Salı, 22 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Özbekistan
Medya Bürosu

No: ÖZ-BA-2024-MB-TR-07 H. 25 Zilka’de 1445
M. Pazar, 02 Haziran 2024

Putin’in Özbekistan Ziyareti Ne Anlama Geliyor?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in davetlisi olarak 26 Mayıs’ta Özbekistan’a resmi bir ziyarette bulundu. Bu, Putin’in başkanlığa seçilmesinden bu yana gerçekleştirdiği üçüncü yurtdışı ziyareti. Daha önceki iki ziyaretini Çin ve Belarus’a gerçekleştirmişti. Ziyaretinde çok kalabalık bir heyet yer aldı. Putin, hükümetin neredeyse yarısının Özbekistan’a geldiğini söyledi. Ziyaretin ana etkinlikleri 27 Mayıs’ta gerçekleşti. Mirziyoyev ve Putin, planlanan ziyaret dışında baş başa görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmeler medyanın dikkatini çekti. Haberlere göre iki lider, gece saat 3’e kadar baş başa görüştüler ve Mirziyoyev Putin’i kendi evinde ağırladı.

Bu ziyaret, Putin rejiminin son zamanlarda Batı’nın Orta Asya ile özellikle Özbekistan ile ilişkilerini geliştirmesinden duyduğu endişeden kaynaklanmış olabilir. Putin’in seçilmesinden sonra ilk ziyaretini Orta Asya ülkelerinden Özbekistan’a gerçekleştirmesi, Özbekistan’ın Rusya için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. İki devlet başkanı arasındaki ikili görüşmelerin planlanan süreyi aşması ve Mirziyoyev’in Putin’i evinde ağırlaması, Özbek cumhurbaşkanının hala Rusya’nın sadık kulu olduğunu kanıtlıyor. Mirziyoyev, David Cameron’un ziyaretinden bir gün önce tatile çıkarak onunla görüşmedi. Putin sıcak bir şekilde karşılanmış olsa da ve ziyaretin tarihi sonuçlar doğurduğu iddia edilse de öyle anlaşılıyor ki Putin Mirziyoyev liderliğindeki hükümetten beklediğini elde edemedi. Zira Özbek hükümeti, nükleer enerji santralinin inşasını 6 yıldır ertelemektedir. Bu yüzden Putin, sözleşmeyi yenilemek için bizzat kendisi gelmek zorunda kalmıştır. Ne de olsa milyarlarca dolara mal olacak nükleer santralin inşası Rusya için sadece ekonomik değil, siyasi açıdan da büyük önem taşımaktadır. Ancak ülkemizdeki aktivistlerin çoğu, nükleer enerji santralinin inşasına ilişkin endişelerini dile getirmekte ve bunun Rusya’ya bağımlılığı arttıracağını iddia etmektedirler. Kaldı ki Özbekistan, hala Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü ve Rusya güdümündeki Avrasya Gümrük Birliği üyesi değildir. Son zamanlarda Rus propagandacılar, Özbekistan’a yönelik çeşitli tehditkâr açıklamalarda bulundular.

Öte yandan Rusya, Özbekistan’ın ulaşım ve lojistik sorunlarını çözme ve enerji ihtiyacını karşılama sözü verdi. Özellikle Özbekistan’ın en hassas olduğu tarafın çözüme kavuşturulması ilginçtir. Özbekistan “Kuzey-Güney” uluslararası ulaşım koridoru ile su yolları ile bağları kopuktur. Bu, enerji sektöründe gaz ve madeni yağ arzının artırılmasını da içeriyor. Rus şirketleri ilk olarak ülkemizdeki büyük gaz sahalarını satın aldılar, böylece devlete ait şirketlerin gaz üretimi yıldan yıla azaldı. İki yıl önce sonbahar-kış mevsiminde Özbek hükümeti, kötüleşen enerji krizi nedeniyle Rusya ile bir gaz anlaşması imzalamak zorunda kalmıştı. Şimdiyse ne yazık ki gaz zengini ülkemiz, Rus gazına bağımlı olma yolunda ilerlemektedir. Rusya’dan petrol ve petrol ürünleri ithalatı yıldan yıla artıyor.

Özbekistan’da terörle ve aşırıcılıkla mücadele adı altında son dönemde İslam ve Müslümanlarla mücadeleye olan ilginin arttığını belirtmekte fayda var. Putin’in ziyareti öncesinde hükümetin, İslam karşıtı çeşitli önlemler alması bekleniyordu ve bilfiil öyle de oldu. Bununla Mirziyoyev, Putin’e Özbekistan’da Müslümanları İslam’dan uzaklaştırma faaliyetlerinin halen devam ettiği mesajını vermiştir.

Açıkçası, her Müslüman Putin’in ülkemizdeki kirli adımlarından endişe duymaktadır. Çünkü bu kâfir sömürgeci Rus devleti, Orta Asya ve Özbekistan Müslümanlarının ebedi düşmanıdır. Ateist komünist selefleri ülkemizi işgal ettiler, servetimizi yağmaladılar, Müslüman kadınlara tecavüz ettiler ve barbarca katliamlar yaptılar. Şimdiki Rus yöneticiler de İslam davetini taşıyan Müslümanları terörist ve aşırılık yanlısı olarak yaftaladılar. Daha öncekilerde Rus işgaline karşı savaşan cesur atalarımızı zalimler olarak yaftalamıştılar. Bugün, sanki hiçbir şey olmamış gibi, yine ülkemize burunlarını sokuyorlar ve ülkemizin efendileri gibi hareket ediyorlar. Özbek hükümeti de geçmişten hiçbir ders çıkarmadan düşmanlarımızla işbirliği yapıyor. Düşmanlarımız memnun etmek için halkımızın cesur evlatlarını tutukluyor. Vatandaşlarımızın Rus topraklarında hakir görüldüğü ve hatta Ukrayna savaşına gitmeye zorlandıkları gerçeğini görmezden geliyor. Özbek hükümeti, Rus devletinin kölesidir, servetimizi Ruslara bedava bağışlamaktadır. Halkımız arasında bu konularda büyük bir memnuniyetsizlik var, ancak hükümet hala Rusya Devlet Başkanı’nın güdümü altındadır. Bu, Mirziyoyev’in sürekli insanları memnun etmemiz gerektiği yönündeki gevezeliğinin saçma olduğunu kanıtlıyor.

Müslüman halkımızı her alanda Rusya’ya bağımlılıktan tek bir şey kurtarabilir o da İslam’ın iktidara gelmesidir. Kaldı ki Ukrayna savaşı, çok güçlü olduğu söylenen Rus ordusu ve silahlı kuvvetlerinin öyle iddia edildiği gibi çok güçlü olmadığını, hatta çok zayıf olduğunu açığa çıkardı. Sonuçta bu, Allah’ın Müslüman kullarına yardım ettiğinin kanıtı değil mi? Düşmanlarımızın zayıf noktalarını bize göstermiştir. Aslında bu Allah’ın bize yardımı değil mi? Hiç şüphesiz bunda ibret alanlar için birtakım ayetler vardır. Allah Subhânehu ve Teâlâ, şöyle buyuruyor:

وَلَنْيَجْعَلَاللَّهُلِلْكَافِرِينَعَلَىالْمُؤْمِنِينَسَبِيلاً“Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.” [Nisa 141]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Özbekistan
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER