Yemen’in Müslüman oluşunun yıldönümünde Yemeniler, her yıl Recep ayının ilk Cuma’sı İslamiyet’e girişlerini kutlarlar. Cuma günü Abdülmelik El Husi, bir televizyon konuşması yaptı. Diğerleri gibi Abdülmelik El Husi de konuşmasında İslam’a girişlerine değinmedi. Kendisi gibi olan müminler ile yolunu izlemeyen münafıklar arasında bir ayrım yaptı. Televizyonda Abdülmelik, “Canla, malla Allah yolunda cihat sorumluluğu, imanın önemli bir parçası, müminin güvenilirliğinin bir mihenk taşıdır... Örneğin namaz, oruç, zekât ve hac gibi sadece bu dini ayinlere iman edilmesi istendi... Böylesi bir iman, gerçek manada eksiktir...”diye konuştu. Abdülmelik El Husi’ye göre Yemen halkı H. 9’da Muaz b. Cebel’in El Cunda’ya gelişiyle değil, H. 10’da Ali b. Ebu Talib’in gelişiyle Müslüman olmuştur.

Abdülmelik El Husi, imanı nasıl kendisi, taraftarları ve Kurani yürüyüş ile sınırlandırabilir? Husilere göre Kurani yürüyüş sivil devlet demektir. Dini hayattan ayıran o sivil devletle gece gündüz övünüyorlar. Sivil devletleri, Cumhuriyet sisteminin, demokrasinin, faizli işlemlerin, IMF ve Devlet Bankası reçetelerinin, ülke kapılarının yozlaşmış yabancı kuruluşlara açılmasının devam etmesini öngörmüştür! Eğer Abdülmelik, İslami yönetim iddiasında samimi olsaydı, kimse bunu inkâr etmezdi. Çünkü İslami yönetim, maruf bir iştir, hiçbir Müslüman marufu reddedemez.

Hem Abdülmelik hem de Hadi, gerçek hayatta İslam’ı uygulamaktan oldukça uzaktır, çünkü İslam, sadece İslam inancı ve hayat sistemlerine dayalı bir devlet tarafından uygulanabilir. Öyle ki o devlette her şey, İslam inancına dayalıdır, dayalı olmayan hiçbir şey yoktur. Sizin Yemen halkının bir parçası olduğunuzu inkâr etmiyoruz, ancak Allah ve Rasûl’ünü izleyen selefi salihin yolundan gitmelisiniz. Allah Subhânehu ve Teâlâ haklarında şöyle buyurdu:

وَإِنْ تَتَوَلَّوْا يَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ ثُمَّ لا يَكُونُوا أَمْثَالَكُمْ “Eğer O’ndan yüz çevirirseniz, yerinize sizden başka bir toplum getirir, artık onlar sizin gibi de olmazlar.” ^{[Muhammed 38]} Keza Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdu:

الْإِيمَانُ يَمَانٍ وَالْحِكْمَةُ يَمَانِيَةٌ “İman Yemen’dedir. Hikmet Yemen’dedir.” Bu zamanda Yemenliler, İslamiyet’e girişlerini kutlamaktan ziyade gerçek hayatta İslam’ın uygulanmasına gereksinim duyuyorlar. Dahası bu zamanda sadece Yemen halkı değil Müslümanlar da İslami yönetime, diğer yönetim sistemlerini terk etmeye, saflarını birleştirmeye, Birinci Dünya Savaş’ı sonrası çizilen sınırları ortadan kaldırmaya, yıkılan devletlerini restore etmeye, Allah’ın vaadini ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini doğrulamak için Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmaya muhtaçtır.

وَعَدَ اللهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الأَرْضِ “Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına dair vaatte bulunmuştur.”^{[Nur 55]}

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”