Elhamdülillah, Hizb-ut Tahrir / Amerika, 8 Şa’bân 1437 / 15 Mayıs 2016 Pazar günü Chicago kentinde yıllık Hilafet konferansını başarıyla gerçekleştirdi. Bu konferans, 1924 yılında İslam yönetim sistemi olan Hilafetin yıkılışı münasebetiyle Hizb-ut Tahrir tarafından düzenlenen küresel kampanyanın bir parçasıdır. Ayağa kalkmak ve İslami hayatı yeniden başlatma farzını ifa etmek için Müslümanlara dünya çapında küresel bir çağrı yapıldı. Nitekim yaratıcı olan Allah Subhânehu ve Teâlâ, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulmasını emretti.

Amerikan başkanlık seçimleri ve Müslümanların Amerikan toplumuna entegrasyonu için artan baskılar göz önünde alındığında, Hizb-ut Tahrir / Amerika, “Müslüman siyasi aktivist, Peygamberlerin işini yapmalıdır.” temasını seçti. Böyle bir temanın seçilmesinin amacı, Müslümanlar olarak bizim rolümüzün Peygamberler ve Rasûllerin işini sürdürmek olduğunu İslam ümmetinin her bireyine hatırlatmaktır. Peygamberlerin işi, barış ve uyum içinde yaşamak amacıyla insanları herkesin yaratıcısı olan Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya kulluk etmeye davet etmektir. Müslümanlar unutmamalı ki Peygamberler ve Rasûllerin metodu, entegrasyon ve izolasyon değil, kaynaşmadır. Peygamberler, gönderildikleri milletlere Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın Risâleti’ni takdim ederek kaynaştılar. İnsanların inandığı düşünce ve ideallerin yalan ve sahtekârlığını ifşa ettiler. Ayrıca bu kutlu davet uğrunda ne herhangi bir baskıya boyun eğdiler ne de kendilerine sunulan rüşveti kabul ettiler.

Konferansta üç konuşma yapıldı ve sonunda da soru cevap bölümü yer aldı. İlk konuşmacı “Âdem Aleyhisselatu Vesselam’dan Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e kadar Peygamberler ve Rasûllerin çağrısı”başlıklı konuşmasında, Müslümanlara Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın Peygamberler ve Rasûlleri insanları Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya iman etmeye ve hayatın her alanında O’na kulluk etmeye davet etmek için gönderdiğini hatırlattı. Onlar da cesaret ve azimle insanları bu Risâlet’e çağırdılar.

İkinci konuşmacı “Biz her zaman buradaydık! Müslüman kökenimizi saygıyla ve sebatla anıyoruz”başlığı altında Müslümanların ABD’ye son yıllarda gelmediğini, aksine Kolumb’tan önce Amerika’ya geldiklerini belirterek motivasyon vermeye çalıştı. Amerika’da yaşayan ilk Müslümanların, İslami kimliklerini korumak için çok mücadele verdiklerini anımsatarak, bugünkü Amerikalı Müslümanlar için de geçmişten sebat örnekleri verdi.

Ayrıca insanların yaşam standartlarını yükseltmek için geçmişte dünya Müslümanlarının bilime sağladığı bazı katkılarını hatırlattı. Bunun yanı sıra İslam ümmeti Hilafet Devleti altında tüm kaynakları Allah’ın Risâlet’ine göre düzenlediğinde, bunun bilimsel alanda ilerlemeye yol açacağını konuklara anlatmaya çalıştı.

Son konuşmacı “İslami politik aktivizm, oy demek değildir”başlıklı konuşmasında, Müslümanlar ya entegre ya da izole olacak anlayışının hatalı olduğunu ifade ederek kaynaşmanın çok net bir şekilde yolunu ortaya koydu. Her Peygamber ve Rasûl’ün bu yol üzerinde yürüdüğü kaydederek ABD’deki Müslümanlar yanı sıra dünyadaki Müslümanların da bu yol üzerinde yürümeleri gerektiğini belirtti.

Bu yol, bugünkü Müslümanlar olarak bizim, İslam Risâleti’ni Allah Subhânehu ve Teâlâ tarafından ABD’deki insanlar dâhil olmak üzere tüm insanlığa gönderilen kapsamlı bir hayat tarzı olarak sunmamızı gerektirir. Ayrıca bugün insanların inandığı ve yaşadığı ideal ve düşüncelerin yanlışlığını da açıklamalıyız. İşte fikri mücadelenin yolu budur dedi. Konuşmacı bugün İslam, insanlığı yaşadığı sefalet ve bedbahtlıktan kurtarmanın ve yeryüzünde onurlu bir insan olarak yaşamasını sağlamanın tek alternatifidir diyerek konuşmasını, ABD’deki Müslümanların aktiviteleri ve belli pratik adımları hakkında ana hatlar ortaya koyarak sona erdirdi. Konferans, soru cevap oturumu ile tamamlandı. Konuşmacılar, konuklardan gelen soruları yanıtladılar.

Hizb-ut Tahrir, İslam dünyasında yeniden Hilafet Devletini kurarak İslami hayatı başlatmak için çalışan küresel İslami siyasi bir partidir. Parti, ABD dâhil olmak üzere Batı ülkelerinde Hilafeti kurmak için bir girişimde bulunmaz ve çalışma da yapmaz. Parti, hedeflerine ulaşmak için militarist araçlar kullanmaz ya da kullanılmasını onaylamaz.

-Konferansın tam kaydı-