Aden Merkez Bankası, 9 Mart 2025’te düzenlenen “7-2025” numaralı ihale kapsamında 30 milyon dolar satış ihalesi gerçekleştirdi. Daha önce, 20 Ocak 2025’te yapılan “1-2025” numaralı ihalede ise 50 milyon dolar satış ihalesi gerçekleştirilmişti. Aden Merkez Bankası, 2021’in sonlarından itibaren dolar satış ihaleleri düzenliyor. Dünya Bankası, IMF ve diğer uluslararası bankaların desteğiyle yürütülen bu ihalelerin amacı, yolsuzluk iddialarını ortadan kaldırmak ve Aden Merkez Bankası’nda sıkışan fonları uluslararası finans sistemine entegre etmektir.

Aden Merkez Bankası’nın bu hamlesi, yerel para birimi “Riyal”in yabancı para birimleri karşısındaki sürekli değer kaybını önlemeye yönelik kısa vadeli bir müdahale niteliğindedir. Dünya Bankası, 1995 yılından itibaren Yemen Merkez Bankası’na yönelik mali ve idari reformlar uygulamaya koymuş, bu kapsamda hazine bonolarının ihraç edilmesini ve akaryakıt ile buğday sübvansiyonlarının kaldırılmasını sağlamıştır. 2011 yılında Yemen’e giren Uluslararası Para Fonu (IMF) de bu politikaları sürdürmüştür. Ancak, son otuz yılda atılan bu adımlar, ülkeye yalnızca zarar ve kötülük vermiştir. Riyalin alım gücündeki düşüş, piyasalarda fiyat artışlarına yol açmakta ve halkın bu artan maliyetleri karşılamasını zorlaştırmaktadır. Amerika ise bu ekonomik sıkıntıyı bir koz olarak kullanıp Aden hükümetini ve İngiltere yanlısı Başkanlık Konseyi’ni Husilerle anlaşmaya zorlamaya çalışmaktadır!

Amerika, Yemen’i ekonomi yoluyla ele geçirmek için Dünya Bankası ve IMF’den sonra 2017’de USAID’i devreye soktu. Bu ajans, Aden Merkez Bankası’nın ana sektörlerinin yeniden yapılandırılması, teknik yapısının güncellenmesi ve mevzuat reformlarının uygulanması için “ortaklık” adı altında teknik destek sunmuştur. Bu destek, 2029 yılına kadar devam edecektir. Yetmezmiş gibi, İngiliz-Amerikan finans danışmanlık firması PKF de Merkez Bankası’na danışmanlık yapmak için görevlendirilmiştir! Amaç belli: Yemen’in mali sistemini tamamen ele geçirmek!

Yukarıda bahsedilen tüm bu yabancı Batılı çözümler, Yemen gibi petrol zengini bir ülkenin kötüleşen ekonomik durumunu iyileştirememiştir. Çünkü Yemen’de petrolü keşfeden, üreten, satan ve gelirini elde eden, ardından da Yemen’e borç olarak veren bu Batılı ülkelerdir. Ancak mesele bununla da bitmiyor! Bugün Yemen ekonomisini kurtarma adı altında yürütülen politikaların asıl amacı, Yemen’in borçlarını ödeyememesi bahanesiyle ülkenin petrol sektörünü tamamen ele geçirmektir.

Yemen ve genel olarak İslam dünyasının içinde bulunduğu mevcut krizlerin ve felaketlerin ana nedenleri şunlardır:

1- Hilafet Devleti’nin uluslararası siyaset arenasında yer almaması.

2- Kapitalist sistemin uygulanması.

3- İşbirlikçi yöneticilerin varlığı.

Yemen’in ekonomik sorunlarının çözümü, mevcut rejimin tüm unsurlarıyla ortadan kaldırılması, kapitalist ekonomik sistemin derhal uygulanmasına son verilmesi ve yerine İslami ekonomi sisteminin getirilmesidir. Sadece ekonomi değil, siyaset, toplum ve dış ilişkiler de İslam’ın hükümlerine göre yeniden şekillendirilmeli ve tüm bunlar, Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet çatısı altında gerçekleştirilmelidir. Bu yüzden her Müslüman, dünya ve ahiret izzetine nail olmak için Hilafeti kurma çalışmasına katılmalıdır.