Suudi Arabistan, 15 Aralık 2015 tarihinde Riyad’da “teröre” karşı savaşmak için aralarında Türkiye’nin de bulunduğu toplam 35 ülkenin ortaklığında yeni bir askeri koalisyonun kurulduğunu açıkladı. “Teröre Karşı İslam İttifakı” ismi ile kurulduğu söylenen bu oluşuma Türkiye’nin de katılması hakkında Başbakan Ahmet Davutoğlu şöyle dedi: "Suudi Arabistan'dan davet geldi, biz de kabûl ettik. Bu bağlamda nerede, kimler tarafından olursa olsun terörle mücadele bağlamında bir toplantı tertip edilirse Türkiye orada elinden gelen katkıyı vermeye hazırdır.”

1-      Öncelikle bu ittifaka öncülük eden Suudi ailesinin Amerika’nın sadık ajanı olduğunu herkesin malumudur. Öyleyse bu ittifakı oluşturan irade Suud ailesi değil, bizzat ABD’dir. Zira kâfir ABD, ismini kendisinin koyduğu, hatta hangi ülkelerin katılacağını dahi bizzat belirlediği bu ittifakın kurulmasını sağlayarak, işgalci ve sömürgeci yüzünü ümmetten gizlemeye çalışmaktadır. İslam coğrafyasının her toprağında yıllardır terör estiren ABD, küstahça İslam’ı terörizmle özdeşleştirmeye ve Müslüman ülkelerin kukla yönetimlerini de bununla mücadeleye teşvik etmektedir.

2-      Suud yönetimi bu ittifakın amacının "Mezhebi ya da adı ne olursa olsun tüm kötülüklerden İslam halkını korumak" olduğunu açıkladı. İslam halkına kötülük edenler kâfirler ve zalimlerdir. Müslümanları milli ve mezhebi bölücülüğe çağıran fitneler de onlara aittir. Eğer bir ittifak kurulacaksa, Müslümanlara en büyük kötülüğü yapan sömürgecilere karşı kurulmalıdır. O halde; Başbakan Ahmet Davutoğlu, Obama’nın sadık kölesi olan Suud Kralı’nın davetine icabet edeceğine, kâfir ABD ve Haçlıların katlettiği mazlumların çağrılarına icabet edip tüm Müslüman ülkeleri küfre karşı vahdete davet etmeli ve buna öncülük yapmalıdır. Bu vahdet ve birliktelik ise ancak Raşid-i Hilafet’in kurulması ile gerçekleşebilir.

3-      İttifakın askeri amacını Suudi bakan yaptığı şu açıklama ile ifşa etmiştir. “Suriye ve Irak’taki operasyonlarla uluslararası bir koordinasyon olacak. Operasyonları, bu iki ülkedeki meşru yönetim ve uluslararası toplumla koordine olmadan yapamayız.” Bu sözlerden anlaşılmaktadır ki ittifakın asıl amacı Suriye ve Irak halkını uçakları ile bombalayan Batılı güçlere cansuyu olmak ve destek sağlamaktır. ABD ve Batı, hem maliyetli olduğu, hem de korkak oldukları için kendi ordusuna yaptıramadığı katliamları Müslüman ülkelerin askerlerine yaptırmak istemektedir. Böylece vampirliğini ve vahşiliğini de gizlemiş olacaktır. Bu nasıl bir küstahlıktır?

       Ey Başbakan! Suud Kralının davetine uyarak Amerika’ya mı itaat edeceksiniz? Kardeşlerinize mi saldıracaksınız?Yoksa Rabbinize itaat edip Müslümanları mı koruyacaksınız? Müslümanlar sizin dostunuz, sömürgeci kâfirler ise düşmanlarınızdır.  ABD, Rusya, İngiltere, Avrupa ve Çin… İşte Yahudi varlığı “İsrail” hemen yanı başınızda!

       Ey Müslümanların Orduları! Şimdi sıra sizde! Şimdi işgalcileri, sömürgecileri, kurulu düzenlerini ve rejimlerini koruma zamanı değil! Şimdi İslam ve Müslümanları koruma zamanı. Filistin'in onurlu kadınları yardımlarınızı bekliyor! Suriye'nin yetim çocukları sizi bekliyor! Mukaddesatımızı ve mazlumları kurtarmak için Allah yolunda cihad etmeyecek misiniz?