بسم الله الرحمن الرحيم
Ey Müslümanlar! Ey Müslüman ordular! Mescidi Aksa Size Sesleniyor… Aranızda Selahaddin Gibi Biri Yok Mu?
Ey Müslümanlar! Ey Müslüman ordular! Bu, Mescidi Aksa’nın Müslümanlar ve Müslüman ordulara yönelik bir çağrısıdır... Yanıt verecek misiniz? İcabet edecek misiniz? Geliyor musunuz?
Ey subay ve askerler! Yanıt verin. Ey hayırlı insanlar! Karşılık verin. Aranızda Selahaddin gibi biri yok mu?
Mescidi Aksa sabah akşam işgal askerleri tarafından kirletiliyor... Mescidi Aksa’da namaz kılmak ve ezan okumak yasak... Mescidi Aksa’da Müslümanlar secde ve rükûda iken bile katlediliyorlar... Onu selamete erdirecek misiniz? Onu kaderine mi terk ediyorsunuz? Hayır, Allah’a yemin olsun ki biz, sizin ona yardım edeceğinizi umuyoruz.
Yahudi yerleşimciler Mescidi Aksa’nın meydanlarını kirletiyorlar. Avlusunda ayin ve ritüellerini yerine getirerek şeytana tapıyorlar. Mescidi Aksa’yı onlara mı terk edeceksiniz? Hayır, Allah’a yemin olsun ki biz, sizin onu onlardan kurtaracağınıza inanıyoruz.
Daha ne bekliyorsunuz? Gelin bize icabet edin... Bize icabet edin ki Allah da size merhamet etsin...
Kanlarınız ve topraklarınızı helal gören Amerika ve Rusya’dan medet mi umuyorsunuz? Ya da uçak ve askerlerini Allah düşmanları ve Müslüman katillerinin hizmetine sunan kalleş, hain ve ajan Selman, Abdullah, Sisi ve Navaz’ın sizin yardımınıza koşacaklarını mı bekliyorsunuz?
Ey dünyanın her yerindeki Müslümanlar!
Rejimlerin ihaneti, alçaklığı ve zilleti olmamış olsaydı, Yahudiler kutsal Mescidi Aksa’da asla taşkınlık yapamazlardı. Yahudiler, orduların yardım ve pis yaratıklardan Filistin’i arındırmak için seferber olacağını bilselerdi, Filistin’i işgal edemez, halkına işkence yapamaz ve kutsallarını kirletemezlerdi. İslam hayatta olsaydı, Müslümanlar tefrikaya düşmeseydi ve Hilafet de yok olmasaydı, Yahudiler, kutsal toprakları onlarca yıldır işgal edemez, Müslümanları katledemez ve kutsallarını pisletemezlerdi.
Ey Müslüman kardeşlerim! Ey sevgili kardeşlerim! Biz, kalpleriniz yumuşayana dek sizden yardım istemeye devam edeceğiz... Biz, alçak yöneticilere değil, sizlere sesleniyoruz. Çünkü siz, müjdeye layık yegâne kişilersiniz.
Ey Müslüman kardeşlerim! Kalplerinizin Allah’ın zikrine boyun eğmesinin ve Allah’ın çağrısına yanıt vermenizin zamanı gelmedi mi?
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انْفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُمْ بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌ “Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.” [Tevbe 38]
İslam’a yardım etmenin ve Hilafeti kurmanın zamanı gelmedi mi? O Hilafet ki güçlerinizi birleştirecek, orduları cihat ve izzet meydanlarına sürecektir. İşte Mescidi Aksa, Hilafeti kurmak ve Beytül Makdis’i kurtarmak için size haykırıyor.
Bu, Beytül Makdis’ten İslam ümmeti ve ordularına bir çağrımızdır. Hadi tekbir ve tahlillerle size seslenen Mescidi Aksa’nın kurtuluşu için seferber olun. Bu, çabaları ordu içindeki evlatlarına yönlendirmek ve seslerini yükseltmek amacıyla ümmete yönelik bir çağrımızdır. Ey İslam ümmeti! Beytül Makdis’in kurtuluşu ve yolda duran entrikacı yöneticilerin bertaraf edilmesi için evlatlarınızdan seferber olmalarını isteyin. Biz, Selahaddin gibi Rabbani bir komutanın ortaya çıkması için ordulara bir çağrıda bulunuyoruz. Biz, Allah ve Rasûlü’ne yardım edecek, Hizb-ut Tahrir’e nusret verecek birilerinin zuhur etmesi için ordulara sesleniyoruz. Zira Hizb, İslam’ın incisini kurarak ümmeti ihya olacak, Halife atayarak da ümmeti vahdete kavuşturacaktır. Ardından Halife, Filistin’in kurtuluşu ve Müslümanların bütün sorunlarına destek olmak için ümmeti komuta edecektir.
Özellikle de kutsal Filistin toprakları halkına diyoruz ki! Sebat edin ve sebatkâr olun. Zalimlere yaslanmaktan, hainlerin, bozguncuların, rejim yandaşlarının ve entrikacıların peşinden gitmekten sakının. Allah sizi en güzel şekilde mükâfatlandırsın ey Beytül Makdis halkı! Çünkü siz, eşi benzeri görüşmemiş bir meydan okuma sergilediniz. Gözünüzü ümmet ve ordulardan ayırmayın. Onlardan yardım istemekten sakın bıkıp usanmayın. Onlar, umut ve yardımın kaynağıdır. İslam’a sımsıkı sarılın ve Rabbinize güvenin. Şüphesiz Rabbiniz, size yakında yardım edecektir.
إِنْ يَنْصُرْكُمُ اللَّهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِنْ يَخْذُلْكُمْ فَمَنْ ذَا الَّذِي يَنْصُرُكُمْ مِنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ “Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler, ancak Allah’a tevekkül etsinler.” [Ali İmran 160]
Allahım, bu hayrı Müslüman ülkelerdeki kardeşlerimize ulaştır... Allahım, dinine yardım için onların gönüllerini genişlet. Allahım, dinini ikame etmek için onların kararlılıklarını güçlendir... Allahım, bizi onlarla birlikte Mescidi Aksa’nın avlusunda tekbir ve tahliller ile bir araya getir ki ayet ve kelimelerini haykıralım.
وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا“De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.” [İsra 81]
وَسَيَعْلَمُ الْكُفَّارُ لِمَنْ عُقْبَى الدَّارِ “Bu yurdun (dünyanın) sonunun kimin olduğunu yakında kâfirler bileceklerdir!” [Rad 42]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
H. 27 Şevvâl 1438
M. Cuma, 21 Temmuz 2017