02.03.2015 Pazartesi günü, Erzurum'da şehir içinde rutin asayiş kontrolü yapan emniyet güçleri, Hizb-ut Tahrir gençlerinden İslam davetçisi Ayhan Aladağ kardeşimizin kullandığı aracı ehliyet ve ruhsat sormak için durdurdular. Ehliyet ve ruhsatını gösteren Ayhan kardeşimizin arabasında baştan aşağı arama yapıldı. Arabada "Hizb-ut Tahrir Neşriyatındandır" yazılı "İslam Nizamı" isimli kitabı bulundurması gerekçe gösterilerek kardeşimiz gözaltına alındı ve hukuki hiçbir gerekçe olmamasına rağmen nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemede savcılık ifadesinde kendisine sorulan "Hizb-ut Tahrir'e üye misiniz?" sorusuna, "Evet Hizb-ut Tahrir'e üyeyim, bununla da gurur duyuyorum elhamdülillah" şeklinde cevap veren Ayhan Aladağ, zalim devletin zulüm üreten mahkemeleri tarafından tutuklandı.

Öncelikle cesur ve muhlis davetçimiz Ayhan Aladağ kardeşimizi, ortaya koyduğu takdir edilecek bu duruş ve hayırlı amelinden dolayı tebrik ediyoruz. Rabbimizden onu mükafatlandırmasını ve ecrini bolca vermesini niyaz ediyoruz. O, Müslümanlara İslam davetini götürmek için yola çıkmıştı. O, bu küfür rejiminden Müslümanları kurtaracak İslam Devleti olan Raşid-i Hilafet'i kardeşlerine anlatmak için yola çıkmıştı. O, diğer davetçi kardeşleri ile ders halkasında buluşmak için yola çıkmıştı. Zalimler onun önünü kestiler ve haksız yere ona zulmettiler. Aynen Daru'l Erkam'a giden sahabelerin yolunu kesen Mekkeli İslam düşmanları gibi. Allah Subhanehu Ve Teala Ayhan kardeşimizin çocuklarını ve ailesini korusun, musibetler karşısındaki sabırlarına karşılık ecirler yağdırsın.

Sonra zalim yöneticilere ve yargıçlara sesleniyoruz. Ey Türkiye Cumhuriyeti'nin yöneticileri! Ey zalim yargıçlar!

Hani siz, Türkiye'de zulüm devri geride kaldı diyordunuz? Hani siz, Türkiye'de fikri ve siyasi çalışma yapan hiç kimseye zulmedilmeyecek, hiç kimsenin çalışması engellenmeyecek diyordunuz? Sizin bu sözünüz, çözüm süreci diye kör topal yürütmeye çalıştığınız, kırıp döken, işkence eden, yaralayıp öldürenler için geçerli, ama Hizb-ut Tahrir üyeleri ve davetçileri için geçerli değil öyle mi? Sizin zalimliğiniz sadece İslami hayatı başlatmak için çalışan muhlis Hizb-ut Tahrir şebabına karşı öyle mi? Siz Hizb-ut Tahrir'in fikirlerinden korkuyorsunuz. Siz, içinde İslam ümmetine fikri liderlik yapacak ideolojinin yazılı olduğu "İslam Nizamı" kitabından korkuyorsunuz. Onun için sırf bir kitaptan dolayı Müslüman kardeşimizi tutuklattınız. Hani kitap yasağı kalktı diye çıkardığınız kanunlarınız nerede? Heyhat! Korkunun ecele faydası yok. Neredeyse her sene değiştirdiğiniz yamalı bohçaya benzeyen kanunlarınız bu köhne sistemi ayakta tutamaz.

Ey yöneticiler ve yargıçlar! İslam ve nizamından korkmayın. Çünkü İslam nizamında rahmet vardır. Çünkü onda adalet vardır. Çünkü onda refah ve huzur vardır. Çünkü onda bolluk ve bereket vardır. Hizb-ut Tahrir'e ve gençlerine düşman olmayın. Onlara zulmetmeyin. Çünkü onlar hayrın öncüleridir. Çünkü onlar şerrin ve küfrün düşmanlarıdır. Hizb-ut Tahrir şebabına zulmederek, onları tutuklayarak karlı olduğunuzu zannetmeyin. Ziyandasınız. Aksine kazananlar sunnetullah üzere dosdoğru yolda yürüyen muhlislerdir. Kazananlar Allah rızası için sabredip sebat edenlerdir. Bugüne kadar 500'den fazla kardeşimize zulmettiniz. Bugün 200'den fazla kardeşimiz için neredeyse 1000 yıl ceza kestiniz. Ancak elhamdülillah, artık Müslümanlar Hizb-ut Tahrir gençlerinin çağrılarına icabet ediyorlar.  Siz hizbimizi karalasanız, şebabımıza zulmetseniz de, Müslümanlar zalimlerin değil mazlum ve mustazafların yanındadır. Siz karalasanız ve zulmetseniz de Allah Subhanehu Ve Teala dinine yardım edenlerin yanındadır. O ne güzel vekildir.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ  "Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (O'nun dinine) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı (dini üzere) sabit kılar." ^{[Muhammed 7]}