Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Ey İnsanlar! Kendinizi, Avami Birlik Partisi ve Bangladeş Halk Partisinin Yıkıcı Politikasından Kurtarmaya Çalışın!

El-Hak Subhânehu ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:

أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ بَدَّلُوا نِعْمَةَ اللَّهِ كُفْرًا وَأَحَلُّوا قَوْمَهُمْ دَارَ الْبَوَارِ "Allah'ın nimetine nankörlükle karşılık veren ve sonunda kavimlerini helak yurduna sürükleyenleri görmedin mi?" [İbrahim 28 ]

Müfessirler, bu ayetin Resullulah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] ile onun risaletine iman etmeyi reddeden, dolayısıyla Kureyş halkının sefalet ve yıkım içerisinde yaşamalarına neden olan Kureyş'in liderleri hakkında indiğini söylemişlerdir. Bu ise bugün ülkemizde mevcut devlete ne kadar da çok benzemektedir. Zira Avami Birlik Partisi ile Bangladeş Halk Partisi'nin liderleri de İslam ile yönetimi reddetmekteler ve Bangladeş'in harap olmuş bir toprak haline gelmesine neden olmaktadırlar. Nitekim mevcut şiddet eylemleri, kaoslar, grevler ve devlet terörü, Avami ve Halk partilerinin başarısız politikalarının meyvesinden öte bir şey değildir. Ayrıca bizler, 2006 yılındaki kaos manzarasını ve Avami Birlik Partisi'nin sokaklarda cop ve sopa taşıdıklarını da unutmadık.

Bu tür bozguncularla bölünmüş ve başarısız olan partileri doğuran sözde demokratik sistem olduğu gibi otorite ile servetin dış güçlerin desteklediği iki ailenin elleri ile bu iki aileye yakın olan bir gurup politikacının ellerinde ve bunlara yakın olan büyük şirketlerin çıkarları için biriktiğinde insanları rehin alan da odur. Dolayısıyla onlar, ülkeyi istedikleri gibi ve fasit çıkarlarına göre yönetmeye başlamışlar ve insanları, kendilerine yaltakçılık yapmaya ve ister devlet dairesinde bir iş bulmak için olsun ister (Dakka Üniversitesi) gibi ülkedeki en büyük üniversitelerinde bir koltuk elde etmek için olsun isterse köylerinde bir okul veya küçük bir köprü inşa etmek için olsun en basit ihtiyaçlarını ve benzerlerini bile gerçekleştirmek için rüşvet vermeye mecbur bırakmışlardır... Nitekim yasal olarak da hiçbir kimse onları muhasebe etme hakkına sahip değildir. Ayrıca bu sistemi korumak için de onların otoriteye ulaşmaları ve otoritede sabitlemeleri için kadın ve erkeklerin cesetleri pahasına bile olsa maddî ve fikrî kaos oluşturmak amacıyla çalışan ve bu iki aile ile bunlara yakın olanların çıkarları için her şeyi tahrip eden, ardından da bu kaosa ve tahribata, "özgürlüğün ruhu", "ulusalcılık" ve "Ümmetin kurtuluşu" gibi ucuz sloganları kapak yapan baltacılardan, mücrimlerden ve yalancı propagandacılardan oluşan birimler inşa etmek için çalışmaktadırlar!

Peki çıkış nedir?

Çözüm, Hasina ve Hâlide ile Avami Birlik Partisi ile Bangladeş Halk Partisi ile ittifak etmeye dönük herhangi bir kararın reddedilmesinde ve ülkede İslam ile yönetecek ve işleri aslına döndürecek yeni bir liderliğin altında yeni bir devlet sisteminin kurulmasında gizlidir. Aksi taktirde bu ülkenin geleceği, daha fazla yolsuzluk, kötü yönetim, bölünme ve tahribat olacaktır.

Bazı aydın kılıklı kişilerin -diyalog programlarında ve gazetelerde- siyasal kültürü ve iki partinin liderleri arasındaki diyalogun iyileştirilmesi hususundaki önerilerine gelince; bu, hiçbir fayda getirmeyecek olan önerilerdir. Zira gerek bu liderlerin herhangi birinin gerekse onların maiyetindekilerin nezdinde ilk etapta ülkeye sunacakları bir iyilik yoktur.

-Hilafet Devleti modeli-, İslam'da talep edilen tek sistem ve liderliktir. Zira İslam, otoritenin bir ailenin veya iki kişinin veya takipçilerinin ve özel çıkarları olanların yardımıyla ülkeyi yöneten azınlık bir elitin tekeline geçmesine izin vermeyecek, bilakis Hilafet Devleti'nin yöneticisi, sonuçlarından korkulmaksızın ve manipüle edilmeksizin insanlar tarafından seçilecektir. Çünkü İslam, seçim yöntemini partizancı çatışmalara mahal bırakmayacak şekilde ayırmıştır. Dolayısıyla seçim süreçleri, adil bir şekilde olmaya devam edecektir. Ayrıca Hilafet Devleti'nde Halife, kitap ve sünnetle yönetecek, kanunun üzerinde hiçbir şey olmayacak ve onun muhasebe edilmesi, insanlar, medya organları, siyasî partiler, Ümmet Meclisi ve Mezalim Mahkemesi'ne seçilen üyeler tarafından olacaktır.

Hilafet, insanların işlerinin adil bir şekilde gözetilmesi sorumluluğunu yüklenecek olup mevcut rejimin baskısı altındaki mazlum kadın ve erkekleri kurtaracaktır. Dolayısıyla Halife'nin üzerine düşen, yiyecek, giyecek, mesken, sağlık, eğitim ve güvenlik gibi tüm insanların temel ihtiyaçlarını karşılaması ve lüks ihtiyaçlarını karşılamaları için de insanlara kolaylık sağlamasıdır. Zira Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmuştur:

الإِمَامُ رَاعٍ وَمَسْؤُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ "İmam [Halife] bir çobandır ve güttüğünden mesuldür."

Dolayısıyla bu gözetim Müslüman ve gayrimüslimlerin her ikisi için de geçerlidir. Zira Hilafet Devleti'nde gözetim, dine göre değildir ve herhangi birinin dinini değiştirmesi için bir başkasına zorlamada bulunmasına izin verilmez. Dolayısıyla devletin yapması gereken, zımmiler de dahil insanların kanlarını, mallarını ve ırzlarını korumasıdır. Zira Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmuştur:

مَنْ آذى ذِمِّـياً فَقَدْ آذاني "Her kim  bir zımmiye eziyet ederse, bana eziyet etmiş olur."

Dolayısıyla insanların ihtiyaçlarını karşılamak ve ekonomik refahı gerçekleştirmek için Halife, bu günlerde yaygın olan yolsuzluğa ve servet stokuna son verecek, servetin adil bir şekilde dağıtılmasını garantileyecek ve petrol, doğalgaz, kömür ve benzerleri gibi özel ve yabancı sektörlerin ellerinde bulunan kamu mallarını geri alacaktır. Aynen Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in hadisinde geçtiği gibi:

النَّاسُ شُرَكَاءُ فِي ثَلَاثٍ: فِي الْكَلأِ، وَالْمَاءِ، وَالنَّارِ "Müslümanlar şu üç şeyde ortaktırlar: Su, mera ve ateş."

Ayrıca Halife, ekonomide sanayiyi hızlandırmak için çalışacağı gibi ağır sanayiye de odaklanacaktır.

Hizb-ut Tahrir, Hilafet Devleti Sistemi'nin, onun cihazlarının, yöneticileri muhasebe etme ve Halife'yi seçme keyfiyetinin, İslam'da Ekonomik Sistemin, Hilafet'te paraların ve benzerlerinin ayrıntılarının yer aldığı bir kitapçık yazmıştır... Bunun yanı sıra Hizb-ut Tahrir, Hilafet Devleti'nin Anayasa Taslağını da hazırlamıştır.

Ey İnsanlar!

Emiri celil alim Atâ İbn-u Halil Ebu Raşta'nın liderliğindeki Hizb-ut Tahrir, net ve sahih bir bilgi ve siyasî vizyon sayesinde tam bir donanıma sahip olduğu gibi yolsuzluktan, şiddetten, yıkıcı partizan politikadan ve emperyalistlerin nüfuzundan hali bir devleti idare etmeye de muktedirdir.

Bizi bu günlere getiren Avami Birlik Partisi ile Bangladeş Halk Partisi içerisindeki bozguncuların aksine İslam ülkelerinin birliğini ve onun kalkınma yolunda ilerlemesini gerçekleştirmeye muktedir olan sadece Hilafet Devleti'dir. Ayrıca Ümmetin tek umudu sadece Hilafet olduğu gibi başarısız politikaların neden olduğu acılardan ve sıkıntılardan kurtulmak isteyenlerin umudu da Hilafet'tir.

وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آمَنُواْ وَاتَّقَواْ لَفَتَحْنَا عَلَيْهِم بَرَكَاتٍ مِّنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ "O ülkelerin halkı iman edip ittikâ etselerdi üzerlerine semanın ve arzın bereketlerini yağdırırdık." [Arâf 96]

Hizb-ut Tahrir sizleri, Hasina ve Hâlide'ye karşı seslerinizi yükseltmeye ve bu ikisine sözde bu demokrasi pisliğinden vazgeçmelerini haykırmaya davet ediyor. Ayrıca bizler de muhlis düşünürleri, alimleri, sivil toplum kuruluşlarını, memurları, halk nezdindeki kanaat önderlerini, siyasî liderleri ve onlardan nüfuz sahibi olanları, Hilafet'i kurmak, İslam yönetimini geri getirmek, insanları yıkıcı politikaları karşı uyandırmak ve onları Hilafet'i kurmak için çalışmak üzere birleştirmek için birlikte çalışmaya davet ediyoruz.

Hizb-ut Tahrir olarak bizler babalardan, iş sahiplerinden, tüccarlardan, okul, kolej ve üniversite öğrencilerinden ve siyasî aktivistlerden oluşan tüm insanları, kendi bölgelerindeki alimlere, öğretmenlere, liderlere ve etkili kimselere gitmeye ve onları, Hilafet'e daveti kendi davetleri yapmaya çağırmaya, alimlere ve İslamî cemaatlere gitmeye ve onlardan, Avami ve Halk partisi ittifakından uzaklaşmalarını ve Nübüvvet hayatını İslamî Devleti kurmak, onun güvenliğini sağlamak ve onu genişletmek için harcayan Nebi [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in şerefini koruyacak olan Hilafet'e davet ederek varislik görevlerini yerine getirmelerini talep etmeye davet ediyoruz.

Ey Ordu İçerisindeki Muhlis Subaylar!

Bangladeş bugün, zor bir süreçten geçmektedir ve sizler, bu süreçte önemli bir rol oynayabilirsiniz. Zira insanlar, Avami ve Halk partisinin politikasından dolayı hayal kırıklığına uğramışlar ve bu ikisinin politikalarının başarısızlığından dolayı da ülkenin yıkıma maruz kalmasından usanmışlardır. Dolayısıyla onlar, bu kabusun sona ermesi için hevesle sizin müdahale etmenizi beklemektedirler. Allahu [Subhânehu ve Teâlâ] ile Kerim Resulünün çağrısına icabet etmeden önce daha kaç insanın ölmesi gerekiyor?! Sakın bundan sonra Avami ve Halk partisinin dostlarından olmayın ve bir kez daha demokratik sistemi geri getirmek veya yönetime geri gelmeniz için değil, bilakis devlet otoritesini, Hasina ile sınır muhafızlarının katliamında onunla suç ortaklığı yapanları muhasebe edecek ve orduyu sonsuza dek Amerika ile Hindistan'ın hegemonyasından temizleyecek olan Hilafet Devleti'ni kurması için Hizb-ut Tahrir'den olan muhlis siyasetçilere vermek için bu fasit sistemi ortadan kaldırın.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilâyeti


H. 9 Cumâde’s Sânî 1434
M.  Cuma, 19 Nisan 2013

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER