Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu

No: RD-BA-2022-MB-TR-02 H. 21 Cumâde’s Sânî 1443
M. Pazartesi, 24 Ocak 2022

İnsan Yapımı Sistem ve Anayasada Siyasi Partiler Kurmak, Sistemi Desteklemek ve Yaşamsal Araçlarla Ömrünü Uzatmak Anlamına Gelir, Ümmeti Kalkındırmazlar ve Özgürleştirmezler

Partisel çalışma, toplumları değiştirmenin yegâne yoludur. Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem partisel çalışmayı başlattı. Bizim örneğimiz ve rol modelimizdir. İslam Devletini kurma ve yeryüzünde dini tesis etme çalışması, kolektif bir çalışmaydı. Sahabesini örgütledi, Erkam bin Ebu’l Erkam’ın evinde onlara İslam’ı öğretti. Kelimenin tam anlamıyla bir parti oldular. Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve ashabı, Medine-i Münevvere’de İslam Devletini, izzet, haysiyet, adalet ve rahmet devletini kurana değin bu yolu izledi. Medine’de kurdukları devletin sınırları büyüdü, bin yıldan fazla bir süredir dünyada hüküm sürdü, İslam hükümlerini uyguladı. Ta ki kâfir ve sömürgeci güçler kuduz köpek gibi üzerine üşüşene ve yıkana kadar.

Yüz yıldan fazla bir süredir Müslümanlar, dünyada paramparçadırlar. Tek bir devletleri yok, İslam da uygulanmıyor. Milletlerin kuyruğu oldular. Sömürgecinin atadığı kukla yöneticiler ve rejimler, bölgesel ulusal devletçikler çöküşte.

Ürdün rejimi, İslam ülkelerindeki mevcut tüm rejimler gibi, insanların mefhumlarına, ölçülerine ve kanaatlerine dayalı değil. Ciddi ve samimi partilerin kurulmasına izin vermez, özellikle Hilafet Devletini kurmak ve İslami hayatı yeniden başlamak için çalışan ideolojik siyasi partilerin kurulmasına müsaade etmez, etmeyecektir. Sömürgeci büyük güçler adına ideolojik parti ile mücadele, gençlerine baskı uygulama ve hapse atma üzerine yoğunlaşmıştır. Çünkü sömürgeci güçler, Hilafet Devletinin dönüşüyle ​​Müslüman ülkelerden kovulacaklarını, çıkarılacaklarını ve rejimlerin bağımlılığına son verileceğini adları gibi biliyorlar.

Ürdün rejimi, ümmetin ayaklanmasından, hareketliliğinden ve artan farkındalığından sonra Amerikan ve İngiliz çözümlerini uygulamanın peşinde. Yahudi varlığıyla siyasi, ekonomik ve güvenlik anlaşmaları imzalamakta. Amerika ve Avrupa’daki sömürgeci kafir efendileri için ve iktidarda kalabilmek için sözde siyasi reformlar yapmakta, siyasal hayatı canlandırma örtüsü altında kapsamlı anayasal değişikliklerle siyasal düzeni modernize etmektedir. İnsanları partilere ve partisel hayata katılmaya teşvik etmekte, daha adil ve temsili olmak için seçim mekanizmasını değiştirmektedir.

Siyasal düzenin modernizasyonu ve siyasal reform adı altında yapılan bu yanlış ve yanıltıcı çağrı karşısında biz aşağıdaki hususları beyan ediyoruz:

1- Allah Subhânehu ve Teâlâ, Müslümanlara İslam’a davet eden, iyiliği emredip kötülükten sakındıran siyasi bir parti kurulmasını emretti. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلْتَكُن مِّنكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.” [Ali İmran 104] Bu emir, farzı kifayedir. Ayrıca Şeriatın belirttiği gibi bu kitle veya parti, İslam’ı baz almalı ve siyasi olmalıdır. Öyle ki iyiliği emredip kötülükten sakındırmalı, yani yöneticileri muhasebe etmeli, yönetilenlerin bekçiliğini yapmalıdır.

2- İslam’da partilerin kurulması yöneticinin iznine bağlı değildir. Bilakis Allah’ın farz bir buyruğudur. Ayet, kitleleri İslami ile sınırlandırdı. Kitlelerin varlığı, ayette istenilen çalışmaya bağlıdır. Ayet birden fazla partinin olabileceğini gösterir.

3- Sömürgeciler ve egemen rejimler, kişisel ve efendilerinin çıkarlarını gözetmek için ümmete siyasetten ve partilerden uzak durma fikrini aşıladılar. Böylece ümmet, samimi siyasi kitleler ve siyasi çalışmalardan uzak durdu. Baskıcı eylemleriyle Ürdün rejimi, hapis, işkence ve rızık peşinde koşma gibi yöntemlerle ümmeti partilere katılmaktan uzak tuttu. Dolayısıyla rejimin partilere katılım çağrısı, ciddi ve samimi değil. Bununla sömürgeci baskının üstesinden gelmeye ve kalan rolünü ifa etmeye çalışıyor.

4- Müslümanlar arasında İslam esasına dayalı olmayan bir kitlenin olması caiz değil. Din ve devlet işlerini birbirinden ayıran Ürdün rejiminde olduğu gibi laik demokratik temelli partiler, ümmetin değil, sistemin türünden partilerdir. Demokrasi ümmetin değil, sömürgeci kâfirin dinidir. Çünkü demokrasi insan yapımı yasalardır, milletvekillerinin kaprislerine göre yasalar yapılır. Demokrasi zaten bozuktur. Rejimin, parlamento, komisyonlar, hükümetler ve anayasa değişiklikleri ile yaptığı manipülasyonlar ve hokkabazlık, yozlaşmışlığını daha artırmaktadır!

5- Ürdün rejimi, anayasaya göre özellikle de değiştirilmiş anayasa ve bekasını sağlamak için belirlenen şartlara göre partilerin kurulmasına izin veriyor. Bu partiler, “anayasal” partiler veya rejimin türünden partilerdir ya da rejimin kontrolünde ve gücü altındadır. Milli Güvenlik Kurulu’nun kurulması bu amaca matuftur. Mevcut otoritenin ölçülerine göre partilerin kurulmasına izin verilmektedir. Uzak gelecekte, siyasal sistemin modernizasyonu ve siyasi reform bahanesiyle sömürgeci Batının talimatları doğrultusunda hükümetler kurulabilir.

6- Ümmet, böylesi partileri nasıl inanabilir? Ürdün’de 53’ten fazla yasal parti var. En son alelacele bir parti kuruldu. 9’u senatör ve 39’u milletvekili olmak üzere 48 parlamenterden oluşuyor. Partide eski bakanlar da yer alıyor. 17’den fazla parti de, anayasaya ya da yakında değiştirilecek partiler yasasına göre kuruluş dilekçesini verdiler. Partiler, isteseler de istemeseler de, yozlaşmış, Batı uydusu, vatandaşını kandıran ve Yahudi varlığı, Amerika ve İngiltere gibi ümmet düşmanlarıyla sıkı fıkı olan iktidardaki rejimin bir parçası olmak için çalışıyorlar. Rejim ile kontrolü dışına çıktıklarında her türlü baskı uygulayan baskıcı kurumlarının kuklası olmaya nasıl yeğleyebilirler? Bu, entelektüel boşluğu, teslimiyeti, ülkeyi yok eden, zenginliğini yağmalayan ve düşmanlarına ipotek eden rejimle birlikte hareket edildiğinin göstergesidir.

Ey İnsanlar! Ey Ürdün halkı! Hizb-ut Tahrir, ideolojisi İslam olan siyasi bir partidir. Yöneticilerin kriterlerine göre değil Allah’ın emrini yerine getirmek için kuruldu. Yöneticileri muhasebe etmekte, siyasi ve şeri uyanıklığıyla ümmete kurulan entrikaları, sömürgeci kâfir Batı ülkelerinin planlarını deşifre etmektedir. Müslüman ülkelerde İslam Devletini kurmak ve İslami hayatı yeniden başlatmak için canla başla ve samimiyetle çalışmaktadır. Tüm Müslüman ülkelerde tek bir yaklaşım tarzı izler ve tek bir söylem kullanır. Ve halkına yalan söylemeyen bir liderdir.

İslam Hilafet Devleti, öyle bir devlettir ki ülkeye ve kullara itibar kazandırır. Müslüman ülkeleri tek bir Halife liderliğinde tek bir devlette birleştirir. İpleri düşmanlarının değil, kendi elindedir. Düşmanlarından korkmaz, onları örnek edinmez, önlerinde başını eğmez, zillete düşmez. Amerika ve İngiltere’nin nüfuzunu kovmak için ümmete liderlik edecek, Yahudi varlığını ortadan kaldırmak için orduları harekete geçirecektir. Yücelmek ve kalkınmak için sabit bir yolda yürüyecek, izzet ve üstünlüğümüzü geri getirecektir. Hilafette, egemenlik Şeriata, otorite ümmete aittir. Yönetim sistemi ümmetin inancından fışkırır. Müslümanlar, İslami düşünce ve duygularıyla uyumlu bir hayat yaşayacaklar.

Böylece bu temel üzerine kurulu Hizb-ut Tahrir’i ümmetin kucaklaması yakışık alır. Daha doğrusu kucaklaması ve birlikte yürümesi farzdır. Çünkü Hizb-ut Tahrir, fikrini sindiren, metodunu basiretle gören, davasını anlayan, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in siretine bağlı kalan, ondan sapmayan, amacına ulaşmaktan bir an bile olsun caymayan tek partidir. Kuruluş sürecindeki partileri, Allah’ın rızasını elde etmek ve ümmetin güvenini kazanmak için çalışması ve amacında Hizbin yanında yer almaya çağırmaktadır.

وَمَن يَتَوَلَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَالَّذِينَ آمَنُوا فَإِنَّ حِزْبَ اللَّهِ هُمُ الْغَالِبُونَ Kim Allah’ı, Rasûl’ünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah’ın tarafını tutanlardır.[Maide 56]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
http://www.hizb-jordan.org/
E-Mail: info@hizb-jordan.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER