Gazeteniz "Yemen el-Yevm", 25.05.2013 Cumartesi günkü 353. sayısının ilk sayfasında, "Taiz'de El-Kaide Bayrakları Yükselmektedir" başlıklı bir haber yayınlamış ve orada şöyle demiştir: "Hizb-ut Tahrir'in destekçileri el-Kaide örgütü ile irtibatlı olan Liva ul-Yemen, dün Cama namazının ardından Taiz'in merkez çarşısında bir gösteri düzenledi... Yemen el-Yevm'a ait yerel kaynaklar, göstericilerin gösteri sırasında el-Kaide bayraklarını kaldırdıklarını söylediler.

Göstericiler, İslamî Hilafet'i kurmaya ve Allah'ın şeriatı ile hükmetmeye davet ederek Suriye Arap Ordusu ile karşılaşan silahlı milislerin yenilgilerinin ardından "el-Kusayr"/Suriye'deki silahlı guruplarla dayanışma içerisinde olacaklarını ilan ettiler... Ayrıca söylediklerine göre, kafir sömürgeci ülkelerin destek vermesinden dolayı "kafir" olarak nitelendirdikleri Ulusal Diyalog'u boykot etmeye çağırdıkları gibi Fransız anayasasına güçlü bir şekilde karşı koymaya da çağırarak Allah'ın şeriatına ve Hilafet'e geri dönmenin önemine vurgu yaptılar."

Editör Kardeş:

Haberin konusu, Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti'nin üyelerinin yapmış olduğu bir faaliyet olup Hizb-ut Tahrir'in destekçileri Liva ul-Yemen değildir. Dolayısıyla bu faaliyet, Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti'nin üyelerinin, başkent Sana'a'daki Riyad "Hail" sokağında bulunan Galalah Camisi'nin dışında Cuma namazının ardından yaptığına benzer bir faaliyetle çakışmıştır. Nitekim bu faaliyetler, "Müslümanların siyasî varlığı" Hilafet Devleti'nin H. 28 Receb 1342'de yıkılışının 92. elim yıldönümü bağlamında gerçekleşmiştir. Zira Hizb-ut Tahrir, Müslümanlara "Hilafet'in" olduğu hayatî meselelerini hatırlatmak ve Müslümanların, farzların tâcı, Allah'ın vaadi ve Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in müjdesi olan İkinci Raşidî Hilafet Devleti'ni kurarak İslamî hayatı yeniden başlatmaya dönük azimlerini bilemek için dünya çapında çeşitli siyasî faaliyetler gerçekleştirmektedir.

Bizler, sizin sorununuzun bayraklar ve râyeler olduğunu tamamen biliyoruz ki zaten siz, oradaki bayrakların üzerinde kırmızı, beyaz ve siyah olduğunun ve manaları ve anlamları belirsiz renklerin olmadığının farkındasınız. Hatta kendisinden Hizb-ut Tahrir'in yükselttiği ve gelmekte olan Raşidî Hilafet Devleti'nin râyesi olarak benimsediği Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in râyesi hakkında haber aktardığınız yerel kaynaklarınızın zihinlerine Sykes-Picot bayrakları daha yakındır.

Kırk yıl boyunca Filistin gaspçısı Yahudi varlığına tek kurşun bile sıkmayan ve 1967 yılında Yahudiler girmeden önce Golan Tepeleri'nin düştüğünü ilan eden Suriye ordusuna gelince; binlerce ton çeşitli topçu ateşi ve Rusya ile İran'ın temin ettiği füze ve uçaklarla Suriye içine girdi. Hizbullah ise pusula yönünü, füzelerini ve adamlarını, kendisine bitişik olan Yahudi varlığının boğazlarına çevireceğine onları başka bir yöne ve buna tanık olan el-Kusayr'a çevirmiştir.

18.03.2013 tarihinde başlayan Yemen'deki bugünkü diyaloga gelince; bugün, Batılı sömürgeci ülkelerin müdahalesinde, onu planlayan ve hazırlayanda bir kötülük görülmemektedir. Nitekim bizler, Batılı Büyükelçilerin diyalog salonlarında dolaştıklarını ve kendilerini yönlendirmek, formüle etmek, içeriklerini ve gidişat çizgisini korumak için komiteleriyle bir araya geldiklerini görmekteyiz. Hatta katılımcılara harcadıkları paralar bile bundan dolayıdır. Dolayısıyla tüm bunlar, bize getirdiği yönetim sistemini ve insanlar tarafından kabul görmeyen fikirlerini korumayı sürdürmek içindir.

Kısa zaman önce parlamentosu eşcinsel evliliği yasalaştıran Fransa'dır. Nitekim onun, eski bir anayasaya sahip olduğunu, Yemen anayasası için yeni değişikliklere hazırlandığını, hatta anayasa metinlerinin Fransızcadan Arapçaya tercüme edilmesi için Yemen üniversitelerinden doktorlar kiraladığını uzak yakın herkes bilmektedir!!

Hizb-ut Tahrir'e gelince; kendisinin, kurucusu Şeyh Takıyyuddîn en-Nebhânî, İkinci Emiri Şeyh Abdulkadîm Zellûm [Rahımehumallah] ve hatta mevcut Emiri Celil Alim Atâ İbn-u Halil Ebu Raşta'nın [Allah Onu Korusun ve kendisine nusret ve Hilafet Devleti kurmayı nasip etsin] döneminden bu yana gerçekleştirmek için çaba sarfettiği 192 maddeden oluşan bir anayasa taslığı bulunmaktadır.

Hizb-ut Tahrir'in Hilafet'e davet etmesine gelince; bu, hiçte garip değildir. Zira bu, kurulduğu günden beri açığa vurduğu gayesidir. Nitekim hizbin ismi, Hilafet ismiyle özdeşleşmiştir. Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir zikredildiğinde Hilafet, Hilafet zikredildiğinde de Hizb-ut Tahrir akla gelmektedir.

Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti, yapmış olduğu seminerler, konferanslar, neşriyat dağıtımları ve basın açıklamaları da dahil amelleri sırasında, insanların dikkatlerini "Hilafet'in" olduğu hayatî meselelerine çekebilmiş ve Yemen'in çeşitli illerindeki insanlara, hizbin siyasî hayatta bir varlığının ve etkisinin olduğunu, siyasiler, alimler, şeyhler ve kamuoyu tarafından kabul gördüğünü, ayaklarını Batı'ya bağlayıp nereye sürüklerse oraya giden yönetimde işlerini yerine getirenlerden ümitlerini kesmelerinin ardından onlara yeniden güven verdiğini, devletleri olan "Hilafet'in" yıkılmasının ardından kalkınmaya, Hilafet'i kurmak için çalışmaya ve yeniden dünyaya liderlik etmeye muktedir olduklarını gösterebilmiştir.

Editör Kardeş:

Bu, Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti Medya Bürosu'nun, gazete sayfalarınızın Hizb-ut Tahrir hakkında yayınlamış olduklarını düzeltmesi için size yönelttiği ikinci mektuptur. Nitekim 31.12.2012 tarihli ilk mektubumuzda size, İslam'ın Yönetim Sistemi olan Hilafet'in ve Hilafet'in kurulması için çalışan Hizb-ut Tahrir'in kurulmasının delillerini, Hilafet'i kurmaya dönük çalışmasının metodunu, bu metodun Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in metodu olduğunu ve SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in Ensar'ın Mekke halkı ile savaşmak hususundaki teklifini reddettiğini aktarmıştık. Ayrıca mektubu gazete merkezinize getiren kişi, sizinle görüşmeyi talep etmiş ama olmamıştır. Ayrıca Medya Bürosu, diğer gazeteler, web siteleri ve medya organları gibi gazetenize de çeşitli meseleler, siyasî olaylar ve Yemen'de cereyan eden gelişmeler hakkında basın açıklamaları göndermiş ve bunu, web sitesi linklerine eklemiştir.

Bizler sizlere, gazetenizin, sizin bildirdiğiniz haber ve bilgilerden düzeltilmesi gerekenleri düzeltmeniz için bunları yayınlanmadan önce son bir kez daha gözden geçirmelerini nasihat ediyoruz. Nitekim Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti Medya Bürosu, sizin dışınızdaki gazete editörlerine Hizb-ut Tahrir ve Hilafet ile ilgili birçok mektup göndermiştir. Dolayısıyla bizler, mektuplarımızı gazetelerinin sayfalarında yayınlamalarından dolayı da çok mutlu olduk.

Son olarak Hizb-ut Tahrir olarak bizler, düzeltmede bulunulması, bizimle ilgili karışıklığın ortaya çıkarılması, neşriyatlarımızın, basın açıklamalarımızın ve Hizb-ut Tahrir'in fikirlerinin tanıtılması için gazetenizin sayfalarında bir alan bulacağımızı ümit ediyoruz. Aynı şekilde sizin dışınızdaki gazetecilerin yanı sıra sizi de yapacağımız seminerler ve konferanslara katılmaya davet ediyoruz.

Dr. Muhammed Et-Taşî
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Bürosu Başkanı
Yemen Vilâyeti