Ürdün’deki rejimin güvenlik güçleri, barbarca ve sinsi bir şekilde Hizb-ut Tahrir’li iki genci tutukladı. Yapılan bu tutuklamalar, Allah’a davet eden, ümmeti İslami hayatı yeniden başlatmaya çağıran saf ve dindar dava erlerinin tutuklanması şöyle dursun Ürdün rejiminin dillendirdiği insan haklarına yakışık kaçmaz. Biz, kimseyi Allah adına tezkiye etmeyiz.

Evvelsi gün bazı güvenlik birimleri, evin kutsallığını ihlal ettikten ve evinde yapılan aramadan sonra Enver Abdül Daim’i (Ebu Haris) tutukladılar. Dün de başka güvenlik güçleri, Hisam Berakat’ı (Ebu Usame) evinin yakınında pusuya düşürerek barbarca ve acımasız bir şekilde tutukladılar. Sonra maskeli başka güvenlik güçleri de eve geri gelerek ailesini ve çocuklarını terörize edip evinde arama yaptılar. Oğlunun ders çalışmak için kullandığı dizüstü bilgisayarına el koydular.

Cahiliyedeki Araplar bile güvenli evlerin kutsallığını aşağılık bir şekilde ihlal etmedikleri halde Ürdün’deki rejim güçleri, Allah yolundan ve davetten alıkoymak için evlere baskın düzenleyip kadınları ve çocukları terörize etmektedir. Ümmet düşmanlarına yönelik olması gereken bütün bu eylemler, Hizb-ut Tahrir gençlerinin İslami hayatı yeniden başlatma çağrısına devam etme kararlılık ve azimlerini artıracaktır. Dahası, hak ve dosdoğru yolda yürüdüklerine dair iman ve kanaatleri pekişecektir. Rejim, güvenlik birimleri, yandaşları ve yozlaşmış çevresi doğruluktan yoksundur.

وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَن يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ * الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ “Onlardan, sırf, göklerin ve yerin mülkü kendisine ait olan, Aziz ve Hamid olan Allah’a iman ettikleri için intikam aldılar. Oysaki Allah her şeyi görür.” ^{[Buruc 8-9]}