İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden Hizb-ut Tahrir davası, 06.12.2013 tarihinde yapılan karar duruşmasında yüksek cezalar verilerek karara bağlandı. Bursa'da ikamet eden Hizb-ut Tahrir gençlerinin yargılandığı 8 kişiye toplamda 67,5 yıl ceza verildi. Dava kapsamında yargılanan Suat Çoban'a 15 yıl, Nurettin Göksugüzel, Nihat Kurtaran, Serdar Yılmaz, İsmail Özcan, Mesut Şahin, İbrahim Er ve Mehmet Sena Arat' dahil her birine 7,5 yıl olmak üzere toplamda 67,5 yıl ceza verildi.

Türkiye yöneticileri ve kokuşmuş yargısı şunu çok iyi bilsinler ki; verilen bu cezalar Allah'ın, Resulü'nün ve mü'minlerin öfkesine uğrayacak büyük bir cürümdür. Hizb-ut Tahrir'e yönelik verilen bu cezalar, Hizbin gençlerini şimdiye kadar durduramadı, bundan sonra da durduramayacaktır. Hizb-ut Tahrir'e 1967 yılından bugüne tutuklamalar yapılmaktadır. Ak Parti iktidarı boyunca yapılan tutuklamalarda verilen toplam ceza 1688 yıl oldu. 927 yıllık ceza istemi ise hala mahkemelerde devam etmektedir.

Peki, Hizb-ut Tahrir gençleri böylesine ağır cezalar almalarını gerektirecek ne yapmışlardır? Müslümanların başını önüne eğdirecek ve İslam'a göre Müslümanların maslahatlarını gözetmeyecek, Allah aşkına ne yapmışlardır? İslami Parti Hizb-ut Tahrir'den hayırdan başka ne duydunuz? Hizb-ut Tahrir ile birlikte İslam'ın devlete, topluma ve hayata hâkim kılınması için Müslümanları çalışmaya davet eden bu muhlis gençler, hangi suçtan dolayı ağır cezalara çarptırılmıştır. Sizin kanunlarınızda İslam'a davet etmenin karşılığı bu mudur? Bu muhlis Müslümanlara ağır cezaları reva görenler, Aziz ve Kavi olan Allah'ın gazabına uğramaktan başka ne kazanabilirler?

وَلاَ تَحْسَبَنَّ اللّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَار "Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından gafil sanma! Ancak Allah, onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor." ^{[İbrahim 42]}

Sırf Aziz ve Hamid olan Allah Subhanehu Ve Teâlâ'ya imanlarından dolayı üyelerinin peşine düştüğünüz, yetmedi hapse attığınız, bu da yetmedi uzun yıllara mahkûm ettiğiniz bu İslami Parti, Ak Parti gibi bir tek adamın partisi değildir. Aksine Hizb-ut Tahrir, baskı ve tutuklamalarınızın aciz bırakamayacağı ideolojik İslami bir parti olduğu gibi, kuvvetinin kaynağı da İslam'ın fikrî liderliğidir. Öyleyse, gücünüz yetiyorsa Hizb-ut Tahrir'in karşısına fikirlerinizle çıkın. Yok, eğer gücünüz yetmiyorsa, "zulümle âbâd olunmaz" şöyle bir dönüp seleflerinize bakın. Bu kokuşmuş rejim, hiçbirisine kalmadı öyleyse hiç ibret alıp düşünmeyecek misiniz?

Rasulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem şöyle buyurdu: إِنَّ اللَّهَ لَيُمْلِي لِلظَّالِمِ حَتَّى إِذَا أَخَذَهُ لَمْ يُفْلِتْهُ "Allah, zalime mühlet verir. Ama onu bir de yakaladı mı bir daha bırakmaz."