ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Yahudi varlığını, Abbas otoritesini, Ürdün ve Suudi Arabistan'ı kapsayan bölge turunda Yahudi varlığının başbakanı Netanyahu ile yaptığı toplantı öncesinde ABD'nin kendisini savunması ve güçlü kalması için İsrail'i desteklemeye devam edeceğini vurguladı. Aynı zamanda İsrail Yasama Komitesi, Ürdün Vadisi'nin İsrail topraklarına dâhil edilmesini amaçlayan bir yasa tasarısını onayladı.

Bu kötü niyetli bölge turunda bile ABD, İslami ümmete yönelik düşmanca açıklamasını sürdürmekte, İslam'a ve Müslümanlara karşı köklü ve derin kinini dile getirmekte, Şam diyarındaki müminlerin devriminden duyduğu endişe ve korkularını açığa vurmaktadır. Biz bu açıklama karşısında zorba devlet Amerika Dışişleri Bakanına deriz ki: Ülkenizin bölgedeki nüfuzunu koruma çabanız, küfrün üssü, çıbanbaşı, İslam'a ve Müslümanlara karşı operasyon merkezi, hareket noktası olan Yahudi varlığını güçlendirme ve sağlamlaştırma çalışmanız, bunun için size yalvaranlar, yakaranlar olsa da Allah'ın izniyle asla tamamlanamayacaktır. Çünkü Allah'ın müminleri yeryüzünde hâkim kılma vaadi gerçekleşeceği için yakında sizin Suriye ve bölgedeki nüfuzunuz yok olacak, devletinizin yıldızı sönecek, Yahudi varlığını ne kadar müstahkem kaleler ile kuşatsanız da o kaleler bir bir yıkılacaktır. Ümmetten korktuğunuz şeyi göreceksiniz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَنُرِيدُ أَن نَّمُنَّ عَلَى الَّذِينَ اسْتُضْعِفُوا فِي الْأَرْضِ وَنَجْعَلَهُمْ أَئِمَّةً وَنَجْعَلَهُمُ الْوَارِثِينَ وَنُمَكِّنَ لَهُمْ فِي الْأَرْضِ وَنُرِي فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَجُنُودَهُمَا مِنْهُم مَّا كَانُوا يَحْذَرُونَ "Biz ise, yeryüzünde mustazaflara lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları varis kılmak istiyorduk. Ve o yerde onları hâkim kılmak; Firavun ile Haman'a ve ordularına, onlardan korktukları şeyi göstermek istiyorduk." ^{[Kasas 5-6]}

Hizb-ut Tahrir olarak biz, Suriye devrimi ve mübarek Filistin topraklarına karşı her türlü komplo ve yakarışları reddediyoruz. Başlarında Amerika olmak üzere Batının planlarına teslim, yaranma şekillerinin tümünü kabul etmiyoruz. Amerika birden fazla yerde hem kendi eli hem de ajanları ve Müslüman yöneticilerden hizmetkârlarının elleri ile Müslümanları boğazlamaktadır. Oysa Amerika, gün gelecek kendi çıkarlarını ve nüfuzunu korumak uğruna o yöneticileri feda ve kurban etmekten bir an bile olsa asla tereddüt etmeyecektir. Öldürülen Kaddafi, zillete maruz kalan Mübarek, arkasına bakmaksızın kaçan Bin Ali ve diri diri yakılan Abdullah Salih'in akıbeti, bellek ve hafızalardan silinmiş değildir.

Ey Müslümanlar! Sadece Hilafet Devleti, Amerika ve yandaşlarının zulmünü durduracak ve dünyanın yarısından onu kabuğuna çekilmeye zorlayacaktır. Allah'ın izniyle Hilafet Devletinin güneşi doğmak üzeredir. Sizleri onun için çalışmaya davet ediyoruz. İzzetiniz, zaferiniz ve Rabbinizin rızası ondadır. Onunla düşmanlarınız mağlup ve perli perişan edilecektir.