بسم الله الرحمن الرحيم
Obama'nın Zehrinden Sakınınız Ey Müslümanlar!
Haberler, daha önce yapmayı planladığı iki ziyaretini iptal eden Amerikan Başkanı Barack Obama'nın 09 Kasım 2010'da Endonezya'yı ziyaret edeceğini aktardılar. Beyaz Saray da başkanın Hindistan ziyaretinin ardından Endonezya'yı ziyaret edeceğine dair yaptığı açıklamalarla bu haberleri doğruladı. Obama, Endonezya'da bulunduğu sırada Güney Doğu Asya'daki en büyük mescit olan İstiklal Mescidi'ni ziyaret ederek oradaki açık bir alanda konuşma yapacak. Obama, Amerika Birleşik Devletleri'nin İslam dünyasına ulaşma çabalarında önemli bir yere sahip olduğunu, hızla ve dinamik bir şekilde gelişen Güney Doğu Asya ekonomileriyle bağlantısı olduğunu ifade etti. ABD Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Ben Rhodes ise 29.10.2010'da şöyle dedi: "Orada Endonezya ile yaptığımız kapsamlı ortaklığı ele alma fırsatını yakalayacağız." Obama, konuşmasında demokrasi, kalkınma, bunların dünyanın dört bir tarafındaki Müslüman nesillere aktarılması konularının yanı sıra Endonezya'da çoğulculuğa ve hoşgörü konularına da değinecek.
Özellikle Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Endonezya Dışişleri Bakanı Marty Natalegawa arasında 18.09.2010'da Amerika Birleşik Devletleri'nde Kapsamlı Ortaklık denilen Ortaklık Anlaşması'nın ilan edilmesinin ardından Obama'nın ziyaretindeki kritik nokta; (12) maddesi siyaset ve güvenlik, (27) maddesi ekonomi ve kalkınma, (15) maddesi kültür, toplum, eğitim, teknoloji ve benzeri konular olmak üzere tüm alanları kapsayan bu anlaşmanın maddelerinin uygulanmasıdır. Bu anlaşmanın uygulanması ise Obama'nın ziyareti sırasında anlaşmayı imzalamasından sonra başlayacak. Böylece siyaset, güvenlik, ekonomi, kültür, toplum, eğitim, teknoloji ve benzeri alanlar olsun Amerika'nın ülkedeki nüfuzu güçlenecektir.
Ey Müslümanlar!
Sömürgeciliğini dünyanın büyük bir alanına yayan sömürgeci bir devlet olan Amerika'nın başkanlığı bakımından Obama ile oğul Bush arasında hiçbir fark olmayıp Amerika, ülkeyi ve insanları ifsat eden bir devlettir. Dünyanın dört bir yanındaki krizlerin ve karışıklıkların arkasında duran bizzat bu devlettir. İslam'a ve Müslümanlara olan adaveti ayan beyan ortaya çıkmıştır. Amerika, şu anda İslam ve Müslümanlar ile fiili bir savaş hali içerisindedir. Binaenaleyh Kapsamlı Ortaklık denilen anlaşma cicili bicili ifadelerle örtbas edilmesine rağmen hayatın tüm alanlarını kapsayan bir sömürü olması bakımından gerçekte özellikle Müslümanlar için öldürücü bir zehirdir.
Ey Müslümanlar!
Bildiğiniz üzere ülkedeki suni terör meselesinin arkasında duran bizzat Amerika'dır. Zira 11 Eylül saldırılarından sonra Amerika, hemen istihbarat birimlerini Endonezya istihbarat birimlerine bağladı ve bu bağlantı, Ömer Faruk ile Hanbelî'nin tutuklanmasında olduğu gibi aranan iki kişinin Amerika'ya teslim edilmesini kapsamaktadır. Ayrıca Amerika, dünyanın altın servetinde en büyük kapasiteye sahip olması bakımından elli küsur yıldan beri hakim olduğu ve mevcut devlet başkanı döneminde yenilemişken Papua'daki altınlar üzerindeki hakimiyetini sürdürmek için oradaki ayrılıkçı hareketleri desteklediği gibi askeri ilişkiler de yeniden normalize edildi. Zira Endonezya ordusuna bağlı özel kuvvetler ile Amerika arasında ortak askeri eğitimlere başlanıldı.
Düşünce, demokrasi, çoğulculuk ve liberalizm merkezlerini seferber eden bizzat Amerika'dır. Zira Endonezya'daki büyük üniversitelerde "Amerikan Corner" denilen bürolar açtı ve bunları finanse etti. Amerika, bu bürolar yoluyla liberal Amerikan kültürünü ülkedeki Müslümanlar arasında yaymaktadır.
Ayrıca Amerika, kadın ve kadını İslami değerlerden uzaklaştırma üzerine de odaklanarak bu amaçla fon oluşturdu. Zira kadın konferansları düzenlemesi ve kadının %30 nisbî temsil etme yasası kılıfı altında kadını hükümete ve parlamentoya sokması için hükümete baskı yaptı. "Cinsiyet" ve yeni veriler adı altında kadın özgürlü fikrini tekrar yaydı ve "eş cinsellik" hareketlerini destekledi. Nitekim Sarabaya'da bir kadın konferansının düzenlenmesine teşvik edilmesinin arkasında Amerika olmasına rağmen ümmetin evlatları bunu boşa çıkardılar. Çünkü bu konferans, kadını kalkındırmak ve onurunu korumak için değil onu aşağılama amaçlı olan bir konferanstı. Amerika bunun da ötesine geçerek medyanın Müslümanlar arasında kendisinin propagandasını yapması için milyonlarca dolar ayırdı. Zira bu zehirleri, "Amerikan İdeali" ve "Hollywood Filmleri" gibi iğrenç filmleri ve televizyon programlarını her eve enjekte eden bir radyo istasyonu kurdu. Amerika'nın ajanları, insan haklarını ve dinî mirası savunma gerekçesi altında pornografik fotoğraflara ve işlere karşı bir kanun çıkarmayı reddettiler.
Eğitime gelince; özellikle de İslami üniversitelerdeki eğitim müfredatının değiştirilmesinde Amerika'nın rolü açıkça ortaya çıktı. Zira buna, geçen yetmişli yıllardan beri başladı ve şu ana kadar da devam etmektedir. Eğitimde dini hayattan ayırma, çoğulculuk, inanç özgürlüğü, dinlerarası diyalog, kadın özgürlüğü, Hilafeti ve şeriatla yönetimi reddetme fikrini yaydı. Özellikle "terörizme karşı savaş" denilen şeyi ilan etmesinden sonra özel İslami enstitülerde de müfredatı değiştirmeye kalkıştı.
Ey Müslümanlar!
Artık genelde Amerika'nın özelde ise Obama'nın zehri ülke ve insanlar için açığa çıkmıştır. Obama'nın Endonezya ziyareti, sadece bu zehirli planları uygulamak, sizleri zayıflatmak hatta kalkınmayasınız diye sizleri öldürmek içindir. Amerika, sizleri nüfuzu altında tutmayı istemektedir. Geçmişte sizleri içerisine boğduğu bu fesat ve ifsat yetmez mi? Bunlardan ibret alıp aynı şeyi tekerrür ettirmeyiniz. Zir Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmuştur:
لاَ يُلْدَغُ المُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ مَرَّتَيْنِ "Mümin bir delikten iki defa sokulmaz." [et-Taberani]
O halde sizlere düşen bu İslam beldesindeki Amerikan nüfuzunu reddetmeniz ve sömürgecilerin planlarını bertaraf etmenizdir ki böylece hem ülkenizi hem de kendinizi kurtarasınız. Aksi takdirde Amerika'nın hain nüfuzu nedeniyle daha kötü bir hale gelir ve daha çok fesada boğulursunuz. Sakın ha sömürgecilerin nüfuzuna veya komplolarının tuzağına düşmeyiniz ey Müslümanlar! Sonra hüsrana uğrayanlardan olusunuz.
هَذَا بَلاغٌ لِلنَّاسِ وَلِيُنْذَرُوا بِهِ وَلِيَعْلَمُوا أَنَّمَا هُوَ إِلَهٌ وَاحِدٌ وَلِيَذَّكَّرَ أُولُو الألْبَابِ "İşte bu, kendisi ile uyarılsınlar, (Allah'ın) ancak tek bir ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir." [İbrâhîm 52]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Endonezya
H. 24 Zilka’de 1431
M. Pazartesi, 01 Kasım 2010