ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü Yahudi varlığının başkenti olarak tanıma kararının ardından öfke ve nefret kusan, siyasi ortamı, sokakları ve kamuoyunu seferber eden Ürdün rejimi, yaşanan bunca şeyin ardından ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence konuk ediyor. İlki Kudüs kenti olmak üzere belirlediği kırmızı çizgileri ihlal eden rejim, Amerikan iradesine boyun bükerek, kararı karşısında dize gelerek kutsallar üzerinde Haşimi vesayetini korumakla yetindi. Kentin statüsüne aldırış etmedi. 11 Ocak 2018 tarihli El Quds el Arabi gazetesine açıklamada bulunan Ürdün rejimi, “Filistin’in sorumluluğu sadece Ürdün ve Filistin’e değil uluslararası topluma aittir.”dedi. Eş zamanlı olarak rejim, Kudüs’e destek ve yardım etkinlik ve faaliyetlerini yasakladı. Yasağı takmayan gösterici ve protestocuları gözaltına aldı. Kudüs’e destek ve Filistin’i kurtarmak için Müslüman ordulara çağrı yapanları da tutukladı. Rejim, Müslümanlara gözdağı vermek, etkinlik ve faaliyetlerini durdurmak amacıyla Allah’tan, Rasûl’ünden ve müminlerden utanmadan, çekinmeden yedi Hizb-ut Tahrir gencini tutuklayıp cezaevine attı. Böylece rejim, Amerika’ya olan itaat ve sadakatini göstermektedir. İkinci ihlali de Yahudi varlığı büyükelçiliğini yeniden açmasıdır. Gaspçı Yahudi varlığının Ürdün topraklarında olmaması gereken büyükelçiliği, bir Yahudi’nin iki Müslümanı öldürmesinin ardından kapatılmıştı. Hükümet Sözcüsü Muhammed El Mümini düzenlediği basın toplantısında, “Yahudi hükümetinin özür dilediğini, üzüntü ve pişmanlıklarını ifade ettiğini” söyledi!Böylelikle bir kez daha rejim, kutsal Filistin ve Kudüs topraklarında düşman Haçlı Amerika ve projesine boyun eğerek kırmızı çizgilerini ihlal etmiştir.

Ey Müslümanlar!

Amerika, İslam ve Müslümanların düşmanıdır. Ülkeniz ve sizin hakkında ahit ya da zimmet gözetmez. Bunu gizlemeyip küstahça ve yüzsüzce alenen dillendirmektedir. Dur durak bilmeden sürekli ülkenize ve dininize karşı entrika kurmaktadır. Rejim ve yöneticiler gibi İslam ümmetinin de teslim bayrağını çektiğini sanmaktadır. Müslüman ülkelerdeki yöneticilerin, İslam ümmetini temsil etmediğini,  başta terörist ve kalleş Amerika olmak üzere zorba, sömürge ve küfür güçlerin onları ümmetin tepesine diktiklerini görmezden gelmektedir. Beyinlerini çatlatırcasına İslam ümmetinin korkak, uşak, ajan ve işbirlikçi yöneticileri hedef aldığını hatırlatmak isteriz. Tarih boyunca ümmet, bir kez bile ümmet olarak mağlup olmamıştır, İnşaAllah olmayacaktır da.

Ey Müslümanlar!

Küfrün başı ve zorba Amerika, bakış açısına göre yüzyılın anlaşmasını tamamlamak ve uygulamak için bölgeye beyinsiz Başkan Yardımcısını gönderdi. Hizb-ut Tahrir’in kurmaya çalıştığı Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kendisine haddini bildireceğinden, kellesini koparıp Müslüman ülkelerden kovacağından emindir. Hilafet, İslam ümmeti ve ülkelerini birleştirecek, düşmanlar karşısında onları tek bir yürek haline getirecektir. Gecikmeksizin hiç tereddüt etmeden fiili düşmanlara gereken yanıtı verecektir.

Allah ve Rasûlü’nün razı olduğu bu büyük amaç için sizi bizimle birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Bugün İslam, İslam halkına bir çağrıda bulunuyor, siz de İslam halkındansınız.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” ^{[Enfal 24]}