Kuzey Yemen’de Kurani Yürüyüş savunucusu zorba Husiler, dava erleri 48 yaşındaki üstat Şaif Eş Şeradi ile çocukları 22 yaşındaki Eyyub ve 18 yaşındaki Muhammed’i Sana’da 23 Şubat 2021 Salı gecesi saat 23.00’de tutukladılar. Kureyş kâfirleri bile böyle bir eyleme cesaret edememişti. Hicret gecesi yaratıkların Efendisi Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in evine baskın yapamadılar, Arapların kınamasına, yüzsüzlüğe ve şerefsizliğe maruz kalmamak için evinin dışında beklediler. Kurani Yürüyüş savunucularına ne oluyor da Hizb-ut Tahrir gençlerine karşı aslan kesiliyorlar. Hizbin gençleri, Hilafeti kurmak, kâfir ve zebanilerinin İslam ve Müslümanlara tasallutundan sonra Müslümanları İslam ile üstün kılmak için çalışan seçkin kimselerdir. Husiler, evleri basıyorlar, kadınları ve çocukları korkutuyorlar, güvenlik güçlerinin önünde durup hak söz söyleyen komşuları bile eziyetlerinden nasibini alıyorlar. İki komşuları tutuklandı ve hala gözaltındalar!

Üstat Şaif’in, çocuklarının ve komşularının suçu neydi de suçlular gibi hapse atılıyorlar? Üstat Şaif, eğitim çevrelerinde diniyle, ilmiyle, alçakgönüllülüğüyle, yumuşak huyluluğuyla, temiz yapısıyla, öğretmenlere, öğrencilere ve yaşadığı çevrelere olan sevgisiyle tanınıyor. Husiler, tüm hayatını öğrencilerin eğitimine adamış ve kötü huylu bir tümöre yakalanmış bir öğretmene böyle mi davranması gerekiyor? İlaç vermek ve sağlı hizmeti sunmak yerine hapse attılar. Üstelik o, İslam Devletini yeniden kurmak için çalışan hayırlı bir dava eridir. Çocukları da birer dava taşıyıcısıdır. Komşuları da hak sözü söylediler.

Hizb-ut Tahrir çok meşhurdur, biliniyor bilinmiyor değil. Yaklaşık 70 yıldır İslam ümmeti içinde çalışıyor, ancak ne var ki Müslüman ülkeler ve dünyadaki zorba rejimler, faaliyetlerine sansür uyguluyor ve gençleriyle mücadele ediyorlar. Bu kampanya sırasında Türkiye, Tunus, Yemen ve diğer ülkelerde gerçekleşen gözaltılar ve tutuklamalar rejimlerin suçluluğunun bir kanıtıdır.

Zorba Husilerin bu tutuklaması, Hilafetin yıkılışının yüzüncü yıl küresel kampanyası ile çakışıyor. Yemen de dâhil olmak üzere birçok ülkede gençler, halka açık yerlere “Hilafeti Kurun Ey Müslümanlar!”sloganı altında Hilafet Devletini kurmak için Müslümanların gayretlerini bileyen posterler asmak da dâhil olmak üzere çok sayıda etkinlikler gerçekleştirdiler. Bu etkinlikler onları kızdırmış olmalı ki haksız tutuklama eyleminde bulundular.

Celil Âlim Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta’nın ^{(Allah onu korusun)} direktifiyle Hizb-ut Tahrir’in başlattığı bu küresel kampanya, 100 yıllık yokluğundan sonra Müslümanları Hilafetin kurulmasına çağırıyor. Allah’ın indirdiğiyle hükmeden bir Halife atamak için Müslümanlara tanınan süre üç günü geçemez. Bu konuda Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sahabesinin icması söz konusu. Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ مَاتَ وَلَيْسَ فِي عُنُقِهِ بَيْعَةٌ مَاتَ مِيتَةً جَاهِلِيَّةً “Kim boynunda biat halkası olmadan ölürse cahiliye ölümüyle ölmüş olur.”