Ey ordu içindeki samimi subaylar!

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Biz, bu çağrıya size bir hatırlatma yaparak başlamak istiyoruz. Siz görevi kutsal, ataları parlak komutan ve general olan, şanlı geçmişi tarihe sahip, görevi "La ilahe illallah Muhammedün Rasûlullah" sancağını yüceltmek olan Müslüman ordunun subaylarısınız. Bu ordu, aziz Rasûl Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem tarafından kuruldu. 13 yıl kararlı ve zorlu bir mücadelenin ardından Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Medine'de İslam Devleti ve Müslüman orduyu kurdu. Bu ordu, Usame ibn Zeyd, Halid ibn Velid, Selahaddin Eyyubi, Tarık el Ziyad, Muhammed ibn Kasım ve diğerleri gibi parlak ve cesur komutanlar yetiştirdi. Bu yiğit komutanlar, ülkeler fethettiler, bu ülkeleri Hilafet Devletinin toprağına kattılar, İslam ve Ümmet adına zaferden zafere koştular. İşte bu süreçte Bahtiyar Halıcı, Bengal topraklarının kapılarını İslam'a açtı. Bu topraklarda Müslüman bir ordu kurdu. Bunlar sizin atalarınızdır ve siz ey subaylar! Sonsuza kadar övülen ve onurlanan bu parlak insanların torunlarısınız. İşte sizin kimliğiniz budur. Siz, Bengal ordusu, Bangladeş ordusu veya herhangi diğer sıradan bir ordu değilsiniz. Aksine ilk ve en önemli kimliğiniz, Müslüman ordunun subayları olmanızdır.

Dünyada barış bekçileri olarak tanınmanız size yakışmaz. Barış bekçileri sloganı, Afrika ve diğer yerlere kendi askerlerini göndermek istemeyen haçlı Amerika ve Batı tarafından paralı askerler için uydurulan süslü ve cafcaflı söylemden öteye geçmez. Hayatınız, Amerika ve Batının çıkarlarını korumak uğruna az bir dolar kazanma gibi maddi hedef tarafından yönlendirilmemelidir. Dünya sevgisi ve değersiz dünyevi kazançlara tamahkârlık, Müslümanların ve İslami ordunun değil Yahudiler ve müşriklerin niteliğidir.

Düşman zalim Hasina tarafından yönetilmek ve tasfiyesine teslim olmak, size yakışmaz. Gerçek katil Hasina ve onun işbirlikçilerine küçük düşürücü, aşağılayıcı bir yenilgi tattırmadan subayların vahşice katledilmesine göz yumamazsınız ve gerekli yanıtı vermeden bunu öylece geçiştiremezsiniz. Ülkedeki mazlum ve ezilen insanları, zalim Hasina'nın kaderine terk etmek size yaraşmaz. Maddi destek için size çağrıda bulunan halkın taleplerini görmezden gelemezsiniz ve insanların ortadan kaldırmak istediği iktidardaki rejime maddi destek sağlayamazsınız. Hasina gibi despotların avukatlığını yapmak, zina işlemek, faiz yemek veya rüşvet vermek ve almak gibi haram bir eylemdir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: لَيَأْتِيَنَّ عَلَيْكُمْ أُمَرَاءُ يُقَرِّبُونَ شِرَارَ النَّاسِ، وَيُؤَخِّرُونَ الصَّلاةَ عَنْ مَوَاقِيتِهَا، فَمَنْ أَدْرَكَ ذَلِكَ مِنْكُمْ فَلا يَكُونَنَّ عَرِيفًا، وَلا شُرْطِيًا، وَلا جَابِيًا، وَلا خَازِنًا "Yeminle, sizin üzerine öyle bir zaman gelecek ki idareciler insanların en şerlilerini öne geçirecek ve namazı vaktinden sonraya bırakacaklar. Sizden kim buna yetişirse, idareci olmasın, kolluk kuvveti olmasın, vergi tahsildarı olmasın, hazinedar olmasın." ^{[İbn Hibban]}

Ey ordu içindeki samimi subaylar!

Hasina iktidarda olduğu sürece insanları ölümden kurtarmanın sadece bir alternatif var; Avami-BNP iktidar rejiminin zulmünü yok etmek ve ortadan kaldırmaktır. Bu alternatif de Hizb-ut Tahrir önderliğinde Hilafeti kurmaktır. Hizb, zekâ, bilinç ve cesaret gibi ülkenin ihtiyaç duyduğu gerçek liderlik niteliklerine sahiptir. Hizbin Emiri Şeyh Ata ibn Halil Ebu Raşta, seçkin bir devlet adamı, bir hukukçu, politik ve sosyo-ekonomik konularda bir âlimdir. Hizbin ilk Ürdün sözcüsü iken ve zalimlerin cezaevlerinde sıkıntı çekerken, yaptığı mücadeleler ile cesaretini kanıtlamıştır. Onun liderliği ve vesayeti altında Hizbin üyeleri ve sempatizanları, zalim Hasina da dâhil olmak üzere zorbalara karşı cesurca mücadele etmekte, kurşunlara ve cezaevlerinde işkencelere maruz kalmaktadırlar. Onlar, İslam ve siyaset işlerindeki anlayış ve olgunluk yanı sıra çok sayıdaki konularda da eğitimlidirler.

Hizbin davet ettiği Hilafet ise, bütün Müslümanlar üzerine farz ve bir yükümlülüktür. Nafi'den Abdullah İbn Ömer RadiyAllahu Anh'ın, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'i şöyle buyururken işittim dediği rivayet edildi: مَنْ خَلَعَ يَدًا مِنْ طَاعَةٍ لَقِيَ اللَّهَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ لَا حُجَّةَ لَهُ وَمَنْ مَاتَ وَلَيْسَ فِي عُنُقِهِ بَيْعَةٌ مَاتَ مِيتَةً جَاهِلِيَّةً "Kim itaatten el çekerse, Allah ile Kıyamet günü hücceti olmaksızın karşılaşacaktır. Kim de boynunda biat halkası olmaksızın ölürse, cahiliye ölümü ile ölmüş olur." ^[Müslim] Üzerinize farz olan Hilafeti kurmak için güç sahibi kimseler, maddi destek ve nusret vermelidir. Bu, tekrar yeniden dinlerine göre yaşayabilmeleri için Hilafetin kurulmasına istekli olan insanların gerçek beklentileridir. Dinleri uğruna Hasina'nın kurşunlarına maruz kalan Hizb-ut Tahrir üyeleri ve sempatizanları, onu devirmek ve yerine Hizbin Emirini Müslümanların Halifesi olarak naspetmek için desteğinizi hak ediyorlar.

Bitirmeden önce değinmek istediğimiz bir konuda, Hasina'yı devirmenin riskli bir mesele olabileceği aklınıza gelebilir. Öncelikle şunu hatırlatmak isteriz ki dünyevi kazançlar sevgisi gibi korkular, Yahudilerin ve müşriklerin karakteristik bir özelliğidir. Bu, bırakın Müslüman ordunun, Müslümanların bile karakteristik bir özelliği değildir. Hatta sadece Müslüman ordunun değil, gerçek bir ordunun bile karakteristik özelliği değildir. Sizden beklenen düşmanın kalbine korku vermenizdir. Üstelik sizin korkunuz, aslında Şeytanın bir vesvesesidir ki zalimlerin ve Hasina'nın casusları her yerde ve herkesi fişliyorlar gibi bir algıya dayalıdır. إِنَّمَا ذَلِكُمْ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَاءَهُ فَلاَ تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِي إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ "O şeytan sizi ancak kendi dostlarından korkutuyor. Onlardan korkmayın, eğer mümin iseniz, benden korkun." ^{[Ali İmran 175]}

Ey ordu içindeki samimi subaylar!

Öyleyse korkmayın. Değersiz dünyevi kazançlardan, BM'nin misyonlarından kazanılan birkaç dolardan sakının. Pilkhana'da ordu subaylarını öldürdüğü için cezaya çarptırılmaktan kurtulmadan önce ve çok geç olmadan Hasina ve onun küfür rejimini devirin. Halkın yanında yer alın ve onların imdadına koşun. Zalim Hasina'nın zulmünden ülkenin mazlum insanlarını kurtarın. İslami yönetimin kurulması için maddi destek vererek, görevinizi yerine getirin. Dünyada hayra nail olmak için koşun, Hilâfetin kurulması için onurlu Ensar gibi olun. Hilafetin kurulmasında Ensar olmak için ahiretin mükâfatı olan cennete koşun. وَفِي ذَلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ  "İşte yarışanlar, bunun için yarışsınlar." ^{[Mutaffifin 26]}

Not:

1- Ordudaki subaylar ile iletişime geçmek ve bu çağrıyı onlara ulaştırmak.

2- Onlardan zalim Hasina ve iktidardaki Avami-BNP rejiminin ortadan kaldırılmasını ve Hilafetin kurulmasında Hizb-ut Tahrir'e maddi destek verilmesini talep etmek.

https://www.facebook.com/PeoplesDemandBD

www.khilafat.org