حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: TR–BA–2015–MB–TR–022 |
H. 6 Şa'bân 1436 M. Çarşamba, 22 Temmuz 2015 |
Suruç’taki Terör Saldırısının Gerçek Failleri Yeryüzünü Zulüm, Kan ve Gözyaşına Boğan Sömürgeci Batılılardır
20 Temmuz günü Suruç’ta meydana gelen, 31 kişinin öldüğü, yüzü aşkın kişinin yaralandığı bombalı saldırı, Müslümanların topraklarında çevrilen entrikaların çirkin yüzünü bir kez daha göstermiştir. Hizb-ut Tahrir / Türkiye Vilayeti olarak bu elim saldırıyı kınıyor, aşağıdaki hususları kamuoyuna önemle duyuruyoruz.
1- Kapitalist ideolojinin açığa çıkardığı aç gözlülükleri sebebiyle İngiltere, Amerika, Fransa ve diğerleri dünya siyasetine hâkim olmak için her yolu mübah görmüşler, sayısız servetlere sahip İslam topraklarında tahakküm kurmak için kıyasıya bir yarışa girişmişlerdir. Yerli işbirlikçiler bulmakta zorlanmayan kâfirler, halklarına ve dinlerine ihanet etmiş olanlar eliyle bu rekabetlerini halen daha sürdürebilmektedir. Allah’ın hükümlerinin hayat sahnesinden uzaklaştırıldığı 3 Mart 1924’den sonra, vahşi sırtlanlar gibi İslam coğrafyasına saldıran ve kendi maslahatları için katliam dâhil her tür kötülüğü işlemekten geri durmayan Batılılar, hiç kuşkusuz ki Suruç’ta ve diğer bölgelerde patlayan bombaların gerçek failleridir.
2- İslam dini haksız yere masum sivillerin öldürülmesini yasaklamıştır. Allahu Tealâ şöyle buyurmuştur:مَن قَتَلَ نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الْأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعًا“Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur.” [Mâide 32] İslam’a göre öldürmenin de bir hükmü, şartları ve metodu vardır. Zira Allah’ın dini her kötülükten münezzehtir. İslam’ın hükümleri böyle iken İslam’ı ve Müslümanları terörizmle birlikte anmak, ya büyük bir cehalettir yada kasıtlı bir stratejinin propagandasıdır. Meydana gelen bu tür saldırıların maktulleri her zaman masum siviller olmuştur. Öyleyse korumasız ve kalkansız oldukları için katledilen mazlumların Arap, Türk, Kürt, Sünni, Şii, siyah veya beyaz olması fark etmez.
3- Bu saldırıyla, İslami hassasiyetleri ile bilinen Kürtler adeta İslam’a ve Müslümanlara düşman edilmekte, Suriye’de Amerika için yeni bir müttefik olmaya itilmektedir. Amaç, örgütler arası dar çatışmayı genişleterek bir bütün olarak Kürtlerin çatışmanın tarafı haline getirilmesi ve daha da kötüsü sekülerleştirilmesidir.
4- Yine bu patlamanın koalisyon görüşmelerinin öncesinde, bir yandan PKK yetkililerinden gelen silahlanma çağrısı, öte yandan AK Parti’nin erken seçim eğilimine girmesi akabinde gerçekleşmesi, Türkiye iç siyaseti üzerinde çatışan Amerika ile İngiltere arasındaki hegemonya mücadelesinin yeni bir işareti sayılmalıdır.
Ey Müslümanlar! Türk olalım, Kürt olalım hepimiz aynı Allah’a, aynı Peygambere ve aynı Kitaba iman ediyoruz. Hepimiz İslam nimeti sayesinde kardeşiz, akrabayız. Asırlardır İslam ile mayalanmış bu topraklarda kardeşçe ve beraberce yaşadık. Aynı düşmanlara karşı beraberce savaştık. Aramıza girmek, bizi birbirimize düşürmek isteyen sömürgeci kâfirlere ve onların demokratik, laik, milliyetçi ve din düşmanı fikirlerini savunanlara karşı uyanık olalım. ABD ve Batı’nın; İslam’ı ve Hilafet’i temsil etmeyenler, Allah’ın dinine zarar verenler, yeryüzünde fitne ve fesat çıkaranlar üzerinden yürüttüğü bu oyunun farkında olalım! Yapılanları asla ve kata İslam’a ve Müslümanlara mâl etmeyelim!
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: www.hizb-turkiye.com |
E-Mail: bilgi [@] hizb-turkiye.com |