Ürdün Petra ajansının haberine göre; Ürdün Evkaf Bakanı Muhammed Nuh el-Kudâ, Kral ikinci Abdullah'ın Kubbetü's Sahra ve Mescidi Mervan'ının şahsi servetinden karşılanmak üzere halı ile döşetilmesi için Ürdün Evkaf Bakanlığına talimat verdiğini açıkladı. Bununla ilgili olarak şunları söylüyoruz:

1- Allah Subhanehu ve Teâlâ'nın evleri Yahudi mızrağı altında inim inim inlerken, ülkeleri ve insanları satan yöneticilerden işgal edilen topraklardaki iftihar mescitlerini tefriş için harcama yapmalarını beklemeyin. Bu durum Allah Subhanehu'nun mescitlerinin Yahudilerin ellerinde kalmasını kabullenerek onlarla alçakça yardımlaşmanın gölgesinde gerçekleştirilen bir kötülüktür ve hiçbir halde onlar için bakım söz konusu değildir. Allah'u Teâlâ şöyle buyurdu: أَجَعَلْتُمْ سِقَايَةَ الْحَاجِّ وَعِمَارَةَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ كَمَنْ آمَنَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَجَاهَدَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ لَا يَسْتَوُونَ عِنْدَ اللَّهِ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِين "Siz hacılara su dağıtma işi ile Mescidi Haramın imarını, Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad eden kimsenin işi gibi tuttunuz? Bunlar Allah katında bir olamazlar. Allah, zalimler topluluğuna hidayet ihsan etmez." ^{[Tevbe 19]} Filistin mescitleri namaz kılanların için halıların gönderilmesine mi, yoksa orayı kurtaracak olan ordulara mı muhtaçtır?

2- Ürdün'deki rejim bir süreden beri özel olarak Doğu Kudüs bölgesindeki mukaddes mekânların şahsi vasisi ve bakıcısı olduğu propagandasını yapıyor. Çünkü Ürdün'deki rejimin, içlerinde Filistin sorununun da bulunduğu İslam ümmetinin sorunları üzerinde uygulanan oyunlarda parmağı vardır. Filistin otoritesi ile Yahudi varlığı arasındaki görüşmelerin yeniden canlandırılması atmosferinde gerçekleşen bu propaganda, Filistin sorununu tasfiye etmek için Ürdün yönetiminin Doğu Kudüs'teki mukaddes yerlerle alakalı nihai çözüm görüşmelerinde bir hizmet sunmak istediğine işaret etmektedir. Böylelikle de sicilindeki suçlar listesine yeni suçlar eklemiş olacaktır.

3- Her ne kadar Müslümanların ilk kıblesi, Haremeyn'in üçüncüsü ve âlemlerin Rabbi 'nin Rasûlü'nün gece yürüyüşü yaptığı yer olması nedeniyle Mescidi Aksa'nın Müslümanlar nezdinde özel bir yeri varsa da bu Müslümanların topraklarının geri kalanından ödün verileceği anlamına gelmez. Vacip olan istisnasız olarak Filistin toprağının tümünün kurtarılmasıdır. Müslümanların yöneticilerinin dillerinde Kudüs ve Mescidi Aksa isimlerinin zikredilmesi, haddi zatında mescidin korunması ve bakılmasını değil, Filistin topraklarının kalan kısmından vazgeçmenin pekiştirilmesi halini almıştır.

4- Bu faziletli ayda, hayır ve bereket ayında, cihad ve fetih ayında Müslümanları, ülkelerimizde Allah'ın kitabını arkalarına atan yöneticiler tarafında infaz edilen kâfir Batının projelerine karşı durmaya çağırıyoruz. Bu yöneticiler topraklarımızda küfrün nüfuzunu sürdürmek için bütün güçleriyle çalışarak kâfir Batıya candan itaat eden uşaklardır.

Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinin gölgesinde İslam'ın hayata yeniden dönmesini engellemek için topraklarımızdaki kâfir Batının mızrak ucu olan Yahudi varlığını himaye etmektedirler. Ramazan ayında oruçla, kıyam ve sadaka ile Rabbiniz Allah Subhânehu ve Teâlâ'ya itaat için koşuşturan kimseler! Ramazan ayı büyük Bedir, Mekke'nin Fethi ve Ayn Calut ayıdır. Hilafet bayrağının altındaki zafer ve temkin ayıdır. Yöneticileriniz bu faziletten ve bu ecirden sizleri mahrum ettiler. Haydi, Ramazanınız güzelliğine ve layık olduğu yere dönmesi, izzetinize, şanınıza ve şerefinize kavuşmanız ve böylece de küfür ve onların kuyrukları olan Müslümanların yöneticilerinin defolup gitmeleri için nübüvvet metodu üzere İslamî Hilafet Devleti'nin kurulması uğrunda Hizb-ut Tahrir'le birlikte çalışarak kaybettiklerinizi tedarik etmeye koşturunuz.

هَذَا بَصَائِرُ مِنْ رَبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ "Bu, Rabbinizden gelen basiretlerdir. İman edecek bir topluluk için bir hidayet kaynağı ve bir rahmettir." ^{[Araf: 203]}