapan Hizb-ut Tahrir, Müslümanların maslahatlarını gözettiği için, yöneticilerin yanlış politikalarını sorgulayıp eleştirdiği için, onları Allah'ın indirdikleriyle yönetime davet ettiği için, sömürgeci kafirlerin Müslümanlar aleyhindeki planlarını ve entrikalarını deşifre ettiği için böyle bir muameleye maruz kalmaktadır. Sömürgeci kafirleri ve askeri varlıklarını Müslümanların topraklarından kovmak, İslam Ümmeti'ni önceki izzet ve itibarına kavuşturmak ve İslam davetini tüm dünyaya taşımak üzere Raşidi Hilafet Devleti'ni kurmaya çalıştığı için bu zalimlerin uykularını kaçırmaktadır. Diğer taraftan bu tutum, Müslümanların içinde bulunduğu bu gayri-İslami ve zulüm dolu durumların değişmesini kesinlikle istemedikleri anlamına gelmektedir. O nedenle bütün bunları normal karşılıyoruz. Anormal olan ise bunun kendi beşeri hukuklarında bile yerinin olmamasıdır. Terörle mücadele kanununda "cebir ve şiddet" ön şart kabul edilmesine rağmen şiddet içeren hiçbir eylemi bulunmayan Hizb-ut Tahrir'e böyle ağır cezalar verilmesi nasıl izah edilebilir?

Hiç kuşkusuz Hizb-ut Tahrir, fikri ve siyasi çalışma yapan ideolojik İslami bir partidir. Kurulduğu günden bu güne hiçbir cebir ve şiddete bulaşmamıştır. Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir'i terör kapsamında değerlendirmek artniyetli bir yaklaşım ve zorlama bir yorumdan ibarettir. Bütün dünyanın bildiği gibi, bu cezaları verenler de gayet iyi bilmektedir ki değil 119 yıl, 1000 yıl bile ceza verilse, ne Allah'ın dininin hakim olması ve Raşidi Hilafet'in kurulması engellenebilir, ne de Hizb-ut Tahrir'in samimi ve azimli Müslümanlardan oluşan gençleri yıldırılabilir.

إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ "Muhakkak ki mü'min erkeklere ve mü'mine kadınlara eziyet edip sonra tövbe de etmeyenlere, cehennem azâbı ve (orada da) yanma cezası vardır." [Burûc 10]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi

Telefon: 
www.hizb-turkiye.com
E-Mail: bilgi [@] hizb-turkiye.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER