Filistin'deki Müslümanlara en yakın komşu konumunda bulunan ve genelde Filistin, özelde Gazze'deki Müslümanlara yardım için Keramet savaşına girmiş Ürdün ordusunun harekete geçmesi gereken bir zaman diliminde, Ürdün'deki rejimin resmi tepkisi hükümetin resmi sözcünün açıklaması üzerinden kınamakla yetinmek olmuştur. Dışişleri Bakanı ise, Gazze'deki Müslümanların bir başka yakın komşusu olan Mısır'ın Dişleri Bakanı ile yaptığı görüşme sırasında, tam da sınır kapılarının kapatıldığı bir anda, Yahudileri alçaltıcı bir hezimete uğratmak, Gazze'deki Müslümanları ve Mescidi-i Aksa'yı kurtarmak üzere Mısır ordusunu harekete geçmeye çağırmak yerine görüşmelerin yeniden başlatılmasına çağrıda bulunmuştur.

Ey Müslümanlar! Başınızdaki yöneticilerin, sırf Müslümanları katletmek, topraklarını parçalamak, kalkınmalarını engellemek, kâfirlerin zelil ve utanç verici anlaşmalarını kutsamak için var olan uluslararası hukukun ardına sığınarak düştükleri bu alçaltıcı tutum, topraklarınızdaki yönetim sistemlerinin başlıca dinamiklerinden biri haline gelmiş, varlıklarının ve devamlılıklarının nedeni olmuştur. Onlara karşı suskunluğunuz ve Müslümanlara yardım konusunda onları harekete geçmeye zorlamayışınız, sizleri şu meşhur özdeyişin muhatabı haline getirmektedir: "Beyaz öküzün yenildiği gün yenildim."

Ey Kahramanlık ve Cesaret Örneği Hayır Ülkesi Ürdün'deki Müslümanlar! Gazze'de ve Şam topraklarında katledilenler, sizin din ve kan kardeşlerinizdir. Alîyyu'l Kadîr olan Rabbimiz, إنما المؤمنون إخوة "Ancak Müminler kardeştir" demekte, ancak Filistinliler veya Ürdünlüler veya Suriyeliler kardeştir dememektedir. Efendimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem ise şöyle buyurmaktadır:

المسلم أخو المسلم لا يظلمه ولا يحقره ولا يسلمه "Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, onu hakir düşürmez, onu (düşmana) teslim etmez." Kendinize bir bakın hele, böylesine alçaltıcı ve rezil bir resmi tutum karşısında, kardeşlerinize, halklarınıza, ordularınıza, askerlerinize ve evlatlarınıza siz ne yapıyorsunuz? Hatırlayınız ki Hilafeti kaybettikten sonra Filistin'i kaybettik. O halde sizleri, gasp edilen topraklarımızı geri almak, İslam ümmetine İslam'ın gölgesinde ve Rahman'ın rızasının bereketiyle dünyanın efendisi olarak, 13 asrı aşkın bir müddet boyunca tüm dünyanın şahit olduğu önceki izzetini ve konumunu tekrar kazandırmak üzere çalışmaya davet ediyoruz.

Ardında savaşacağınız ve kendisiyle korunacağınız bir Halife liderliğinde, Nübüvvet metodu üzere Hilâfetin yeniden kurulması için çalışmaya davet ediyoruz. Parmak ısırmak akan kanı durdurmaz, gözyaşı dökmek bombardıman altındaki insanlara fayda etmez, aksine ancak bir ümitsizlik ifadesi olur. Acizlik ve teslimiyet ifade eden mesajlar göndermek onları kurtarmaz! O halde haykırın, ordularınız işitinceye kadar haykırın! Haykırın ki haykırışlarınız, bu alçak yöneticileri korumaktan vazgeçip kardeşlerinizi ve Mescidi Aksa'yı kurtarmaya sevk etsin de kılıçlarınızı keskinleştirecek ve kalplerinize şifa olacak Hilafeti ortaya çıkarmaya yönelik gayretleriniz perçinlensin.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ "Ey iman edenler! Allah ve Rasûlü sizi, size hayat verecek şeye davet ettiği zaman hemen icabet edin" ^{[Enfal 24]}