Ürdün Devlet Güvenlik Mahkemesi ve istihbarat teşkilatının sistematik zulüm dalgası kesintisiz devam ediyor. Rejim ve hempalarının Nübüvvet metodu üzere Hilafete olan tarihi ve yenilenen düşmanlığı, özellikle Allah’ın emrine uyarak Hilafeti Müslümanların hayatında yeniden var etmek için mücadele eden Hizb-ut Tahrir gençlerine olan kinleri ağızlarından bellidir.

وَأَنِ احْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ وَلا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَنْ يَفْتِنُوكَ عَنْ بَعْضِ مَا أَنْزَلَ اللَّهُ إِلَيْكَ“Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın.”^{[Maide 49]}

Allah’ın zalimlere yönelik tehdidine aldırış etmeyen Ürdün Devlet Güvenlik Mahkemesi yargıçları 13 Eylül 2017 Çarşamba günü büyük bir günah ve zulüm işlemişlerdir.

وَلَا تَحْسَبَنَّ اللَّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الْأَبْصَارُ“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” ^{[İbrahim 42]} Yargıçlar, Allah’ın savunmasız müminleri yeryüzünde üstün ve egemen kılacağı vaadini görmezden geldiler.

وَنُرِيدُ أَن نَّمُنَّ عَلَى الَّذِينَ اسْتُضْعِفُوا فِي الْأَرْضِ وَنَجْعَلَهُمْ أَئِمَّةً وَنَجْعَلَهُمُ الْوَارِثِينَ“Biz ise, istiyorduk ki yeryüzünde ezilmekte olanlara lütufta bulunalım, onları önderler yapalım ve onları varisler kılalım.”^{[Kasas 5]}

Güvenlik Mahkemesi, Hizb-ut Tahrir üyesi Said Rıdvan’ı (Ebu İmad) yasadışı derneğe (Hizb-ut Tahrir) üye olmak ve yönetim sistemini baltalamak suçlamasıyla üç yıl hapis cezasına çarptırdı.

Biz, rejimin yakın uzak herkesçe siyasi parti olarak bilinen Hizb-ut Tahrir ve gençlerine yönelik devam eden zulmü karşısında deriz ki:

Birincisi: Hizb-ut Tahrir, şeran yasal bir partidir. Bunu bilen bilir, inkâr eden de inkâr eder. Hizb, Allah’ın emrine uyarak kurulmuş ideolojisi İslam olan siyasi bir partidir.

وَلْتَكُن مِّنكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ“Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız. İşte kurtuluşa erenler onlardır.”^{[Ali İmran 104]} Allah’a tevekkül eden Hizb, tüm engeller ve zorluklara göğüs gererek hedefini kilitlenmiştir. Zalimlerin zulmüne aldırış etmez. Kindarların kini ve hilekârların hilesi onu bu yoldan caydıramaz. Cahillerin cehaleti, Allah’a, Rasûlü’ne ve müminlere ihanet eden kiralık uşakların entrikası onu oyalayamaz. İslam düşmanı ve göstermelik Hilafet yönetimi kuran bir avuç Glubb Paşa ajanlarının ve İngiliz kalıntılarının kaleme aldığı insan yapımı yasalara göre Hizb-ut Tahrir’i yasadışı dernek ilan eden kanunun hiçbir kıymeti harbiyesi ve değeri yoktur.

İkincisi: Dünya çapında malumdur ki Hizb-ut Tahrir, politik bir partidir ve politika onun işidir. Yönetim sistemi yoluyla Müslümanların hayatında İslami hayatı yeniden başlatmak için fiziksel eylem ve şiddete asla başvurmaz. Kuralları, yasaları ve şekli ile yakında kurulacak Hilafet, İslam inancından fışkıran İslam ümmetinin siyasi bir varlığıdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdular:

ثم تكون خلافة على منهاج النبوة“Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”

Üçüncüsü: Ülkenin samimi evlatlarını cezaevine tıkmak için maymuncuk haline gelen “rejimi baltalamak” suçlamasına gelince, bu, daha çok bozuk ve bozguncu çeteler için, halkın mallarını, ülkenin zenginliğini ve kapasitelerini yağmalayan, ülke topraklarına ve güvenliğine komplo kuran rejimin ekonomistlerden, güvenlikçilerden ve siyasilerden oluşan profesyonel hırsızları için geçerlidir. Aynı şekilde rejimin bilgisi dâhilinde dış destekle oluşturulan diğer çeteler için de geçerlidir. Kimileri Amerikan yanlısıdır ve onun siyasi, güvenlik, ekonomik ve sosyal ajandasını yürütüyorlar. Kimileri de Yahudi varlığı yanlısıdır ve onun siyasi, güvenlik, ekonomik ajandasını gerçekleştiriyorlar... Rejim, çetelerin bu eylemlerini neye göre değerlendiriyor? Hangi perspektiften bakıyor onlara? Bu zayıf ölçek, sadece samimi Hizb-ut Tahrir ve diğer Müslüman evlatları için güçlüdür. Karanlık ve zulüm perspektifi de sadece doğruluk ve iyilik davetçisi Hizb-ut Tahrir’i tehlike olarak görüyor. Oysa Hizb, halkına yalan söylemeyen bir liderdir. Müslümanları yüz üstü bırakmaz. Aldatmaz. Onuru, izzeti ve haysiyeti için dini ve ümmeti ile güçlüdür...

Allah bize yeter, O ne güzel vekil, ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır. Zalimlerin ise Mevla’sı yoktur.