Ürdün rejiminin güvenlik güçleri, 23 Mayıs 2014 Cuma günü öğleden sonra Madaba kentinde Hizb-ut Tahrir üyesi Üstat Ali ed-Daks'ı nefret dolu acımasız bir şekilde tutukladılar. Tutuklama camide namaz kılanlara dinlerine karşı görevlerini hatırlatan bir dersin akabinde geldi. Camide namaz kılanlara Müslümanların ülkesinde Hilafet Devleti'nin yıkılışı ve İslam'ın hükümlerinin hayat vakasından dışlanışı konusunda kâfir devletlerin ve onların uşaklarının rolünü açıklıyor, bu ayda Hilafetin yıkılışı ile Müslümanların başına gelen büyük felaketi hatırlatıyordu.

Yumuşak dilli, samimi ve cesur olarak bilinen Ali ed-Daks, kınayıcının kınamasından, kindarın nefretinden korkmaz, başkasının dünyası uğruna kendi dünya ve ahiretini ucuz bir paraya asla satmazdı. İsmi, resmi, çalışma yeri ve ikametgâhı herkesçe bilindiği halde hain ve acımasız bir şekilde kaçırılarak tutuklandı.

Hizb-ut Tahrir olarak biz, bu ve daha önceki tutuklamalar hakkında ümmete ve özellikle Ürdün'deki Müslümanlara şunu vurgularız ki Hizb-ut Tahrir, halkına karşı asla yalan söylemez. Zalimin zulmü, fasıkın fıskı, kâfirin tuzak ve kini onu yolundan alıkoyamaz. Rejimin baskı veya tutuklamaları ona gözdağı veremez. Hizbin ve gençlerinin sebat ve sabrı, yöneticilere karşı meydana okumaları herkesçe bilinir. Israrla ümmete hitap ederler, ümmete kurulan kumpasları deşifre ederler. Allah'ın izniyle şafakta beliren Hilafet Devleti hedefini gerçekleştirmek için adım adım ilerliyorlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ

"Zulmedenler, hangi dönüşle döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." ^{[Şuara 227]}